Kadın nedir, Kadın ne demek
- Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen.
- Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan
- Bayan.
- Hizmetçi bayan.
"Kadın" ile ilgili cümleler
- "Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." - A. Ş. Hisar
Yerel Türkçe anlamı:
Güzel, şık, hoş : Kadın oğlum, kadın Allahım.
Tarih'teki anlamı:
[Bakınız: haseki sultan]
Kadın isminin anlamı, Kadın ne demek:
Kız ismi olarak; Erişkin dişi insan. Evlenmiş kız. Eskiden bayan anlamında kullanılan bir san. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan .
Kadın hakkında bilgiler
Kadın, yetişkin dişi cinsiyetinde olan insandır.
Türkçe'ye kadın kelimesi, Soğdca'daki χwatēn sözcüğünden önce katun olarak sonra ise ses değişimine uğrayarak kadın ve hatun olarak iki farklı şekilde girmiştir.
Biyolojik faktörler tek başına kişilerin kendilerini kadın olarak görmesini veya kadın olarak görülmelerini sağlayan belirleyiciler değildirler. Bazı kadınlar anormal hormonal veya genetik farklılıklara sahip olabilirler (kongenital adrenal hiperplasia, kısmen veya tamamen androjen yoğunluğu sendromu veya diğer koşullar sebebiyle) ve hayatlarının ilk aşamalarında tipik dişi fizyolojisine sahip olmayan veya en azından kısmen sahip olan kadınlar da bulunmaktadır.
Biyoloji terimleriyle dişi üreme organları üreme sistemi içinde yer almaktadır.
Kadın ile ilgili Cümleler
- Kadın bebeği kollarıyla sardı.
- Kadın basketbol takımının erkek bir hocası var.
- Kadın bebeğe sarıldı.
- Tüm yaptığım bir kadının aşkı içindi.
- Yaşlı kadın bir doktordur.
- Ne güzel bir kadın!
- Kadın basketbol takımının erkek bir koçu var.
- Michael bir erkeğin adıdır ama Michelle bir kadının adıdır.
- Okuldaki öğretmenlerin sadece yüzde on altısı kadındır.
- Kadın aklısı güzelliğinde, erkek güzelliği aklında
- Kadın ayrıldı ve tekrar kuyrukta beklediği adliyeye gitti.
- Ne istediğini bilen bir kadına dayanamam.
- Ah, kadın, dünyadaki en iyi büyücü sensin!
- Kadın adres soruyor.
Kadın anlamı, kısaca tanımı:
İnsan : Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
Kişi : Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. Erkek. Eş, koca. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer.
Kadın olmak : Kızlığını yitirmek. kadın kocasını, evini iyi yönetmek.
Kadının yüzünün karası erkeğin elinin kınası : "yolsuz ilişkiler kadınlar için hoş karşılanmadığı hâlde erkekler bu gibi ilişkilerden övünme payı çıkarırlar" anlamında kullanılan bir söz.
Kadınana : Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın.
Kadın avcısı : Kadınları baştan çıkaran erkek.
Kadın başına : Tek başına kadın olarak.
Kadın berberi : Kadınların saçını kesen ve saç tuvaleti yapan berber, kuaför.
Kadınbudu : Yumurtaya bulanarak yağda kızartılan bir tür pirinçli veya bulgurlu köfte.
Kadındüğmesi : Süs bitkisi olarak yetiştirilen, düğme biçiminde çiçek açan otsu bir bitki.
Kadınevi : Yoksul, mağdur veya başka bir özelliği dolayısıyla muhtaç durumda kalan kadınların geçici olarak barındıkları yer.
Kadıngöbeği : Kızartılarak yapılan, ortası çukurca, bir tür yumurtalı hamur tatlısı.
Kadın hareketi : Feminizm.
Kadın hastalıkları : Kadın cinsel organlarını ve bunlarla ilgili hastalıkları inceleyen bilim dalı, nisaiye, jinekoloji. Hastanelerde kadın hastalıkları ile ilgili bölüm.
Kadın kadına : Yalnız kadınlar arasında, kadınlar baş başa.
Kadın kadıncık : Hanımefendi, terbiyeli, ağırbaşlı kadın. Hanımefendi, terbiyeli, ağırbaşlı bir biçimde.
Kadınnine : Büyükanne. Yaşı epey ilerlemiş kadın.
Kadın terzisi : Kadın giysisi diken terzi.
Kadın ticareti : Kız çocukları ile kadınların gizlice kaçırılarak veya doğrudan para karşılığında satılması.
Kadıntuzluğu : Sarıçalı.
Kadınlar hamamı : Kadınlara ayrılan özel hamam. Herkesin aynı anda ve yüksek sesle konuştuğu yer.
Ana kadın : Bir ailede veya bir toplulukta en çok saygı gösterilen kadın.
Ayşekadın : Kılçıksız, lezzetli bir taze fasulye türü.
Bohçacı kadın : Gezerek bohça içinde dokuma eşya satan kadın, bohçacı.
Genel kadın : Fuhşu meslek edinmiş kadın.
Kiralık kadın : Para veya başka bir çıkar karşılığında erkeklerle cinsel ilişki kuran kadın, kiralık kız.
Kötü kadın : Orospu.
Temizlikçi kadın : Ev, iş yeri vb. yerlerde ücret karşılığı temizlik işleri yapan kadın.
Yazıcı kadın : Gelinlerin yüzünü boyayıp süsleyen kadın.
Bilim kadını : Bilim adamı.
Ev kadını : Dışarıda herhangi bir işte çalışmayıp kendi ev işlerini gören kadın, ev hanımı.
