Kalp nedir, Kalp ne demek
Kalp; bir anatomi terimidir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek.
- Yalancı, kendine güvenilmeyen.
- Kalp hastalığı
- Sevgi, gönül.
- Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme.
- İşe yaramaz, tembel.
- Düzme, sahte, geçmez (para).
- Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri.
- Duygu, his.
"Kalp" ile ilgili cümle
- "Kalpten öldü."
- "Kalp herifin biri bu..." - R. H. Karay
- "İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır." - H. E. Adıvar
- "Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
- "Kalp adam."
- "Aslı ile kalpı arasındaki farkı ancak o işin çilekeşleri bilir." - O. V. Kanık
Biyoloji'deki anlamı:
[Bakınız: yürek]
Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:
Yürek.
Veterinerlik alanındaki anlamları:
Tüm kan dolaşımını ritmik kasılmalarıyla sağlayan, konik biçimli kassel organ, yürek, kor.
İngilizce'de Kalp ne demek? Kalp ingilizcesi nedir?:
heart, cor
Kalp hakkında bilgiler
Kalp veya yürek (Arapça: قلب kalb; Latince: cor ; Yunanca: Καρδιά = kardia), kalp kası olarak bilinen özel bir tip çizgili kastan oluşmuş, içi boş, kendiliğinden kasılma özelliğine sahip kuvvetli bir pompa.
Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan artık ürünlerin de vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar.
Kalp, bu sistem içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 çarpma arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin kalbi kendi yumruğu büyüklüğündedir.
Kalp, göğüs boşluğunda, 2 akciğer arasında, sternum'un arkasında, diyafram kası üzerinde ve 4. 5. ve 6. Costae'ların arka yüzünde, üçte ikisi orta çizginin solunda, üçte biri ise sağında yer almaktadır.
Kalp ile ilgili Cümleler
- Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.
- Kalp atışım hızlı.
- Tom'un kalp sorunları vardı.
- Ali iyi kalpli bir adamdı.
- Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı
- Tom'un kalp sorunuyla ilgili bir geçmişi var mı?
- Bir cümleyi favorilerinize eklemek için beyaz kalp butonuna basın.
- Kalp bir kastır.
- Kalp atışını dinliyorum.
- Bu haberi duyduğunda Mustafa ölümcül bir kalp krizi geçirdi.
- Ali kalp doktorudur.
- Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.
- Kalp hastalığı vardı.
- Kalp atışınızı dinliyorum.
Kalp kısaca anlamı, tanımı:
Göğüs : Bu bölümün içindeki organlar. Vücudun boyunla karın arasında bulunan ve kalp, akciğer vb. organları içine alan bölümü, sine. Bu vücut bölümünün ön tarafı, sırt karşıtı. Meme.
Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Ne uzun ne kısa, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. İyi ile kötü arasındaki durum. Orantı. Yeniçeri Ocağında tabur. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Ne büyük ne küçük, midi. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri.
Akciğer : Bronşçukların son bölümü. Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı.
Kalp kalbe karşıdır : "sevgi karşılıklıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Kalp kazanmak : İnce bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek.
Kalp kırmak : Gönül kırmak.
Kalp olmamak : Acıma duygusu olmamak.
Kalbe doğmak : İçine doğmak.
Kalbe dokunmak : Acı veya üzüntü vermek.
Kalbe işlemek : Derin üzüntü uyandırmak.
Kalbi ağzına gelmek : Yüreği ağzına gelmek.
Kalbi boş olmak : Sevgilisi bulunmamak.
Kalbi çarpmak : Çok heyecanlanmak. kalbi çok vurmak. yüreği çarpmak.
Kalbi dayanmamak : Yüreği dayanmamak. aşırı heyecan, üzüntü, yorgunluk veya herhangi bir hastalık yüzünden kalbi durmak, ölmek.
Kalbi dolu olmak : Sevgilisi olmak.
Kalbi ferahlamak : Yüreği ferahlamak.
Kalbi kararmak : Yüreği kararmak. inancını kaybetmek.
Kalbi parçalanmak : Yüreği parçalanmak.
Kalbi sıkışmak : Yüreği sıkışmak.
Kalbi sızlamak : Yüreği sızlamak.
Kalbi yerinden oynamak : Yüreği yerinden oynamak.
