Kırıştırmak nedir, Kırıştırmak ne demek

  • Kırışmasına sebep olmak
  • Karşı cinsten biriyle yakın ilişkide bulunmak.

"Kırıştırmak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Ötekiler gelmeden Suzy ile hafif tertip kırıştırırlar." - P. Safa

Yerel Türkçe anlamı:

Öküzleri yarıştırmak, sürüştürmek.

Kırıştırmak anlamı, kısaca tanımı:

Sebep : Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.

Cins : Soy, kök, asıl. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan. Tür, çeşit. Garip, tuhaf.

Yakın : Aralarında sıkı ilgi bulunan. Uzak olmadan. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Uzak olmayan yer. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Benzeyen, andıran, yaklaşan.

İlişki : İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas. Bağlantı, temas.

Bulunmak : Bir yerde olmak. Herhangi bir durumda olmak. Bulma işine konu olmak.

Olmak : Uygun düşmek, yerinde görülmek. Yaklaşmak, gelip çatmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Gerçekleşmek veya yapılmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Sürdürmek, yürütmek. Uymak, tam gelmek. Yitirmek, elinden kaçırmak. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Bulunmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Geçmek, tamamlanmak. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Yetişmek, olgunlaşmak.

 

Diğer dillerde Kırıştırmak anlamı nedir?

İngilizce'de Kırıştırmak ne demek? : v. flirt with, cockle, wrinkle, wrinkle up, corrugate, crinkle, crumple up, frill, furrow, line, pucker, pucker up, ruck, ruck up, ruffle, rumple, shrivel, shrivel up

Fransızca'da Kırıştırmak : rider, friper, ratatiner

Almanca'da Kırıştırmak : v. falten

Rusça'da Kırıştırmak : v. морщить, сморщивать, сминать, рябить, хмурить, кокетничать, смять, нахмурить