Karasığır nedir, Karasığır ne demek

Karasığır; bir hayvan bilimi terimidir.

  • Orta Anadolu'da yetişen, sert ve kurak iklime dayanıklı, küçük yapılı bir tür sığır

Karasığır anlamı, kısaca tanımı:

Orta : Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Orantı. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Yeniçeri Ocağında tabur. Ne uzun ne kısa, midi. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. İyi ile kötü arasındaki durum.

Anadolu : Ön Asya'nın bir parçası olarak Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan toprağı, Rum.

Sert : Hırçın, öfkeli, hiddetli. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Güçlü kuvvetli. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Titizlikle uygulanan, sıkı. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Gönül kırıcı, katı, ters.

 

Kurak : Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak (toprak). Yağışsız (hava, mevsim, yıl).

İklim : Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava. Ülke, diyar.

Dayanıklı : Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. Metanetli, metin, mütehammil.

Küçük : Değersiz, önemsiz. Küçük abdest. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Geri aşamada. Kısık, parlak olmayan (ses). Niteliği aşağı olan, bayağı. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Niceliği az olan.

Karasığırcık : (zooloji)

Diğer dillerde Karasığır anlamı nedir?

İngilizce'de Karasığır ne demek? : n. buffalo