Kaybolmak nedir, Kaybolmak ne demek

Kaybolmak; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Yitmek.
  • Görünür olmaktan çıkmak, görünmez olmak

"Kaybolmak" ile ilgili cümle

  • "Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar." - A. M. Dranas
  • "Kız kaybolduktan sonra aklına geldi babası olduğu." - A. Ümit

Kaybolmak tanımı, anlamı:

Kaybolma : Kaybolmak işi.

Gözden kaybolmak : Ortadan çekilmek veya görünmez olmak, kaybolmak.

İçinde kaybolmak : Beklenen sonuca ulaşamamak. giysi çok büyük gelmek. göze çarpmamak.

Ortadan kaybolmak : Saklanılmak, bulunmaz olmak. öldürülmek. nereye gittiği bilinmemek, kimseye sezdirmeden gitmek. yok edilmek, kullanılmamak.

Yitmek : Sahip olunan bir şey elden çıkmak. Görünmez olmak. Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak.

Görünür : Belli, apaçık göze çarpan. Görünen, gözle görülebilen.

Çıkmak : Karaya ayak basmak. Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak. Meydana gelmek. Gelmek. Harcamak zorunda kalmak. Yetkili birinin makamına iş için gitmek. Vermeye katlanmak. Ay, Güneş görünmek. Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak. Niteliği sonradan anlaşılmak. Yapılmak, yürümek. Giderilmek, yok olmak. Yerinden oynamak. Erişmek, görmek. Gerçekleşmek. Mal olmak. Oluşmak, olmak. Bir yere ulaşmak, varmak. Yetişecek ölçüde olmak. Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek. Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek. Olmak, bulunmak, var olmak. Bir şeyin yukarısına doğru yürümek. Bitmek, büyümek, sürmek. Piyasaya sürülmek. Yayılmak, duyulmak. Verilmek. Büyük abdest bozmak. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. Yayılmak. Ay veya mevsim geçmek. Artırmak, fiyatı yükseltmek. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek. Sıyrılmak, ayrılmak. Yayımlanmak. Bulaşmak. Sesini yükseltmek. Oyunda herhangi bir rolü oynamak. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek. Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak. Binaya kat eklemek. Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak. Unutmak. Belirmek, tanınmak. Flört etmek. Yeni yetişip satışa sunulmak. Görünür veya belli bir durumda bulunmak. Yükselmek, artmak. Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak. Bir konu yetkililerce karara bağlanmak. Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak. İçeriden dışarıya varmak, gitmek. Eksilmek. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek. Süresi dolduğunda ayrılmak.

 

Görünmez : Görünmeyen, beklenmeyen.

Olmak : Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bulunmak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Sürdürmek, yürütmek. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Sarhoş olmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Gerçekleşmek veya yapılmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Geçmek, tamamlanmak. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Yol açmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Uymak, tam gelmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak.

 

Kaybolmak ile ilgili Cümleler

  • Ortadan kaybolmak zorundasın.
  • Ali gözden kaybolmak istiyor.
  • Dünyadaki paralel ışık kaynaklarının yaydığı ışınlar neden sonsuza kadar gitmeyip belli bir uzaklıkta kaybolmakta?
  • Karanlıkta kaybolmaktan korkuyordum.
  • Yarın nerede buluşuyoruz? Tekrar kaybolmak istemiyorum.
  • Kaybolmak istemiyorum.
  • Seyahat ederken, kaybolmak kolaydır.

Diğer dillerde Kaybolmak anlamı nedir?

İngilizce'de Kaybolmak ne demek? : v. be lost, disappear, go astray, lose one's bearings, clear away, die away, die down, go, lose, lose out, smear, wander, wither

Fransızca'da Kaybolmak : être perdu, se perdre, s'enfoncer, se fourvoyer

Almanca'da Kaybolmak : v. ausgehen, auslöschen, flöten gehen, fortkommen, schwinden, verhallen, verlaufen, verlieren: sich verlieren, verloren gehen, verschütt gehen, verschwinden, verwehen, verwischen, wegkommen, zerrinnen

Rusça'da Kaybolmak : v. теряться, деваться, пропадать, потеряться, пропасть