Kalça nedir, Kalça ne demek

Kalça; bir anatomi terimidir.

"Kalça" ile ilgili cümleler

  • "Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı." - Ö. Seyfettin

Yerel Türkçe anlamı:

Manda yavrusu: Kalçayı ahıra al da ot yesin.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Koksa.

Bilimsel terim anlamı:

Uyluğun gövdeye eklendiği yerde, bacağın üst kısmıyla böğür arasındaki vücudun kabarık bölgesi.

İngilizce'de Kalça ne demek? Kalça ingilizcesi nedir?:

hip, coxa

Fransızca'da Kalça ne demek?:

coxa, hanche

Kalça hakkında bilgiler

Kalça, uyluk ve leğen kemikleri arasındaki eklemdir.

Kalça ile ilgili Cümleler

  • Geçen kış Mustafa buzda kaydı ve kalçasını kırdı.
  • Kalçam acıyor.
  • Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım.
  • Büyükannem düştü ve kalça eklemini kırdı.
  • Ali duştan çıktı ve kalçasının etrafına bir havlu sardı.
  • Jale ellerini kalçalarına koydu.
  • Ali ellerini kalçasına koydu.
  • Geniş kalçalarım yok.

Kalça kısaca anlamı, tanımı:

Kalça kemiği : Yassı, geniş, girintisi ve çıkıntısı çok olan, leğen veya kemik çatının ön ve yan bölümlerini oluşturan bir çift kemik, oma.

Kalçalı : Kalçası geniş olan.

Kalçalık : Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası.

 

Kalçasız : Kalçası dar olan.

Gövde : Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan geri kalan bölüm. Bir şeyin asıl bölümü. Ağaç ve bitkilerin dallarının dışında kalan ana bölümü. Kesilmiş hayvanın, sakatatı alındıktan sonraki durumu. Ad ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilmiş kelime. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm.

Bölüm : Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım.

Bacak : Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü. İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak.

Şişkin : Şişmiş, şişirilmiş.

Bölge : Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka. Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.

Uyluk : Kalçadan dize kadar olan bacak bölümü.

Leğen : Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, havsala. Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap.

 

Kalça adımı : İkinci ayak duruşuyla başlar, destek olan bacak kalçadan kısaca hoplatılır, yana doğru hafifçe kalkmış olan gergin bacak parmak ucuyla yere dokunur ve beşinci duruşta biter.

Kalça arka sinirleri : N. cutaneus femoris caudalis’ten çıkan ve tuber ischiadicum ile uyluk kemiğinin arka kısmı üzerindeki deriyi uyaran sinirler, nervi klunium kaudales.

Kalça çemberi : Kalça boşluğunu oluşturan kemiklerle bunları saran kasların tümü.

Kalça çevirme : Kalçaya, uyluk ve bel eklemleri arasında yaptırılan çember alıştırması.

Kalça çıkığı : Kalça eklemi displazisi.

Kalça çıkıntısı : Böğür veya ilye kemiğinin kanat kısmının dış açısındaki spina iliaca ventralis olarak da adlandırılan iki kenarlı kalın çıkıntı, böğür çıkıntısı, tuber koksa.

Kalça displazisi : Kalça eklemi displazisi.

Kalça eklemi : Caput ossis femoris ile acetabulum arasında oluşan eklem, artikulasyo koksa.

Kalça eklemi displazisi : Asetabulumun aşırı sığ veya dar oluşundan, uyluk kemiği başının küçük veya biçiminin bozuk oluşundan kaynaklanan, arka bacak but kaslarında zayıflık, eklem sıvısının artışı ve eklem gevşekliğine neden olan, insanlarda ve genellikle iri cüsseli köpek ırklarında görülen, kalıtsal bir yapılış bozukluğu, asetabulum displazisi, gevşek kalça, kalça displazisi, kalça çıkığı, köpeklerde asetabulum displazisi, yüzlek asetabulum, femur çıkığı.

Kalça itme : Kalçayı hızla öne itme.

Diğer dillerde Kalça anlamı nedir?

İngilizce'de Kalça ne demek? : n. hip, thigh, buttocks, haunch, huckle, nates

Fransızca'da Kalça : hanche [la]

Almanca'da Kalça : n. Hüfte

Rusça'da Kalça : n. бедро (N)

adj. бедренный