Kent başkanı nedir, Kent başkanı ne demek

Kent başkanı; Şehir alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Kent yönetiminin başı; kimi ülkelerde özeksel yönetimce atanmakla birlikte, çoğu ülkelerde seçimle iş başına gelen, yerel yönetimin başı.

Kent başkanı anlamı, kısaca tanımı

Başka : Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -den başka biçiminde kullanılan bir söz

Başkan : Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis, reis bey. Bazı ülkelerde devletin ve hükûmetin başı.

Kent : Şehir. Site.

Özeksel yönetim : Her işin tekbir merkeze bağlı olarak yürütüldüğü yönetim.

Yerel yönetim : İl, belediye veya köy halkının oradaki ortak yerel gereksinimlerini karşılayan ve genel karar organları oradaki halk tarafından seçilen kamu tüzel kişisi, mahallî idare.

Kent yönetimi : I - İl, kent, kasaba ve köy gibi yerleşim birimlerinde yaşayanların ortak yerel gereksinmelerini karşılamakla görevli; kamusal tüzel kişiliği bulunan ve vargı örgenlerini halkın seçmiş olduğu bir yerel yönetim birimi. Bir kentin yönetilmesi işi.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

 

Atanmak : Bir göreve getirilmek, tayin edilmek.

Yönetim : Yönetme işi, çekip çevirme, idare. Dümen.

Özeksel : Özek doğrutusunda; özekten geçen doğru boyunca.

Başına : Yalnızca, Tek basma.

Atanma : Atanmak işi, tayin edilme.

Yöneti : Yönetme işi.

Birlik : Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.

Başın : Başta, önce, en başta3 ilkin.

Yönet : Yön. Uygun, iyi, doğru, yerinde. [Bakınız: yönelge]. Alnaç. Yatkın, becerikli. Düz. Doğru, uygun. Şekil, tarz, usûl, suret, vecih. Uygun, doğru. İyi, güzel. Uysal. Becerikli, yatkın. Biçim, tarz, usul.

Yerel : Yöresel. Sınırlı bir yerle ilgili olan, lokal. Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan.

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Birli : Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan. As (II).

Seçim : Seçme işi. Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçme, intihap.

Diğer dillerde Kent başkanı anlamı nedir?

İngilizce'de Kent başkanı ne demek ? : mayor