Lütfetmek nedir, Lütfetmek ne demek

Lütfetmek; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Vermek, ihsan etmek, bağışlamak.
  • Söylemek, bildirmek.
  • İzin vermek, müsaade etmek.
  • Yüksek veya saygın bir kimse alçak gönüllülük göstermek

"Lütfetmek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Adınızı lütfeder misiniz?"
  • "Lütfedip gelseniz."
  • "Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz?" - Y. Z. Ortaç

Lütfetmek tanımı, anlamı:

Vermek : Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Doğurmak. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Tespit etmek. Sahip olmasını sağlamak. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Bırakmak veya bağışlamak. Dayamak. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Yaymak. Kazandırmak, katmak. Satmak. Ondan bilmek, atfetmek. Ayırmak, harcamak. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Ödemek. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Herhangi bir duruma yol açmak.

İhsan : Bağışlama, bağışta bulunma. İyilik etme, iyi davranma. Karşılık beklemeden yapılmış olan yardım, iyilik. Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet.

 

Bağışlamak : Görevden çekmek, almak. Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek. Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek. Hoşgörmek.

Söylemek : Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak. Haber vermek. Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak. Türkü, şarkı vb. okumak. Yapılmasını istemek. Sipariş etmek. Yazmak, düzmek. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak. Önceden bildirmek, tahmin etmek.

Bildirmek : Herhangi bir konuda bilgi vermek. Herhangi bir şeyi haber vermek. Anlatmak, ifade etmek.

İzin : Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet. Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil.

Müsaade : İzin, icazet, ruhsat.

Etmek : Eşit değer kazanmak. Bulmak, erişmek. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Bir işi yapmak. Herhangi bir değerde olmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Kötülükte bulunmak. Demek, söylemek.

Diğer dillerde Lütfetmek anlamı nedir?

İngilizce'de Lütfetmek ne demek? : v. oblige, do the favor, grace, condescend, deign, vouchsafe

Fransızca'da Lütfetmek : vouloir bien, accorder, avoir la bonté de

Almanca'da Lütfetmek : bitten

Rusça'da Lütfetmek : v. соблаговолить