Kasap nedir, Kasap ne demek
Kasap; kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse.
- Kan dökücü, hunhar.
- Et satılan dükkân
"Kasap" ile ilgili cümleler
- "Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı." - M. Uyguner
Kasap hakkında bilgiler
Kasap, besi hayvanlarının kesimi, derilerinin yüzülmesi, depolanması ve etlerinin satımı etkinliklerinden herhangi birini ya da bu dört görevi birlikte yapan kişi.
Kasaplar; kırmızı ve beyaz eti satışa ve kullanıma hazır duruma getirir, perakende veya toptan olarak satışa sunar. Kasaplık yapan kişi, ürettiği etleri: Büyük marketlerde, kasap dükkanlarında ve dükkânlarda satışa sunabilir veya kendisi bizzat bu satışı gerçekleştirebilir.
Görevleri çiftlik hayvanlarının evcilleştirilmesine kadar uzanan kasaplar, İngiltere'de 1272'de ilk kasap loncalarını kurdu. Bugünse kasaplık yapabilmek, birçok ülke tarafından sertifikaya dayalı, denetlenir bir sistem içinde yapılabilmektedir. Bazı ülkelerde üç yıllık kasap çıraklığından sonra ancak kasap olma yetkisine sahip olunabilmektedir.
Kasaplık geleneksel bir meslektir. Sanayileşen dünyada, hayvanların kesimi için artık daha çok mezbahalar kullanılmaktadır, mezbahalarda yarı otomatik makinelerle birlikte, türlü işlevlerdeki eylemler için farklı iş bölümleri içinde yapılmaktadır. Yarma, iç organların çıkarılması, kemiklerin doğranması, hayvanın kesim için bilinçsizleştirilmesi... gibi işlemler bu işlevler içinde yer alır. Kasaplığın yapıldığı kültürel alan da kesimi etkiler, örnek olarak İslam'da boğuk hayvanların yenmesi uygun olmadığından; hayvanlar kesim esnasında bayıltılmaz.
Kasap ile ilgili Cümleler
- Ehliyetini kasaptan mı aldın?
- Ehliyeti nerden aldın kasaptan mı!?
- Ne zamandan beri kasaplık yapıyorsun?
- Kasaplar katliam yapar.
- O bir cerrah değil, ama bir kasap
- Kasap eti kıydı.
- Ali bir kasap.
- Dana eti güzel mi, sayın kasap?
- Chuck eskiden beri kasap.
- Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
Kasap anlamı, tanımı:
Hayvan : Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık.
Perakende : Düzenli olmayan, ayrı ayrı, dağınık, perişan. Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı. Bu biçimde alınan veya satılan.
Kasap : Kan dökücü, hunhar. Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse. Et satılan dükkân.
Kasaptaki ete soğan doğranmaz : "ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden hazırlık yapmak doğru değildir" anlamında kullanılan bir söz.
Kasaphane : Kesimevi, mezbaha, kanara.
Kasap havası : Marmara Bölgesi'nde özellikle Trakya'da düğünlerde oynanan bir tür halk oyunu.
Kasap yağı bol bulunca gerisini yağlar : "elinde kendisine gerekli olandan fazla şey bulunan kimse, bunu gereksiz yere savurup telef eder" anlamında kullanılan bir söz.
Kasaplık : Kasabın yaptığı iş, etçilik. Kan dökücülük, hunharlık. Kesilmek üzere kesimevine gönderilen (hayvan). Kasap olma durumu, etçilik.
Ayvaz kasap hep bir hesap : "ha öyle ha böyle, ikisi de bir" anlamında kullanılan bir söz.
Bakmakla usta olunsa köpekler kasap olurdu : "yapmadan yalnızca nasıl yapıldığına bakarak hiçbir şey öğrenilemez" anlamında kullanılan bir söz.
Erkek koyun kasap dükkanına yaraşır : "miskin erkek, yaşamaya layık değildir" anlamında kullanılan bir söz.
Hesabını bilmeyen kasap ne satır bırakır ne masat : "hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder" anlamında kullanılan bir söz.
Koyun can derdinde kasap yağ derdinde : Keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı.
Suratı kasap süngeriyle silinmiş : "utanması, sıkılması kalmamış" anlamında kullanılan bir söz.
Yüzü kasap süngeriyle silinmiş : "utanmayan, utanması sıkılması olmayan" anlamında kullanılan bir söz.
Sığır : Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. Anlayışsız, kaba saba kimse.
Koyun : Kollar arası, kucak. Göğüsle giysi arası. Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse. Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries). Koruyucu, şefkatli çevre.
Kesen : Kesme işini yapan. Bir şekli özellikle bir üçgenin kenarlarını kesen doğru.
Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.
Hunhar : Kana susamış, kan dökücü.
Kesim : Bölüm, parça, kısım, sektör. Kesme zamanı. İşaretlenmiş belli yer. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason. Bölge. Boy bos, endam. Kesme işi. Pazarlık, anlaşma. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa.
Deri : İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu. Pazar veya panayır kurulan gün, dernek. Toplantı, düğün. Bu tabakadan yapılmış.
Et : Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm. İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka. Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi. Ten.
Kan : Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı. Soy.
Kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar : elinde kendisine gerekli olandan fazla şey bulunan kimse, bunu gereksiz yere savurup telef eder anlamında kullanılan bir söz.
Kasapbaşı : Osmanlı sarayının et gereksinmelerini sağlayan kasapların başı.
Kasaplar : Aydın ilinde, Koçarlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Bolu kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Kastamonu kenti, Devrekâni ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Sivas ilinde, İmranlı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Kasaplı : Manisa ilinde, Alaşehir ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
Kasaplık sığır : Genellikle besi tesisinde besisi tamamlanmış kesime hazır hâle gelmiş besi sığırı.
Kasapsinek : Genellikle ölü hayvansal maddeleri, bu arada diri insan ve hayvan derilerini kurtlandıran, yine böyle genç evrede burun gibi doğal vücut boşluklarına da yerleşerek ağır sonuçlar doğuran korkunç etsineği. (Amerika kökenlidir.)
Diğer dillerde Kasap anlamı nedir?
İngilizce'de Kasap ne demek? : n. butcher, meatman, killer
Fransızca'da Kasap : boucher [le]
Almanca'da Kasap : n. Fleischer, Fleischhacker, Fleischhauer, Metzger, Schlächter
Rusça'da Kasap : n. мясник (M), палач (M), лен (M), бронх (M)
Bu kısımda Kasap nedir? Kasap ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kasap tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kasap hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.