Konum nedir, Konum ne demek

  • Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon.
  • Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü.
  • Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri, konuş

"Konum" ile ilgili cümleler

  • "İnsanın tabii konumunu en uygun biçim içinde devam ettirme tavrı medeni bir yaşayış tuzağına düşmeden de gösterilebilir." - İ. Özel

Yerel Türkçe anlamı:

Göçebelerin göç ettikleri yer, konak yeri, bir mevsim durulan yer : Kürt konumu, yörük konumu.

Bilişim alanındaki terim anlamı:

Bir dizgide, bir damganın oturabildiği ve bir sıra sayısınca tanıtılabilen her bir yer.

Bilgisayar Terimi olarak kelime anlamı:

[Bakınız: yer]

[Bakınız: bölge]

Coğrafya'daki terim anlamı:

Bir kentin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişikislni sağlayan ve kentin gelişmesini etkileyen coğrafya koşullarının tümü. bk. konuş.

Fiziksel Kimya alanındaki anlamı:

Taneciğin yeri, bunu veren konsayılar.

Bir fizik terimi olarak tanımı:

Bir nesnenin seçilen bir başvuru noktasına, eksenine ya da eksenlerine göre yeri.

Matematik terimi olarak kelime anlamı:

Üzerinde bir konaç dizgesi oluşturulan bir uzayda, konaçları aracılığıyla belirlenen nokta.

 

Orta Öğretim alanındaki anlamı:

[Bakınız: durum]

Bilimsel terim anlamı:

Tanelerin birbirlerine göre durumu.

coğrafya: Enlem ve boylamlara göre yeryüzünde bulunulan yer.

matematik: Bir nesnenin özdeksel durumu.

Bir ölçme aracını oluşturan birim ya da değerlerin ölçüm sürekliliği üzerindeki göreli yeri.

İngilizce'de Konum ne demek? Konum ingilizcesi nedir?:

position, geographical location, orientation, position [statistical)

Osmanlıca Konum ne demek? Konum Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

mevki' şartları

Konum kısaca anlamı, tanımı:

Sosyal konum : İnsanın toplum içindeki durumu, makamı, yeri.

Konumlama : Konumlamak işi.

Konumlanmak : Yerleşmek, yer almak.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Duruş : Durma işi.

Biçim : Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Biçme işi. Tarz. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Herhangi bir şeyin benzeri. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil.

Pozisyon : Konum. Durum.

Yeryüzü : Dünya. Yer kabuğu.

Nokta : Orta nokta. Nöbetçi bulunan yer. Sınır, derece, radde. Yer. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). Nöbetçi, gözcü, bekçi. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. Hiçbir boyutu olmayan işaret.

Konum atlatmayan tuş :

Konum bağıntısı : Tanelerin konumunu, kristal düzlem ve doğrultular bakımından belirten bağıntı.

Konum evrendeğeri : Bir sıklık dağılımının konumunu belirten evrendeğer. Örneğin, evren ortalaması bir konum evrendeğeridir.

Konum izomeri : Yapılarındaki farklılıklar radikallerin orto, meta veya para yerinde bulunmasından kaynaklanan benzer bileşimdeki kimyasal maddelerin izomerleri.

Konum ölçüsü : Bir dağılımdan bulunan yalın ortalama, ortanca ve doruk değeri gibi konum belirten değerlere verilen genel ad.

Konum tasarlaması : Yapıların yerbölümler üzerine nasıl yerleşeceklerini göstermeye yarayan tasarların hazırlanması.

Konum yöneyi : Öklit 3-uzayında bir (x,y,z) noktası için, başlangıç noktası (0,0, ve bitiş noktası (x,y,z) olan yöney.

Konumçizer : haritacılık: Kullanılan konsayıların özdevimsel olarak haritaya geçirilmesini sağlayan aygıt.

Konumdaş : Aynı konumda, makamda olan kişiler.

Konumlamak : Yerleştirmek.

Konum ile ilgili Cümleler

  • O, firmada önemli bir konuma sahiptir.
  • Troy kişisel kazancı için konumunu kullanır.
  • Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
  • Şirketi bugün bulunduğu konuma Mustafa Jackson getirdi.
  • Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.
  • Konumunuz nedir?
  • Konumunu kaybetsen üzülür müsün?
  • Konumu anlıyor musun?
  • Fiyatlar konuma göre değişir.
  • Bugünkü konumuz ne?
  • Konum değişti.
  • Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.

Diğer dillerde Konum anlamı nedir?

İngilizce'de Konum ne demek? : n. position, location, site, situation, status, attitude, configuration, lay, lie, standing, state, station

Fransızca'da Konum : position [la], situation [la], assiette [la]

Almanca'da Konum : n. Zustand

Rusça'da Konum : n. положение (N), местоположение (N)