Kılavuzluk ve araştırma merkezi nedir, Kılavuzluk ve araştırma merkezi ne demek

Kılavuzluk ve araştırma merkezi; Eğitim alanında kullanılan bir kelimedir.

Eğitim alanındaki anlamı:

Okul öncesinden üniversiteye değin her öğrenim basamağındaki okulda başarısızlığa uğrayan öğrencilerin durumlarını incelemek, gerekli düzeltici önlemleri almak ve bu işleri yaparken aile, okul ve öteki ilgili kurumlar ile sıkı işbirliği yapmak üzere kurulan merkez.

Kılavuzluk ve araştırma merkezi anlamı, tanımı

Kıla : Taşlanan demirin uç kısmında oluşan demir tozları. (Zeyve Söğüt Bilecik)

Kılav : Keskinlik (Bıçak, makas ve benzerleri şeyler için). Yerli yerinde, düzenli. Düzeltme, çeki düzen verme işi, cila. Korku. Öfke. 3.Dikkat. Bağırıp çağırma, uyarma. Dinçlik, beden sağlığı, neşe. Yarış. Keçe. Süs, boya, cila. Keskin.

Kılavuzlu : Kahramanmaraş şehri, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Samsun şehri, Asarcık ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Tekirdağ kenti, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Kılavuzluk : Kılavuz olma durumu veya kılavuzun işi, rehberlik. Bir gemiyi limana sokma veya limandan çıkarma işi. Bireyleri ilgi, anıklık ve yeteneklerine en uygun etkinliklere yöneltmek amacıyla uzmanlarca yapılan düzenli ve sürekli yardım. Öğrencilerin bağımsız birer kişilik kazanmalarını amaç edinen düzenli ve sürekli yol gösterme etkinliği. Kişiye, özellikle okul çalışmalarında ya da işinde kendisine en çok yarar, olanak sağlayabilecek etkinlikleri seçmesinde yardımcı olup yol gösterme.

 

Merk : Evlek. Yara ya da çıban yangısı. Bir kabın, borunun içindeki tortu, pas. Tarla içindeki her bir bölüm (Erzincan Merkez).

Merkezi : Merkezde olan, merkezi oluşturan.

Araştırma : Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik. Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılmış olan yöntemli çalışma, araştırı.

Kılavuz : Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber. Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne. Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb. Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç. Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse. Kılavuz kaptan. Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası. Kılavuz gemisi. Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

 

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Okul öncesi : Çocuğun okul çağına girmesinden önceki çağı. Bu çağla ilgili, bu çağa özgü.

Üniversite : Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu, darülfünun.

İncelemek : Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenli bir biçimde anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek.

Düzeltici : Basılmak üzere dizilmekte olan bir eserin provalarını düzeltme ile görevli kimse, düzeltmen, musahhih.

Başarısız : Başarı göstermeyen, muvaffakiyetsiz. Muvaffakiyetsiz. Başarı göstermeyerek.

İnceleme : İncelemek işi, tetkik. Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma.

Gerekli : Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza, zaruri.

Öğrenim : Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılmış olan çalışma, tahsil.

İncelem : Bir konuyu incelemek ya da bir durumu saptamakla görevlendirilen kişice hazırlanmış, yazılı açıklama ve görüşler.

Öğrenci : Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, okul çocuğu, talebe, şakirt. Bir bilim veya sanat yetkilisinin gözetimi ve yol göstericiliği altında belli bir konuda çalışan kimse. Özel ders alan kimse.

Diğer dillerde Kılavuzluk ve araştırma merkezi anlamı nedir?

İngilizce'de Kılavuzluk ve araştırma merkezi ne demek ? : center of guidance and researche