Klor nedir, Klor ne demek

Klor; bir kimya terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, içme ve atık suların dezenfeksiyon işlemlerinde kullanılan halojenlerden bir element.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Sarımsı yeşil, gaz fazında, boğucu kokulu, sembolü Cl, atom ağırlığı 35.453, özgül ağırlığı 1.56 olan dezenfektan, renk giderici ve tahriş edici, özellikle zehirli bir element. Hayvan vücudunda, çeşitli salgı ve enzimlerin yapısına girer, hücre dışı ozmotik basıncı ayarlar, alyuvar oluşumu ve asit baz dengesini sağlar. Ekstrasellüler sıvının temel anyonu olup organizmada en önemli kullanılış yeri midedeki hidroklorik asidin üretimidir. İçme suyu ve atık suyun dezenfeksiyon işlemlerinde kullanılır.

İngilizce'de Klor ne demek? Klor ingilizcesi nedir?:

chlorine, cl

Fransızca'da Klor ne demek?:

chlore

Klor hakkında bilgiler

Klor, VIIA grubunda bulunan hafif, keskin kokulu, yeşilimsi sarı renkli, tahriş edici ve zehirleyici bir gaz. Havadan 2,5 kat ağır olan klor ilk zamanlar bir bileşik olarak kabul ediliyordu. Klor ilk olarak 1774 yılında Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedildi. 1810 yılında ise bugünkü ismi Humphry Davy tarafından verildi.

 

Boğucu kokulu, yeşilimsi sarı renkli gazdır. Periyodik çizelgenin 17. grubunda öbür halojenlerle birlikte yer alan klorun simgesi Cl, atom numarası 17, atom ağırlığı 35,453'tür. Havadan yaklaşık 2,5 kat ağırdır; suda az çözünür (bir litre suda 2-3 litre klor); "Klor suyu" adı verilen bu çözelti, altını bile etkileyecek güçte bir yükseltgeyicidir.

-34 °C sıcaklığa kadar soğutulduğu ya da sıkıştırıldığı zaman kolayca sıvılaşan klor, flor, brom, iyot ve astatinle halojenler grubunu oluşturur; halojenlerin son yörüngelerinde yedi elektron vardır ve öbür maddelerden sekizinci bir elektron alma eğilimi gösterirler.

Mangandioksit, sodyum klorür ve sülfürik asitin tepkimeye girmesi sonucu klor açığa çıkar ve bu tepkime laboratuvarda klor elde etmek için kullanılabilir. Sanayi de ise klor, mutfak tuzunun (sodyum klorür) elektrolizi yoluyla üretilir ve yan ürün olarak hidrojen gazı ve sodyum hidroksit açığa çıkar.

Klor ile ilgili Cümleler

  • Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
  • İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
  • Peçeteler klorsuzdur.
  • Gümüş klorür tamamen suda çözünür değil.
  • Tabii klorin çok zehirli olabilir.

Klor kısaca anlamı, tanımı:

Atom : Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri. Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık. Yaprakları üst üste sarılı topak marul.

 

Numara : Ölçü. Hile, düzen, dalavere, yalan. Eğlendirici oyunlardan her biri. Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı. Öğrenciye verilen not. Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam. Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı.

Klor hidrat : Azotlu organik bir baz ile hidroklorik asitten türeyen tuz.

Klor hidrik asit : Klor ile hidrojen bileşiği (HCl).

Klorölçer : Bir sıvının içindeki erimiş bulunan klor miktarını ölçmeye yarayan alet, klorometri.

Klorik : Klorik asit.

Klorik asit : Klordan türemiş oksijenli asit, klorik (HCIO3).

Klorlama : Klorlamak işi.

Klorlamak : Özellikle yünlü kumaşlara, ipliklere parlaklık vermek için klor gazına tutmak. Savaşta insanlara, hayvanlara ve bitkilere zararlı olması, öldürmesi için klor püskürtmek. Mikroplardan arındırmak amacıyla suya düşük oranda klor katmak.

Klorlanma : Klorlanmak işi.

Klorlu : Birleşiminde klor bulunan.

Klorofil : Güneş ışığını soğurarak bitkilerde karbon özümlemesini sağlayan ve bitkilere yeşil renklerini veren madde.

Kloroform : Renksiz, hoş kokulu, genellikle anestezide kullanılan, yatıştırıcı ve uyuşturucu birleşik (CHCI3). Bir tür organik yağ çözücü.

Kloroplast : Yeşil bitkilerde hücrelerin içinde bulunan, klorofil moleküllerinden oluşan, karmaşık yapılı kromoplast.

