Kasaba nedir, Kasaba ne demek

Kasaba; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde

"Kasaba" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Biz, yolun üstünde, kasabanın çıkış yerinde boş bir handa otururduk." - C. Külebi

Coğrafya'daki terim anlamı:

Nüfus sayısı ve yaşam koşulları ile köyle kent arası, ancak kente daha çok yaklaşan yerleşme özeği.

Bilimsel terim anlamı:

Ülkemizde, nüfusu 2000 ile 20.000 arasında değişmekle birlikte, İngiltere'de 5.000, öteki ülkelerde de değişik niceliklerde olan, bir bölüm kent işgörülerini kamuya sağladığı halde, kırsal özelliklerini henüz yitirmemiş bulunan küçük yerleşim yeri.

İngilizce'de Kasaba ne demek? Kasaba ingilizcesi nedir?:

small "market" town, small town, market town

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Gaziantep şehri, Yavuzeli belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Antalya kenti, Kaş belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Kastamonu şehri, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Kasaba hakkında bilgiler

Kasaba; köyden büyük, şehirden küçük yerleşmelere verilen bir addır. Henüz kırsal özelliklerini yitirmediği için şehir olarak adlandırılmayan, fakat belirli bir oranda sanayi ve ticaret faaliyetlerine sahip olduğu için de köy olarak adlandırılamayan yerleşmelerdir. Yaklaşık olarak 1000-2000 ile 10.000-20.000 arası nüfusa sahiptirler.

 

Kasaba ile ilgili Cümleler

  • O, küçük samimi bir kasabada büyüdü.
  • Kasaba eski kalesi ile ünlüdür.
  • Kasaba bir şehir haline geldi.
  • Kasaba halkı alkışladı.
  • Ali kasabadan sürüldü.
  • Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.
  • Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.
  • 1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.
  • Küçük ve köhne bir kasabada yetişen Tom, büyük şehre yerleştiğinde sudan çıkmış balığa dönmüştü.
  • Annemiz kasabaya gidiyor.
  • Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?
  • Kasaba güzel.
  • Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.
  • Bu pazar kasabada olmayacağım.

Kasaba tanımı, anlamı:

Şehir : Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site.

Küçük : Niteliği aşağı olan, bayağı. Küçük abdest. Yaşı daha az olan. Değersiz, önemsiz. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Niceliği az olan. Geri aşamada. Kısık, parlak olmayan (ses).

Büyük : Niceliği çok olan. Üstün niteliği olan. Önemli. Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Büyük abdest. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş.

 

Kırsal : Az insanın barındığı, genellikle kır durumunda olan yer. Kır ile ilgili.

Yitirme : Yitirmek işi.

Kasaba kurnazlığı : Kendi çıkarı için edinebildiği basit bilgi ve az deneyimle başkalarını aldatma işi, köylü kurnazlığı.

Kasabacık : Küçük kasaba.

Kasabalı : Kasabada yaşayan. Kasaba halkından olan.

Keçiye can kaygısı kasaba et kaygısı : Başkasının büyük zararı karşısında kendi küçük yararını düşünenler için sitem olarak söylenen bir söz.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Merkez : Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Bir işin öğretildiği yer. Belirli bir yerin ortası. Biçim, tarz. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası.

Yerleşme : Yerleşmek işi. Yerleşim alanı veya merkezi.

Fakat : Ancak, ama, lakin.

Oran : İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp. İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı. Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo. Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.

Sanayi : Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, uran, endüstri.

Ticaret : Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği. Bu etkinlikle ilgili bilim. Ürün, mal vb. alım satımı. Alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr.

Kasaba kümeleri tasarı : Bir anakent özeği ile çevresindeki çok sayıda küçük ve uzmanlaşmış kasaba kümelerinin oluşturduğu, kırsal yaşantı özlemlerini karşılayacak yerleşme düzenini gerçekleştirmeyi amaçlayan tasar.

Kasaba tasarı : Yerleşmenin büyüklüğü ve özyapısı bakımından bir düzentasara ya da uygulayımtasara gerek göstermeyen yerleşim yerlerinde 30 yıllık gelişme ve yerleşmeyi, yönetim özeği, genel durguluk yerleri, pazaryerleri ve öteki genel işgörü türlerine ayrılan yerlerle birlikte, düzentasar ve uygulayımtasar yerine geçecek biçimde gösteren tasar.

Kasabaörencik : Kastamonu şehri, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Diğer dillerde Kasaba anlamı nedir?

İngilizce'de Kasaba ne demek? : [Kasaba] n. town, small town, borough, burg, burgh

n. butcher, meatman, killer

Fransızca'da Kasaba : bourg [le]

Almanca'da Kasaba : n. Kleinstadt, Marktflecken, Provinzstadt

Rusça'da Kasaba : n. поселок (M), город (M)