Koruyucu nedir, Koruyucu ne demek

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Gıdaların bozulmasını önleyerek raf ömürlerinin uzamasını sağlayan madde, konservatif, protektif.

Bilimsel terim anlamı:

Asalağı dış ortamda yok eden ya da onun konakçıya ulaşmasına engel olan ilâç veya işlem.

[Bakınız: yalıtıcı]

İngilizce'de Koruyucu ne demek? Koruyucu ingilizcesi nedir?:

prophylactic, preservative

Fransızca'da Koruyucu ne demek?:

conservateur

Koruyucu kısaca anlamı, tanımı:

Koruyucu aile : Kimsesiz veya bakıma muhtaç bir çocuğun belli bir süre içinde ilgili yasaya göre her türlü bakımını ve sorumluluğunu üstlenen gönüllü aile.

Koruyucu hekimlik : Hastalık ortaya çıkmadan önce alınacak önlemlerle ilgilenen hekimlik dalı.

Koruyucu kaplama : Paslanmaya karşı koruma amacı ile metal yüzeyine uygulanan malzemelerin oluşturduğu kabuk.

Koruyucu ünsüz : Bağlayıcı ünsüz.

Ekran koruyucu : Bilgisayarda monitörün uzun süre kullanılmadan açık kalması durumunda devreye giren ve monitörün ömrünün azalmasını engelleyen yazılım.

Koruyuculuk : Korumacı olma durumu, kollayıcılık, himaye.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

 

Muhafız : Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu. Bir kalenin veya bir şehrin önemli yerlerini korumak, düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli komutan.

Himaye : Kayırma, elinden tutma. Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim.

Kollayıcı : Koruyucu.

Hami : Koruyucu.

Ortam : Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü. Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform. Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü. Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat.

Konakçı : Asalağın erginini veya gelişim evrelerinden herhangi birini taşıyan canlı, konak. Toplu olarak yapılmış olan yolculukta konak yeri sağlamakla görevli kimse. Sefere çıkan askerlerin önünden gidip konak yeri sağlamakla görevli subay.

Koruyucu anne : Kendisinin olmayan bir çocuğun bakımını ve yetiştirilmesi sorumluluğunu üzerine alan kadın.

Koruyucu atmosfer : Işıl işlem boyunca, metal yüzeylerin tepkime ile bileşimlerinin değişimini önlemek için kullanılan ve bu amaca uygun bileşimdeki atmosfer.

Koruyucu atmosferli ısıl işlem : Koruyucu atmosfer altında yapılan ısıl işlem.

Koruyucu atmosferli menevişleme : Koruyucu atmosfer altında yapılan menevişleme işlemi.

Koruyucu atmosferli ostenitleme : Koruyucu atmosfer altında yapılan ostenitleme işlemi.

Koruyucu atmosferli tavlama : Koruyucu atmosfer altında yapılan tavlama işlemi.

Koruyucu bakım : [Bakınız: önleyici bakım] Gereç ve kuruluşları korumlu bir durumda tutabilmek amacıyla aksaklıklar doğmadan ya da yüzeye çıkmadan inceleme, nedenlerine ulaşma ve düzeltme yoluyla yapılan bakımlar.

 

Koruyucu bildirmelik : [Bakınız: koruyucu vergi] Yerli malları yabancı mallara karşı korumak amacıyla uygulanan yüksek vergili gümrük bildirmeliği.

Koruyucu büyü : Kötü etkilerden korunmak amacıyla başvurulan büyü türü. bk. büyü. krş. yıkıcı büyü.

Koruyucu ekran : Işınımı zayıflatmak ve ışınımlanma riskini azaltmak amacıyla kullanılan soğurucu madde oluşumlu ekran.

Koruyucu ile ilgili Cümleler

  • Sodyum benzoat çok yaygın bir gıda koruyucusudur.
  • Ali son derece koruyucuydu.
  • Bazı durumlarda, meme ameliyatı koruyucu bir ameliyattır- meme kanseri riski yüksek olduğu düşünülenler tarafından alınan bir önlem.
  • O çok koruyucu.
  • Koruyucu maddeleri olmayan yoğurdu severim.
  • Ali koruyucu eldiven giyiyor.
  • Koruyucu meleklere inanıyor musunuz?
  • Koruyucu meleklere inanıyor musun?
  • Ruj şeklindeki dudak koruyucular genelde meyve tadında olur.
  • Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.

Diğer dillerde Koruyucu anlamı nedir?

İngilizce'de Koruyucu ne demek? : adj. protective, protecting, safety, preventive, preservative, guarding, contraceptive, prophylactic, tutelar, tutelary

n. protector, preserver, guardian, safeguard, life saver, conservator, keeper, patron, sentinel, umbrella, warden

Fransızca'da Koruyucu : conservateur/trice, protecteur/trice, défenseur [le], préventif/ive, prophylactique

Almanca'da Koruyucu : n. Beschützer, Eskorte, Förderer, Fürsprecher, Paraklet, Schirmer, Schirmherr, Schützer, Schützherr

adj. vorbeugend

Rusça'da Koruyucu : n. охранник (M), покровитель (M), протектор (M), контрацептив (M)

adj. защитный, покровительственный, профилактический, контрацептивный, предупредительный