Hayat kadını : Para karşılığında erkeklerin cinsel zevklerine hizmet eden ve bu işi meslek edinen kadın, fahişe, orospu, orta malı, kaldırım çiçeği, kaldırım süpürgesi, kaldırım yosması, sürtük.
İş kadını : Kazanç sağlamak amacıyla ticaret veya sanayiye yatırım yapan kadın.
Osmanlı kadını : Otoriter kadın.
Salon kadını : Kadınlı erkekli özel toplantılara katılan, bu gibi yerlerde nasıl davranılacağını iyi bilen ve durumuyla dikkati çeken kadın.
Sokak kadını : Kötü yola düşmüş kadın veya kız, sokak kızı.
Kadınca : (kadı'nca) Kadına yakışır bir biçimde, kadıncasına. Kadına özgü.
Kadıncık : Kadınlara sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz.
Kadıncıl : Zampara.
Kadınhanı : Konya iline bağlı ilçelerden biri.
Kadının fendi erkeği yendi : "kadınlar kurnazlıkta erkeklerden üstündürler" anlamında kullanılan bir söz.
Kadınlaşmak : Erkek kadın gibi davranır duruma gelmek. Kadına benzer bir durum almak.
Kadınlı : Kadını olan.
Kadınlı erkekli : Kadın erkek karışık olarak. Kadın erkek karışık.
Kadınlık : Dişiliğin özelliklerini kullanma durumu. Kadın olma durumu. Kadının gerekli erdem ve nitelikleri taşıması durumu.
Kadınsal : Kadına özgü ve kadınla ilgili.
Kadınsı : Kadınsı özelliklere fazlasıyla sahip olan (kadın), feminen. Davranış ve kılık kıyafet bakımından kadına özenen (erkek), kadınımsı, efemine. Kadına benzer, kadın gibi, kadınımsı.
Kadınsılaşma : Kadınsılaşmak durumu.
Kadınsılaşmak : Kadın özelliği kazanmak, kadınlaşmak.
Kadınsılık : Kadınsı olma durumu.
Kadınsız : Karısı olmayan, eşsiz. Kadın olmaksızın. Kadın bulunmayan.
Erkek sel kadın göl : "erkek, parayı bilinçsizce harcama eğiliminde olsa bile kadın buna meydan vermemeli, tutumlu olmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Erkekli kadınlı : Kadın erkek hep bir arada yapılan. Kadın erkek hep bir arada olarak.
Ev kadınlığı : Ev kadını olma durumu, ev hanımlığı.
Gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar : "kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur" anlamında kullanılan bir söz.
Halayıktan kadın olmaz gül ağacından odun : "her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Hayat kadınlığı : Hayat kadını olma durumu, fahişelik, orospuluk. Hayat kadınının yaptığı iş, fahişelik, orospuluk.
Erişkin : Beden gelişimi tamamlanmış olan, kâhil.
Hatun : Kadın. Eş, zevce. Bayan, hanım. Yüksek makamdaki kadınlara ve hakan eşlerine verilen unvan.
Analık : Anne olma duygusu. Anne olma durumu. Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın. Anaca davranış. Üvey ana.
Yönetim : Dümen. Yönetme işi, çekip çevirme, idare.
Bakım : Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek. Bakma işi. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi.
Gerek : Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım. İcap.
Erdem : Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet. İnsanın ruhsal olgunluğu.
Yetişkin : Evlenme çağına gelmiş (kimse). Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç. Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan. Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse). Yetişmiş, olgunlaşmış.
Hizmetçi : Hizmet gören kimse. Belli bir ücretle ev işlerini yapmak için tutulan kadın.
Bayan : Eş, karı. Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü. Kadın. Kadınlara bir seslenme sözü.
Kadın cimnastiği : Sağlık geliştirici, biçim verici niteliği yanında devinim isteği yaratan ve güzellik duygusu uyandıran, kadın ergenlerinin biyolojik kurallarına uygun devinimler dizgesi.
Kadın giysisi : Kadın oyuncuların sahne üzerinde giydikleri giysi.
Kadın maskesi : Kadınlarla alay etmek, onları küçük düşürmek için erkeklerin taktıkları maskeler.
Kadın oyuncu : Bir film ya da televizyon oyununda rol alan kadın. Bir oyunda rol alan kadın sanatçı.
Kadın tuzluğu : Oğlan aşı da denilen zamk
Kadın yandaşlığı : Kadınlara ekonomik, siyasal, tüzel vb. toplumsal alanlarda erkeklerle eşit haklar sağlamayı amaçlayan toplumsal devinim.
Kadın yetki belgesi : Kadın çiftekercilere verilen yetki belgesi.
Kadınbarmağı : Baklavaya benzer bir tatlı.
Kadınbarmak : Beyaz ya da siyah, uzun, ince kabuklu bir çeşit üzüm.
Kadıncağız : Kendisine şefkat ve acıma duyulan kadın. İlgili cümle: "Mazlum ve mütevekkil, kadıncağız çıkıp gitti." N. F. Kısakürek.
Diğer dillerde Kadın anlamı nedir?
İngilizce'de Kadın ne demek? : [Kadın] n. cadi, kadi, Muslim judge
adj. lady, woman, lady's, female, petticoat
n. woman, female, she, dame, feme, broad, distaff, hen, Jane, petticoat
Fransızca'da Kadın : femme [la], nana [la]
Almanca'da Kadın : n. Dame, Frau, Frauenperson, Frauenzimmer, Schürze, Stück, Weib
adj. Damen-, weiblich
Rusça'da Kadın : n. женщина (F)
adj. женский, дамский, домовитая
Bu kısımda Kadın nedir? Kadın ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kadın tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kadın hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.