Kalbi yırtılmak : Acı duymak.
Kalbin yolu mideden geçer : "bir kimsenin sevgisi kazanılmak istendiğinde ona güzel yiyecekler ikram edilmelidir" anlamında kullanılan bir söz.
Kalbine girmek : Sevgisini kazanmak.
Kalbine göre : Gönlüne göre.
Kalbine saplanmak : Yüreğine saplanmak.
Kalbini açmak : Yüreğini açmak.
Kalbini burmak : Üzmek, sıkıntı vermek.
Kalbini çalmak : Sevgisini kazanmak, kendine âşık etmek.
Kalbini doldurmak : Yüreğini sevgiyle ısıtmak.
Kalbini eritmek : Acımasını sağlamak, yumuşatmak.
Kalbini okumak : Birinin duygu ve düşüncelerini, niyetini anlamak.
Kalbiyle konuşmak : Düşüncelerini, duygu ağırlıklı bir biçimde anlatmak.
Kalp etmek : Bir durumdan başka bir duruma çevirmek, dönüştürmek.
Kalp olmak : Sahte, düzme olmak.
Kalp acısı : Yürek acısı.
Kalp ağrısı : Sıkıntı, keder, yürek ağrısı. Aşktan doğan üzüntü, yürek ağrısı.
Kalp aksesi : Kalp krizi.
Kalp çarpıntısı : Kalbin düzensiz veya hızlı çalışması.
Kalp çizgesi : Elektrokardiyogram.
Kalp hastası : Sürekli kalp rahatsızlığı çeken kimse.
Kalp kası : Kalbin ana duvarını çeviren ve düzenli hareket edebilen kas örgüsü, miyokart.
Kalp krizi : Kalbi besleyen damarlardan birinin tıkanması ile ortaya çıkan, önlem alınmazsa ölüme yol açan rahatsızlık, kalp aksesi.
Kalp sektesi : Kalbin birdenbire durması.
Kalp spazmı : Kalbi besleyen damarlardan birinde veya birkaçında meydana gelen irade dışı kasılma sonucu kalp kasının beslenememesi.
Kalp yarası : Yürek yarası.
Kalp yetmezliği : Kalbin kanı pompalama yeteneğinin kaybolması, dokulara yeterli kan ve oksijenin gitmemesi sonucu oluşan hastalık.
Sekteikalp : Kalbin durması, kalp sektesi, kalp krizi.
Yapay kalp : Sonradan takılan kalp, suni kalp.
Kalbi kırık : Üzgün, ümitsiz.
Kalbiselim : Temiz kalpli olan.
Kalbi temiz : Günahtan uzak durmaya çalışan. Saf, temiz duygulara sahip.
Açık kalp ameliyatı : Kan dolaşımı kalp akciğer pompası denilen bir aygıta devredildikten sonra yapılmış olan kalp ameliyatı.
Kapalı kalp ameliyatı : Kalbin fizyolojik çalışması durdurulmadan yapılmış olan kalp ameliyatı.
Kızkalbi : Şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi (Dicentra).
Kalp akçe : Yaramaz kimse. Sahte metal veya kâğıt para.
Kalpazan : Sahte para basan veya piyasaya süren kimse. Yalan ve hile ile iş gören kimse.
Kalp çizgesi yöntemi : Elektrokardiyografi.
Kalpak : Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık.
Kalpakçı : Kalpak yapan veya satan kimse.
Kalpakçılık : Kalpakçının yaptığı iş.
Kalpaklı : Kalpak giymiş.
Kalpaklık : Kalpak yapmaya elverişli.
Kalpazanlık : Kalpazanca iş. Kalpazan olma durumu.
Kalpçi : Kalp hastalıkları uzmanı.
Kalplaşma : Kalplaşmak işi.
Kalpli : Kalp hastalığı olan.
Kalplık : Düzmelik, sahtelik. İş yapma isteksizliği.
Kalplilik : Kalpli olma durumu.
Kalpsiz : Merhametsiz.
Açık kalpli : Açık yürekli.
Açık kalplilik : Açık yüreklilik.
İyi kalpli : Başkaları için hep iyilik düşünen, iyi yürekli.
İyi kalplilik : İyi kalpli olma durumu.
Katı kalpli : Merhametsiz.
