Kürsü nedir, Kürsü ne demek

Kürsü; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Kürsü" ile ilgili cümleler

  • "Türk Dili Kürsüsü. Yakın Çağ Tarihi Kürsüsü."
  • "İki gün süren tartışmalardan sonra Mustafa Kemal kürsüye geldi." - F. R. Atay

Yerel Türkçe anlamı:

Üst üste yığılmış tütün bağlamları.

Eğitim alanındaki sözlük anlamı:

Üniversitelerde aynı alanda ya da birbirine çok yakın alanlardaki bilim dallarında oluşan bir çalışma birimi.

Öğretim kurumlarında öğretmenlerin ders vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe yer.

Profesörlük yeri.

Güzel Sanatlar alanındaki anlamı:

(Mimarlık) Camilerde vaaz verenin oturduğu, yanları mermerden oyma bezemeli yüksekçe yer.

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Basık masa. (Çanyolu *Alanya -Antalya)

İngilizce'de Kürsü ne demek? Kürsü ingilizcesi nedir?:

pulpit, department, professorial chair, desk

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Balıkesir kenti, Yağcılar nahiyesine bağlı bir yer.

Kürsü anlamı, kısaca tanımı:

Kürsü başkanı : Bölüm başkanı.

Kürsü hocası : Camilerde kürsüden vaaz veren hoca, kürsü şeyhi. Üniversitede bir bölümde görevli olan öğretim elemanı.

 

Kürsü şeyhi : Kürsü hocası.

Baca kürsüsü : Çatının üstünde kalan ve üzerine baca külahı oturtulan baca bölümü, baca tomurcuğu.

Kalaba : Kalabalık.

Konuşma : Konuşmak işi. Görüşme, danışma, müzakere. Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılmış olan söyleşi, konferans.

Bilim : Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci. Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim. Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.

Sandalye : Makam, koltuk, mevki. Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası.

Fakülte : Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri.

Araştırma : Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılmış olan yöntemli çalışma, araştırı. Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik.

Öğretim : Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi.

Ana : Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz. Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü. Velinimet. Anne. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı. Yavrusu olan dişi hayvan. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü. Temel, asıl, esas.

 

Kürsü sosyalizmi : Özel mülkiyeti reddetmemekle beraber, iktisadi yapıya ve içinde bulunulan çağın özelliklerine göre devletin iktisadi yaşamı düzenlemesini ve denetim altında tutmasını savunan ve 1872 yılında Almanya’daki akademisyenler tarafından ortaya atılan yaklaşım.

Kürsü sözenliği : Politika işleri üzerine yapılan sözenlik. bk. Sözenlik türleri.

Kürsüdiş : Azıdişi.

Kürsük : At ve eşek yavrusu. Deve yavrusu.

Kürsülmek : Düşmek: Ramazan Efendi yere öyle kürsüldü kü görmeyin.

Kürsümek : Kar çukurları doldurmak. Bir şey kaymak

Kürsü ile ilgili Cümleler

  • Ali tanık kürsüsünde.
  • Ali tanık kürsüsüne döndü.

Diğer dillerde Kürsü anlamı nedir?

İngilizce'de Kürsü ne demek? : n. desk, chair, professorial chair, professorship, pulpit, stand, bench, dais, green table, rostrum, tribune

Fransızca'da Kürsü : chaire [la], podium [le], siège [le], tribun [le], tribune [la]

Almanca'da Kürsü : n. Kanzel, Katheder, Lesepult

Rusça'da Kürsü : n. трибуна (F), кафедра (F), профессура (F)