Kete nedir, Kete ne demek
Yerel Türkçe anlamı:
Yumurta ve yağla yoğrulrak hamurdan yapılarak özel kaplarda pişirilen bir çeşit börek.
Düğün armağanı.
Bir kısım çöreklere verilen ad. || keteden mi kesmeden mi? yeni bir giyim eşyası edinmiş kimseden bahşiş almak için söylenir; bk. ayrıca bezirliyh || day day day day dayın gelsin || kete çöreyh payın gelsin: küçük çocukları tay durdurmak için söylenen tekerleme
İçi kaymak ve benzerili ekmek
Kat kat yağlanmış yufkalardan yapılan, arasına iç denilen yiyecek konup katlandıktan sonra fırında ya da tandırda pişirilen bir çeşit çörek.
Şekersiz kurabiye.
Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılıp külde pişirilen çörek.
Yağlı ve sütlü hamurdan açılan yufkalar arasına kavrulmuş un serilerek pişirilen büyükçe çörek
Diğer sözlük anlamları:
Külde pişmiş çörek; şekerli çörek
Kete isminin anlamı, Kete ne demek:
Erkek ismi olarak; Düğün armağanı.
Kete hakkında bilgiler
Kete, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz yöresel mutfağına has, bir çeşit hamur işidir. Yapılan bölgeye göre farklılıklar göstermektedir.
Özellikle Kars ilinde günlük gıda tüketiminde önemli bir yer tutar. Kete ilk olarak bu bölgeden çıkmış, daha sonra diğer bölgelere yayılmıştır. Sarıkamış' ta kete içine kavurulmuş un eklenilerek ve mutlaka ev yapımı tereğağı kullanılarak yapılır.
Erzurum'da da çok fazla yapılmaktadır. Yapılışı şu şekildedir; açma kete un, yağ, tuz, biraz şeker, yaş maya ve su ile yoğrulduktan sonra bir saat kadar bekletilmesi ve dinlenen hamurdan alınan bezelerin oklava yardımı ile orta incelikte bir yufka halinde açılarak, üzerine eritilmiş tereyağının sürülmesi ve rulo halinde sarılıp, küçük parçalara kesilmesi, daha sonra kesilen bu parçaların iki tanesi birleştirilmek şartıyla arasına isteğe göre ceviz, un kavurması, peynir (istenirse çikolata) koyulması ve fazla hamurla oynamadan yağlanmış tepsiye konularak yüksek ayarlı fırına verilerek pişirilir.
Kete kısaca anlamı, tanımı:
Hamur : Öz, asıl, maya. İyi pişmemiş (ekmek ve hamur işleri). Kâğıtta tür, nitelik. Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu. Ağrı iline bağlı ilçelerden biri.
Keten : Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.). Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum).
Keten helva : Kavrulmuş şekerden yapılan, pamuk görünüşünde bir helva türü.
Keten helvacı : Keten helva yapan ve satan kimse.
Keten kuşu : İspinozgillerden, güzel sesli, 13 santimetre uzunluğunda tarla ve çalılıklarda yaşayan bir kuş (Carduelis linaria).
Keten tohumu : Keten bitkisinin, yağı çıkarılan veya dövülerek hekimlikte kullanılan küçük taneleri, zeyrek. Önemsiz, değersiz kimse.
Ketencik : Bu bitkiden elde edilen, sabun yapımında ve ressamlıkta kullanılan bir yağ. Deniz yosununun ince bir cinsi (Muscus arboreus). Turpgillerden, küçük sarı çiçekli, yağlı bir bitki (Chamaelina sativa).
Ketengiller : Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, keten vb. türleri içine alan bitki familyası.
Ketenpere : Dolandırıcılık.
Ketenpereye gelmek : Dolandırılmak.
Ketenpereye getirmek : Dolandırmak.
Bataklık keteni : Pamuk otu.
Su keteni : Birleşikgillerden, sulak yerlerde yetişen, boyu 1,5 metre kadar olabilen, bir tür pembe çiçekli bitki, yaban keteni (Eupatorium cannabinum).
Yaban keteni : Su keteni.
Yandı gülüm keten helva : "kaçırılmış bir fırsat" anlamında kullanılan bir söz.
Yağlı : Yağı çok olan. Bol ve kolay kazanç sağlayan. Besili, semiz. Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan. Yağla yapılmış. Üzerinde veya içinde yağı olan.
Mayalı : Maya ile ekşiyip kabarmış. İçine maya karıştırılmış. Daire şeklinde açılan mayalanmış hamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek.
Mayasız : İçinde maya bulunmayan. Kötü huylu.
Çörek : Kurs. Az yağlı, bazen şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi.
Anadolu : Ön Asya'nın bir parçası olarak Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan toprağı, Rum.
Karadeniz : Çok düşünceli ve durgun görünen kimseler için kullanılan "Karadeniz'de gemilerin mi battı?" deyiminde geçen bir söz.
Yöresel : Belli bir yöre ile ilgili, yerel, mahallî, mevzii, lokal. Belli bir yöreye özgü.
Ketebe kaydı : El yazması kitaplarda yazarın adını verdiği yer.
Ketebehu : Eski levhaların ya da aslından bakılarak kopye edilen yazının altındaki "yazan", "bunu kopya eden" anlamına gelen sözcük.
Ketebeli : Şaşkın, beceriksiz. Gösterişli, alımlı.
Ketemez : Yeni doğuran hayvanın ilk sütü.
Keten bitkisi : bkz.zeyrek
Keten bitkisi ürünü : Keten tohumları hasat edildikten ve esas lifler ve keten kavuzları ayrıldıktan sonra kalan ve besleme değeri olan kısmı.
Keten iplik : Düğümü iyi tutan, manipülasyonu kolay, iyi ankiste olan ketenden yapılmış dikiş materyali.
Keten sapı yan ürünü : Keten sapından uzunca liflerin mekanik yolla alınmasından sonra kalan, öğütülmüş, % 2 den az ham protein ve % 70 den fazla ham selüloz içermeyen bir yan ürün.
Keten tohumu eleme kalıntısı küspesi : Keten tohumunun temizlenmesi sırasında ayrılan, daha küçük ve kusurlu keten tohumları, yabancı ot tohumları, diğer yağlı tohumlar ve yem değeri taşıyan diğer yabancı maddelerden özütlemeyle yağı alındıktan sonra elde edilen öğütülmüş bir ürün, zeyrek eleme kalıntısı küspesi.
Keten tohumu küspesi : Keten tohumundan yağın alınmasıyla elde edilen protein bakımından zengin yem maddesi.
Diğer dillerde Kete anlamı nedir?
İngilizce'de Kete ne demek? : [ket] n. obstacle, balk, baulk, clog
Bu kısımda Kete nedir? Kete ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kete tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kete hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.