Katı kalpli olmak : Olan bitenden etkilenmemek, duygusuzlaşmak.
Katı kalplilik : Merhametsizlik.
Kem söz kalp akçe sahibinindir : "kötü söz söyleyenindir" anlamında kullanılan bir söz.
Kötü kalpli : Herkesin kötülüğünü isteyen, başkaları için kötülük düşünen, fena kalpli.
Kötü kalplilik : Kötü kalpli olma durumu, fena kalplilik.
Taş kalpli : Merhametsiz.
Taş kalplilik : Merhametsizlik.
Temiz kalpli : Olaylara iyimser ve olumlu yönden bakan. İçinde iyi duygular taşıyan.
Temiz kalplilik : Temiz kalpli olma durumu.
Kirli : Aybaşı durumunda bulunan (kadın). Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves. Toplumun değer yargılarına aykırı olan.
Organ : Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş. Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv.
Yürek : Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül. Acıma duygusu. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret. Mide, karın, iç. Kalp. Kupa.
Hasta : Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan. Aşırı düşkün, tutkun. Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Parasız, züğürt.
Sevgi : İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.
Gönül : İstek, arzu. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı.
Ülke : Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Devlet. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge.
Latin : İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse. Latin halkları.
Kalp : Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme. Sevgi, gönül. Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri. Kalp hastalığı. Duygu, his. Yalancı, kendine güvenilmeyen. Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek. İşe yaramaz, tembel. Düzme, sahte, geçmez (para).
Duygu : Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Duyularla algılama, his. Önsezi.
His : Sezgi, sezme. Duygu. Duyu.
Düzme : Düzmek işi. Uydurma.
Sahte : Yapmacık. Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmece. Gerçek olmayan, yalancı. Uydurma.
Geçmez : Kullanımı olmayan. Değerini yitirmiş.
Yaramaz : Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan. Çapkın. Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı.
Tembel : İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç. Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ).
Yalancı : Gerçek olmayan, gerçeğe benzetilmiş. Yalan söylemeyi huy edinmiş olan kimse.
Kalp aritmisi : İntrakardiyal uyarımların oluşumunda veya bu uyarımların iletimindeki bozukluklar sonucu ortaya çıkan kalp vurumundaki değişiklikler.
Kalp başlı şerit : Grönlandda köpeklerde ve fok balıklarında seyrek olarak da insanlarda parazitlenen küçük bir sestod türü, Diphyllobothrium cordatum.
Kalp blokları : Sinoatriyal blok, atriyoventriküler bloklar, his demeti dal blokları gibi, kalpte sinirsel, organik, toksik, enfeksiyon gibi nedenlerle sinüs düğümünden çıkan uyarımların kalbin çeşitli kısımlarında tutularak iletiminin gecikmesi veya tamamen kesilmesi olayı.
Kalp büyük toplardamarı : Sulcus coronarius içinde seyrederek sinus coronariusa açılan toplardamar, vena kordis magna.
Kalp büyümesi : Kalp kası hücrelerinin hacim olarak artışı sonucu kalbin ağırlığı ve hacminin artması, hipertrofia kordis.
Kalp cerrahisi : Kalp hastalıklarında uygulanan cerrahi işlemler.
Kalp debisi : Kalbin bir dakikada aortaya pompaladığı kan miktarı. Vurum hacmiyle dakika kalp frekansı çarpımından bulunur.
Kalp dilatasyonu : Kalbin kanla gereğinden fazla dolması veya kalp kasındaki yıkımlanma nedeniyle kalp iç hacminin artması, dilatasyo kordis.
Kalp diyastazı : Kalp siklüsünde sistolden hemen önce biçimlenen dinlenme dönemi, diyastaz.
Kalp ektopisi : Kalbin yer değiştirmesi.
Diğer dillerde Kalp anlamı nedir?
İngilizce'de Kalp ne demek? : adj. false, base, bogus, counterfeit, forged, mock, phoney, phony, queer, spurious
adj. cardiac
n. heart
Fransızca'da Kalp : cìur [le]
Almanca'da Kalp : n. Eingeweide, Herz, Kardia
Rusça'da Kalp : n. сердце (N), душа (F), изменение (N)
adj. сердечный, фальшивый
Bu kısımda Kalp nedir? Kalp ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kalp tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kalp hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.