Kloroz : Kanda alyuvar sayısının azalmasından ileri gelen, genellikle genç kızlarda görülen kansızlık. Yaprakların sarımtırak bir renk aldığı bitki hastalığı, sarıcalık.

Klorür : Klorun, oksijen ve flor dışındaki elementlerle yaptığı birleşik.

Klorürlendirmek : Klorla birleştirmek, klorüre dönüştürmek.

Klorürleştirmek : Bir organik moleküle, hidroksil OH grubu yerine klorür Cl getirmek.

Kalsiyum klorür : Hidroklorik asidin kimyasal formülü CaCl2 olan kalsiyum tuzu ve bunun hidratlaştırılmış biçimi.

Magnezyum klorür : Hidratlı billurlar vererek billurlaşan deniz suyunun damıtılmasıyla elde edilen madde (MgCl2).

Potasyum klorür : Öbür potasyum birleşiklerinin çoğunun hazırlanmasında kullanılan, susuz durumda 768 °C'de eriyen, renksiz küpler biçiminde billurlaşan madde (KCI).

Sodyum klorür : Tuz.

Normal : Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum. Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun. Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.

Sıcaklık : Sevgi, içtenlik ve sevimlilik. Sıcak olan şeyin durumu, etkisi veya sıcak olan şeyin niteliği, hararet. Hamamlarda yıkanılan sıcak yer. Bir araçla veya cihazla ölçülebilen ısı derecesi, suhunet.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Element : Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde.

Hafif : Etkisi az olan, sert karşıtı. Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. Gücü az olan, belli belirsiz. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek). Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı. Önemli olmayan. Güç veya yorucu olmayan, kolay. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan. Çok dik olmayan (sırt, yokuş).

Keskin : Zampara. Kırıcı, incitici. Kıvrak. Etkili, sert. Tiz (ses). Çok kesici, iyi kesen. Dikkatli. Hassas. Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri.

Kokulu : Kokusu olan.

Klor dioksit : Organik maddelerden etkilenmeyen, klor bazlı dezenfektanlardan biri.

Klor gazı : Gıda temas yüzeylerinin ve suyun sanitasyonunda kullanılan, gaz formunda, klor bazlı bir dezenfektan.

Klor heptoksit : Formülü Cl2O7 olan perklorik asidin anhidriti. Renksiz yağımsı, kolayca patlayan bir madde.

Kloragogen hücreleri : (Yun. khloros: açık yeşil; genos: soy) Halkalı solucanların (Annelida) bağırsağının üst tarafında yer alan ve yağ ile glikojen depolayan hücreler.

Kloral : Formülü CCl3CHO olan yağımsı beyaz bir sıvı. Endüstriyel olarak DDT hazırlanmasında kullanılan, uyutucu bir maddedir. Trikloroetanal, trikloroasetik aldehit. (kimya)

Kloralhidrat : Vücuda alındıktan sonra karaciğerde trikloretanole dönüştürülerek etkin duruma getirilen, hipnotik ve anestezik amaçla kullanılan aldehit türevi bir ilaç.

Kloraloz : Vücuda alındıktan sonra kloralaldehit veya klorala dönüşüp daha sonra ise trikloretanole dönüşerek etkisini gösteren, alfa ve beta olmak üzere 2 tipi bulunan, dissosiyatif nitelikli genel anestezik amaçla kullanılan bir madde.

Klorambusil : Mekloretaminin daha az zehirli olan bir türevi olup bağışıklık sistemini baskılayıcı ve alkilleyici olarak kullanılan antineoplastik etkili ilaç.

Kloramfenikol : Streptomyces Venezuela tarafından üretilen ve protein sentezi inhibitörü olarak kullanılan bir antibiyotik. Streptomyces venezualae tarafından üretilen ve bakterilerde protein sentezini inhibe ederek etki gösteren bir antibiyotik. kültürlerinden elde edilen, dikloroasetik asit grubu içeren, nitrobenzen türevi geniş spektrumlu ve antibakteriyel etkinliğini ribozomların 50S alt ribozomlarına bağlanıp aminoasil tRNA’nın akseptör noktaya bağlanmasını engelleyerek oluşturan bir ilaç. Gıda değeri olan hayvanlarda kullanılması yasak olan bu ilaç Gram pozitif koklar ve basillerle Gram negatif bakterilerin çoğunun oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.

Kloramfetamin : Serotonerjik nöronlarda sinir uçlarını tahrip ederek serotonin salınımını azaltan ve seratonerjik nöronların nörotoksini olan ilaç.

Diğer dillerde Klor anlamı nedir?

İngilizce'de Klor ne demek? : n. chlorine

Fransızca'da Klor : chlore [le]

Almanca'da Klor : n. Chlor

Rusça'da Klor : n. хлор (M)