Kurma nedir, Kurma ne demek

  • Kurmak işi
  • Prefabrik.

"Kurma" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Kurma ev."

Bilimsel terim anlamı:

Bir yunak, fırın ya da aygıtı, istenilen yere yerleştirip oturtma işi.

metalbilim: Bir işlem kabını, fırın ya da aygıtı, istenilen yere yerleştirip oturtma işi.

İngilizce'de Kurma ne demek? Kurma ingilizcesi nedir?:

setup, erection, installation

Kurma anlamı, kısaca tanımı:

Yeniden kurma : Sit alanlarında yıkılmış binaların aslına uygun olarak yeniden yapılması, rekonstrüksiyon. Yeniden tasarlayarak biçimlendirme, rekonstrüksiyon. Bir sözün ilk biçiminin nasıl olabileceğini dil kurallarına göre kurgulama, rekonstrüksiyon.

Kurmaca : Tasarlanmış olay. Olmadığı hâlde varmış gibi tasarlanmış, kurgulanmış.

Kurmacılık : Resim ve heykelde, eseri geometrik ögeleri ile kurmayı temel alan anlayış, konstrüktivizm.

Kurmak : Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak. Aklına koymak. Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek. Bir araya getirmek, toplamak. Yapmak, inşa etmek. Düşünmek. Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek. Ortaklık sağlamak. Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek. Zihinde büyütmek. Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek. Belli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek. Yapmak, oluşturmak. Sağlamak, oluşturmak. Hazırlamak.

 

Kurmay : Harp akademilerine girerek eğitimlerini başarıyla bitirmiş subay, erkânıharp. Kurmaylık yetkisi ve niteliği olan (subay).

Kurmay başkanı : Ordu, tümen, tugay gibi birliklerde ve askerî akademilerde karargâh subayı.

Kurmaylık : Kurmay olma durumu.

Ahenk kurmak : Uyuşma sağlamak, anlaşma sağlamak.

Bağdaş kurmak : Sağ ayağı sol uyluğun, sol ayağı sağ uyluğun altına alarak oturmak.

Bağlantı kurmak : Haberleşme sağlamak. irtibat sağlamak.

Barikat kurmak : Engel oluşturmak.

Dernek kurmak : Dernek oluşturmak.

Diyalog kurmak : Anlaşma ve uyum sağlayacak yolda karşılıklı konuşmak.

Dostluk kurmak : Yakınlık, ahbaplık kurmak.

Düzen kurmak : Hileye başvurmak. düzenlemek. işler duruma getirmek.

Ekol kurmak : Bir ekol oluşturmak.

Gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar : "kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur" anlamında kullanılan bir söz.

Gönlünde taht kurmak : Birisi (veya herkes) tarafından çok sevilir, sayılır olmak.

Hayal kurmak : Gerçekleşmesi istenen, özlenen şeyi düşünmek.

İletişim kurmak : Bilgi, haber vb. alışverişi yapmak.

İlişki kurmak : Bağlantı sağlamak, ilgi sağlamak.

İrtibat kurmak : Bağlantı sağlamak.

Kamp kurmak : Kamp için kalınacak yerde gerekli düzeni sağlamak.

Kapan kurmak : Bir hayvanı tuzağa düşürmek için kapan hazırlamak.

Karakol kurmak : Herhangi bir yerde güvenliği sağlamak amacıyla karakol oluşturmak. güvenlik görevlisi yasa dışı faaliyetler yürütüldüğü belirlenen bir yerde gerekli diğer birimler gelinceye kadar beklemek.

 

Komplo kurmak : Bir kimseye karşı gizlice, toplu olarak zarar verici karar almak, tuzak kurmak.

Kontak kurmak : Biriyle veya bir olayla bağlantı sağlamak.

Köprü kurmak : Akarsu veya göl vb. üzerinde köprü inşa etmek. elleri arkadan yere dayayıp ayak uçlarına basarak vücudu yay gibi germek.

Kumpas kurmak : Gizli bir iş, hile, düzen hazırlamak.

Meclis kurmak : Birkaç kişi konuşmak veya eğlenmek için toplanmak.

