Kişniş nedir, Kişniş ne demek

Kişniş; bir bitki bilimi terimidir. kökeni farsça dilinden gelmektedir.

  • Maydanozgillerden, yaprakları maydanozu andıran, 20-60 santimetre yüksekliğinde, tüysüz, bir yıllık ve otsu bir bitki (Coriandrum sativum)
  • Bu bitkinin baharat olarak kullanılan kurutulmuş meyvesi veya tohumu.

Yerel Türkçe anlamı:

Pirinç.

Yaban papatyası.

Maydanoza benzeyen bir bitki (yemek yanında yenir).

Yaban maydanozu.

Çiçekleri papatyaya benzeyen fena kokulu bir ot.

Biyoloji'deki anlamı:

Maydanozgiller (Umbelliferae) familyasından, 40-60 cm kadar boylanabilen, meyveleri iştah açıcı, yatıştırıcı, bağırsak gazlarını giderici olarak kullanılan, fazla miktarda alındığında dalgınlık, sarhoşluk yapan, özellikle şeker ve likör sanayiinde kullanılan, bir yıllık otsu bitki.

İngilizce'de Kişniş ne demek? Kişniş ingilizcesi nedir?:

coriander

Fransızca'da Kişniş ne demek?:

coriandre

Kişniş hakkında bilgiler

Kişniş (Coriandrum sativum), maydanozgiller (Apiaceae) familyasından, yaprakları maydanozu andıran, 20-60 santimetre yüksekliğinde, tüysüz, bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Bu bitkinin baharat olarak kullanılan kurutulmuş meyvesi veya tohumuna da kişniş adı verilir. Kişniş sözcüğü Türkçeye Farsça'dan geçmiştir. Anavatanı Akdeniz ülkeleridir. Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'da yetişir.

 

Yumuşak, tüysüz bir bitkidir. 60 cm boya ulaşabilir. Yenen meyveleri 3-5 mm çapında top şeklindedir.

Baharatı kişniş bitkisinin küre biçimli sarımsı yeşilden, açık kahverengine kadar değişen renklerdeki meyvelerinin kurutulması ya da öğütülmesiyle elde edilir. Ayrıca bitkinin taze yaprakları salatalarda ve kökleri de baharat olarak kullanılır. Ferahlatıcı hoş bir kokusu, tatlımsı baharlı ve meyvemsi bir lezzeti vardır. Et yemeklerinde ve zeytinyağlı dolmalara çeşni katmak için kullanılan yaprakları, yakıcı bir tat verir.

"Buhur şekeri" olarak da adlandırılan renkli şekerle kaplanmış kişniş tohumu düğünlerde misafirlere ikram edilir.

Kişniş anlamı, kısaca tanımı:

Maydanozgiller : Ayrı çanak yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri şemsiye biçiminde olan, anason, kereviz, maydanoz, kimyon vb. bitkileri içine alan bir familya.

Yaprak : Sarma yapılmış olan asma yaprağı. Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler. Börek, baklava vb. şeylerde yufka. Eni 50, boyu 75 santimetre olan bayrak ölçüsü. Kat kat ayrılabilen şeylerde kat. Birkaç parça eklenerek yapılmış olan şeylerde her parça. Kitap, defter vb. şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak.

Maydanoz : Maydanozgillerden, yenmek için yetiştirilen, 50-80 santimetre uzunluğunda, ufak yeşil ve parçalı yapraklı, hoş kokulu iki yıllık otsu bir bitki (Petroselinum crispum).

Santimetre : Bir metrenin yüzde biri uzunluğunda bir ölçü birimi, santim (cm).

 

Tüysüz : Henüz bıyığı, sakalı çıkmamış. Acemi. Tüyü olmayan.

Yıllık : Bir yıl içinde olan. Bir yılda verilen ücret. Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan. Bir yıl için, senelik, senevi. Yılda bir çıkan ve o yılın olaylarını anlatan kitap, bülten, dergi vb. eser, salname. Yılda bir yapılan. Yılın gün, hafta, ay vb. bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim, almanak. Öğretim yılı sonunda hazırlanan, öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin özellikleriyle ilgili bilgiler ile eğlendirici konuların yer aldığı kitap.

Otsu : Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki), otsul.

Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.

Bitkin : Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın, dermansız.

Baharat : Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar.

Kurut : Kurutulmuş süt ürünü.

Meyve : Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr.

Tohum : Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. Spermatozoit. Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. Soy sop, döl, nesil, sülale.

Kişniş şekeri : İçinde bir kişniş tanesi bulunan ufak şeker.

Familya : Birçok ortak özelliği sebebiyle bir araya getirilen cinslerin topluluğu, fasile. Aile. Karı, eş.

Sözcü : Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse.

Türkçe : Genel Türk dili. Türkiye Türkçesi.

Farsça : İran devletinin resmî dili, Acemce. Bu dille yazılmış olan.

Geçmiş : Çürümeye yüz tutmuş. Zaman bakımından geride kalmış, esbak. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları. Geçme işini yapmış. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi. Arkada kalan hayat.

Akdeniz : Mersin iline bağlı ilçelerden biri.

Ülke : Devlet. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge.

Diğer dillerde Kişniş anlamı nedir?

İngilizce'de Kişniş ne demek? : n. coriander

Almanca'da Kişniş : n. Koriander

Rusça'da Kişniş : n. кориандр (M)