Karalamak nedir, Karalamak ne demek

  • Boya ya da kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek.
  • Hızlı ve acele olarak yazmak.
  • Taslak olarak yazmak veya çizmek.
  • Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak.
  • Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek

"Karalamak" ile ilgili cümle

  • "Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim." - H. Z. Uşaklıgil
  • "Duvarı karalamışlar."
  • "Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı." - S. F. Abasıyanık
  • "Son iki satırı karalamalı."

Yerel Türkçe anlamı:

Horoz, tavukla çiftleşmek.

Kötülemek, kara sürmek.

Kesici araçların ağzını bilemek.

Bağ bahçeyi beller veya sürerken işi üstünkörü yapmak(Çayağzı)

Karalamak anlamı, kısaca tanımı:

Karalama : Leke sürme, kötülük yükleme. Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde. Karalamak işi. El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı.

Boya : Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde. Aldatıcı görünüş. Yazmak için kullanılan mürekkep. Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya.

Kalem : Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer. Çeşit, tür. Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç. Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç. Yazar. Bazı deyimlerde yazı.

 

Şekil : Davranış biçimi, tutum, yol, tarz. Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi. Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi. Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim. Biçim. Anlatım biçimi. Biçim.

Çizer : Karikatürcü.

Kirletmek : Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek. Küçük veya büyük abdestini yapmak, pislemek. Kadının ırzına geçmek, namusuna zarar vermek. Kirli duruma getirmek, pisletmek.

Geçersiz : Yürürlükten çıkarılmış, hükümsüz.

Kılmak : Etmek, yapmak.

Taslak : Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma. Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse. Eskiz.

Yazmak : Sayaç vb. sayılarla niceliği belirtmek. Gelinin yüzünü süslemek. Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturmak. Kaydetmek. Yazar olarak görev yapmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur. Yazı ile bildirmek, haber vermek. Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak. İnsanın geleceğini belirlemek. Açmak. Yaymak, sermek. Bir göreve almak. Yazı ile anlatmak, yazıya dökmek.

Veya : Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz. Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut.

Çizmek : Çizgiler hâlinde belirtmek, desenini yapmak. Kişiyle ilgiyi kesmek, bağı koparmak. Çizgi çekmek. Çizgi biçiminde yaralamak. Resmini yapmak, resmetmek. Geçersiz kılmak için üzerine çizgi çekmek.

 

Hızlı : Güç kullanarak. Çabucak. Çabuk, seri, süratli. Uçarı, çapkın, hovarda.

Ve : İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz. Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu.

Acele : Vakit geçirmeden, tez olarak. Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi. Tez davranma gerekliliği.

Karalamak ile ilgili Cümleler

  • Kimse "karalamak" yazmamış sanırım.
  • "Karalamak" kelimesini bulamazsanız "karalamaya" kelimesine bakınız.

Diğer dillerde Karalamak anlamı nedir?

İngilizce'de Karalamak ne demek? : v. blacken, scribble, scratch, scribble down, scrabble, draw, bedaub, besmear, besmirch, blemish, blot out, breathe upon, calumniate, chalk out, dash, dash down, dash off, denigrate, doodle, line through, pollute, rule smth. out, scandalize

Fransızca'da Karalamak : noircir, biffer, rédiger hâtivement, barbouiller, griffonner, maculer

Almanca'da Karalamak : v. anschwärzen, beschmieren, herfallen, hergehen, kritzeln, schmieren, sudeln, wegstreichen, zeichnen

Rusça'da Karalamak : v. чернить, марать, очернять, порочить, вычеркивать, замазывать, измарать, очернить, опорочить, вычеркнуть, замазать