Münasebet kurmak : İki şey arasında ilişki bulmak, yakınlık görmek.

Örgüt kurmak : Teşkilat oluşturmak, birliği düzenlemek.

Ortaklık kurmak : Şirket, kumpanya açmak veya çalıştırmak.

Oyun kurmak : Bir yarışmayı kazanmak için belirli bir taktik uygulamak. hile yapmak.

Perde kurmak : Karagöz oyununa başlamak.

Plan kurmak : Bir amacı gerçekleştirecek şeyleri düşünmek, tasarlamak. bir düzen hazırlamak.

Pusu kurmak : Saldıracağı kimseye görünmemek için bir yerde gizlenip beklemek.

Sofra kurmak : Yemek yemek için sofra takımını dizmek ve yiyecekleri hazırlamak.

Temas kurmak : İlişkiye geçmek, bağlantı sağlamak.

Turşu kurmak : Turşuluk sebze veya meyveleri kavanoz, fıçı vb.ne yerleştirmek.

Turşusunu kurmak : "bir şeyin elden çıkarılması gerektiği hâlde buna bir türlü kıyamamak" anlamında kınama yollu söylenen bir söz.

Tuzak kurmak : Bir şeyi yakalamak için düzenek hazırlamak. birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için düzen hazırlamak, komplo kurmak.

Vakıf kurmak : Belli bir hizmeti görmek için vakıf oluşturmak.

Yakınlık kurmak : Sıkı ilişki içinde bulunmak, ilgi ve destek vermek.

Yedi kubbeli hamam kurmak : Büyük hayaller peşinde koşmak.

Yuva kurmak : Evlenmek.

Kurma konut : Belli başlı parçalarının tümü ya da bir bölümü, daha önce üretimlikte işlenip yapım alanına getirilen ve orada birleştirilerek kurulan konut. bk. önyapım.

Kurma kuralları : Bir biçimsel dilin düzgün deyimlerini belirlemek üzere (i) abece öğesi her ilkel imin dizimsel türünü belirleyen, (ii) dizimsel türleri (…) gibi yönetilen deyimler ile (...) dizimsel türünden B gibi bir yöneten deyimden dizimsel türü (...) olan (…) düzgün deyiminin kurulabileceğini belirten kurallar. || Kurma kuralları herhangi bir düzgün deyimin sonlu sayıda adımla üretilmesini sağladığı gibi, verilen bir deyimin düzgün olup olmadığını, düzgün ise dizimsel türünün ne olduğunu da belirlemeye yarar.

Kurma suç : Bir kimsenin önceden tasarlayarak, kurarak kafasında saptadığı düzene göre bir kişiyi izleyip öldürmesi.

Kurmacı : Kurmacılık yanlısı olan, konstrüktivist.

Kurmalar : Çankırı ili, Eldivan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Kurma ile ilgili Cümleler

  • Ben çadırımı kurmak için bir yer seçtim.
  • Onunla normal bir ilişki kurmak istedi.
  • O her zaman bir aile kurmak istedi.
  • Hayal kurmak serbest.
  • O bir aile kurmayı hayal ediyordu.
  • Burak Tuğba'nın ailesiyle irtibat kurmaya çalıştı.
  • İletişim kurmak için bir anadil konuşuru gibi ses çıkarmak zorunda değilsin.

Diğer dillerde Kurma anlamı nedir?

İngilizce'de Kurma ne demek? : [Kurma] n. building, construction, erecting, installation, installment, constitution, contrivance, erection, establishment, forming, foundation, hatcher, hatching, instalment, institution, promotion, winding up

Fransızca'da Kurma : montage [le], constitution [la], établissement [le], (yap

Almanca'da Kurma : n. Aufbau, Aufrichtung, Errichtung, Gründung, Montage, Montierung, Zusammenbau

Rusça'da Kurma : n. строительство, создание, созидание, образование, сооружение, составление, воздвижение, основание, организация, учреждение, устройство, установление, построение, постройка, возведение, стройка, завод, ограждение, наводка, сборка, конструирование (