Kumaş nedir, Kumaş ne demek
Kumaş; kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma.
- Varlığı ve kişiliği oluşturan nitelik veya malzeme
"Kumaş" ile ilgili cümleler
- "Her şey, esvap ve eşya Bursa'da dokunan ipek kumaşlardan yapılmıştır." - F. R. Atay
Yerel Türkçe anlamı:
Tazı.
Kumaş hakkında bilgiler
Kumaş, ipliklerin, çeşitli yöntemlerle bir araya getirilerek oluşturduğu kaplayıcı yüzeylerdir. Pamuk, yün, ipek, keten vb maddelerden elde edilir.
Birbirlerine dik ve paralel konumda bulunan ipliklerin birbirlerinin altından üstünden geçirilmesi ile kumaş oluşturulur.
Giyinmek insanın temel ihtiyaçlarındandır. İlk olarak kumaş üretimi keten ile başlanmıştır. Daha sonrasında yün kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonraları pamuklu kumaşlar yaygınlaşmıştır. Bu sayılanlara ipeği eklemek yanlış olmayacaktır.
XVII. yüzyılda Fransa'da, sonra İngiltere'de merinos yünüyle imal edilen kumaşlar yayıldı. Pamuk ise başlangıçta Kuzey Amerika'da XVII. yüzyıldan beri ekiliyordu. Fakat diğerlerinin aksine ipek daha yavaş bir yayılım göstermiştir. Genel olarak lüks sembolüydü ipek. Başlıca olarak Lyon de ipek üretimine başlandı.
Kumaş ile ilgili Cümleler
- Elbiselerinizi yıkamadan önce, kumaşlar için tüm ceplerinizi kontrol ettiğinizden emin olunuz.
- Kumaşı diyagonal kesin.
- Kumaşın rengi çok soluk.
- Kumaşı çaprazlama kes.
- Onlar kumaşı açık kırmızıya boyadı.
- Kumaş parlak kırmızıya boyandı.
- Bu kumaş çok kalın.
- Kumaşı kendi gözlerinle görsen iyi olur.
- Ben şiire düşkünüm sen ise atlas kumaş peşindesin.
- Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
- Meryem oldukça sıradan biri, ama Mustafa onu bulunmaz Hint kumaşı gibi görüyor.
- Bu kumaş çok yumuşak.
- Kumaşı elbiseler yapmak için kullanırız.
- Kumaşları Hindistan'dan gelmedi değil mi?
Kumaş anlamı, tanımı:
Pamuk : Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı. Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium). Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış. Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav. Bu tellerin işlenmiş biçimi.
İpek : İpek böceği kozaları çözülerek çıkarılan ve dokumacılıkta kullanılan çok ince, esnek ve parlak tel. Bu telden yapılmış.
Kumaş mengenesi : Yeni dokunmuş veya yıkanmış kumaşların ütülenmek amacıyla içinden geçirildiği silindirik alet.
Hint kumaşı : Hindistan'da dokunan ve Batı ülkelerinde ender bulunan ipekli bir kumaş türü.
Kumaşçı : Kumaş üreten veya satan kimse.
Kumaşçılık : Kumaşçının yaptığı iş.
Kumaşlı : Kumaşı olan.
Kumaşlı terzi : Diktiği giysilerin kumaşını da satan terzi.
Kumaşsız : Kumaşı olmayan.
Kumaşsız terzi : Kumaş satmayıp müşteri tarafından getirilen kumaşla giysi diken terzi.
Makine : Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması. Araba, otomobil. Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü.
Türlü : Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek.
Dokuma : Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş). Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen. Dokumak işi, tekstil. Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez. Yapı, oluşum.
Kişi : Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. Eş, koca. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Erkek. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs.
Nitelik : Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite. Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet. Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet.
Malzeme : Bir eserin hazırlanmasında yararlanılan bilgi ve kaynakların tamamı. Gereç.
İplik : Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri. Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu. Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi.
Kumaş çinetme : Nişan töreni.
Kumaş dekor birimi : Bir dekorun parçaları olarak kullanılan küçüklü büyüklü perdeler.
Kumaş kaplı tahta : Birtakım öğretim gereçlerini tutturmak ve yapıştırmak için kontraplak, duralit ya da kalın mukavvadan yapılan ve üzeri çoğu kez pazen ya da çuha ile kaplanan levha.
Kumaşık : Ortaklaşarak, yardımlaşarak iş yapma, imece
Kumaşık kuruluş : İsim halleri ayrı olan iki tümlecin tek bir fiile bağlanması: "Sakladıkları şeyler ve yerler belli olmadı" gibi.
Kumaşkaya : Erzurum ili, Pazaryolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
Kumaşmak : İmece ile iş yapmak, yardımlaşmak
Diğer dillerde Kumaş anlamı nedir?
İngilizce'de Kumaş ne demek? : n. fabric, materials, cloth, material, stuff, contexture, drape, woof
Fransızca'da Kumaş : tissu [le], étoffe [la]
Almanca'da Kumaş : n. Cheviot, Stoff, Tuch, Zeug
Rusça'da Kumaş : n. ткань (F), материя (F)
adj. матерчатый
Bu kısımda Kumaş nedir? Kumaş ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kumaş tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kumaş hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.