Kesek nedir, Kesek ne demek

  • Bel, çapa veya sabanın topraktan kaldırdığı iri parça.
  • Tezek
  • Çimen yapmak için üzerindeki otuyla birlikte çıkarılmış çayır parçası.

Yerel Türkçe anlamı:

Parça // parça kesek: Parça, bölük

Mezra

Sıkışmış, kuru toprak parçası.

Kesici taş

Belin ya da çapanın çıkardığı sıkışmış kuru, iri toprak parçası.

Geri kalan parça, artık.

Parça, bölük : Bir kesek ekmek.

Kalan, artan.

Edebi terim anlamı:

Belli bir uyak düzenine bağlı olup bütün bir fikri içine alan, en azı dört ve en çoğu on diziden ibaret koşuk.

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Araba tekerleğinin odun çenberi. (*Susuz -Kars)

Diğer sözlük anlamları:

Parça, kıta.

Saban veya belin çıkardığı iri toprak parçası

Kesek isminin anlamı, Kesek ne demek:

Erkek ismi olarak; Bel, çapa veya sabanın topraktan kaldırdığı iri parça. Çimen yapmak için üzerindeki otuyla birlikte çıkarılmış çayır parçası.

Geomteri'deki kelime anlamı:

[Bakınız: Çap]

Bilimsel terim anlamı:

Bir halk ezgisi.

Fransızca'da Kesek ne demek?:

coupe, segment, lobe, mette

Osmanlıca Kesek ne demek? Kesek Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

kıta

Kesek anlamı, kısaca tanımı:

Altın keseği : Yerden temiz külçe durumunda çıkan altın.

Keseklenmek : Toprak, parça parça olmak.

 

Kesekli : Parça parça kabarmış olan (toprak).

Çapa : Çapalama işi. Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç veya demir saplı kazı aracı.

Saban : Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı.

Toprak : Kara. Memleketli. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Arazi, tarla. Ülke.

Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Pasaj. Müzik eseri. Tane. Nesne. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Güzel, alımlı kız veya kadın.

Tezek : Yakıt olarak kullanılan kurutulmuş sığır dışkısı. Sıkışmış, kuru toprak parçası, kesek.

Çimen : Kendiliğinden yetişmiş çim.

Yapmak : Düzenli bir duruma getirmek. Onarmak, tamir etmek. Olmak. Dışkı çıkarmak. Bir durum yaratmak. Evlendirmek. Yol almak. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Davranmak, hareket etmek. Edinmek, sahip olmak. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Gerçekleştirmek. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Olmasına yol açmak. Salgılamak, çıkarmak. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Üretmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek.

 

Kesek yalımı :

Kesekabı : Bez çanta.

Kesekçe :

Kesekçik : Azıcık.

Kesekes : 1.bk. kesenkes. Kesin olmayarak, şüpheli : Onun ne olduğu bilinmez. Ne sünni ne kızılbaş kesekestir. Kesin, kati, kesinliğe yakın olarak

Kesekle : Nezle.

Kesekleme :

Keseklenme : Keseklenmek işi.

Keseköy : Sinop şehrinde, Boyabat ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Diğer dillerde Kesek anlamı nedir?

İngilizce'de Kesek ne demek? : n. clod, turf

Fransızca'da Kesek : motte [la], tranche [la]

Almanca'da Kesek : n. Rasenstück, Scholle

Rusça'da Kesek : n. глыба (F), отвал (M), дерн (M)