Kötü yara nedir, Kötü yara ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Firengi.

Frengi, cüzzam ve benzerleri hastalıklar nedeniyle oluşan yara.

Kötü yara ile ilgili Cümleler

  • Eğer Mustafa bir kask giymeseydi çok daha kötü yaralanabilirdi.
  • Ali kötü yaralanmamıştı.
  • Kötü yaralandın mı?
  • Kötü yaralandığınız için üzgünüm.
  • Ali ne kadar kötü yaralandı?
  • Ali kötü yaralandı.
  • Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
  • Ali ne kadar kötü yaralı?
  • Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım.
  • Ali kötü yaralı.

Kötü yara tanımı, anlamı

Kötü : İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı. Korku, endişe veren. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. Zararlı, tehlikeli. Kaba ve kırıcı. Aşırı, çok

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

 

Hastalı : Hastalıklı.

Firengi : Kapı kilidi. Anahtar (Çayağzı).

Cüzzam : Hansen basilinin sebep olduğu, sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen bulaşıcı bir hastalık, miskin hastalığı, lepra.

Frengi : Genellikle cinsel birleşmelerle bulaşan, tedavi edilmediğinde inme, körlük, delilik vb. sonuçlara kadar varan, döle de geçerek vücutça ve akılca sakat bir soyun yetişmesine yol açan bir hastalık, yenirce, sifilis. Gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik.

Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Benzeşim. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.

Neden : Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet. Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep.

Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.

Fire : Ağırlık yitimi. Eksik, noksan. Bir iş yapılırken çıkan artık parça.

Nede : Nerede. Nerede?.

Fren : Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Diğer dillerde Kötü uyum anlamı nedir?

İngilizce'de Kötü uyum ne demek ? : maladaptation