Lampoon türkçesi Lampoon nedir

Lampoon ile ilgili cümleler

English: It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.
Turkish: Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü.

Lampoon ingilizcede ne demek, Lampoon nerede nasıl kullanılır?

Lampooned : Hicvetmek. Taşlama yazmak. Taşlanarak yazılmış. Hicvedilmiş.

Lampooner : Taşlama yazarı. Hiciv yazarı. Heccav. Hicivci.

Lampooners : Hicivci. Heccav. Taşlama yazarı. Hiciv yazarı.

Lampoonery : Bir kişi ya da kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı. Bir kişi veya kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı. Birini taşlama veya alay etme (veya kurum, vs.). Yergi. Hiciv.

Lampooning : Bir kişi veya kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı yazma. Birini taşlama veya alay etme eylemi (veya kurum, vs.). Bir kişi ya da kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı yazma. Hicvetme. Yergi. Taşlama.

Lampoonist : Taşlama yazarı. Hiciv yazarı.

Lamp bracket : Fener braketi. Tavan lambası iç kısmı.

Lamp black : Gaz ya da yağların tam yakılmamaları sonucu elde edilen, karbonca zengin, kara renkli, mikron büyüklüğündeki tanecikler. (boyarözdek ve dolgu olarak kullanılır.). Lamba isi. Karbon karası. İs.

 

Lampoons : Taşlama. Yergi. Hicvetmek. Hiciv. Taşlamak. Yermek. Taşlama yazmak. Tezyif.

Lamp cabin : Isıtaçevi.

İngilizce Lampoon Türkçe anlamı, Lampoon eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lampoon ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Lapidify : Taşa çevirmek.

Fleering : Eğlenme. Alay etmek. Alay. Alayla gülümsemek. Küçümsemek. Eğlenmek. Dalga geçmek. Taklit etmek. İstihza.

Rib : Çubuklarla desteklemek. Nervür. Kafa bulmak. Dört ayaklı omurgalılarda çift ve hafifçe kıvrık bir seri ince kemik ya da kısmen sırt taraftan omurgaya, karın tarafından bir kısmı göğüs kemiğine hareket edebilecek şekilde eklemli bulunan kıkırdaklı çubuklar. eğe kemiği. bazı böceklerin yumurtaları üzerinde boyuna uzanan kabarık yapılar. dinoflagellatların yüzeydeki kabarık çıkıntıları. Nervür (kumaş). Pirzola. Hanım. Çubuk. Zevce.

Epigrammatize : Nükte yapmak. Nükteleştirmek. Vecizeleştirmek. Epigram şeklinde anlatmak.

Pelted : Aralıksız vurmak. Koşmak. Seğirtmek. Atmak. Dayak atmak. Taş atmak. Şakır şakır yağmak. Taşa tutmak. Dövmek.

Decry : Kınamak. Azarlamak. Zemmetmek. Rezil etmek. Kötülemek. Batırmak.

Invectives : Sövüp sayma. Hakaret. Tahkir. Sövgü. Ağır hakaret. Küfür.

Travestied : Alay. Hezel. Gülünçleme. Gülünç veya rezil duruma düşürmek. Gülünç bir hale sokmak. Taklit. Parodi. Komik taklidini yapmak. Gülünç duruma düşürmek.

Satirize : Satirize etmek.

Lampoon synonyms : sendup, jest at, poke fun, lapidating, deriding, pamphlets, squib, reboring, repairing, impersonation, pasquinade, criticize, decrying, blackguard, satirized, fleered, satire, denigrate, lampooned, guy, laugh at, satirise, burlesque, lampooning, lampoonery, lampoons, burlesques, backbit, squibs, backbitten, decries, epigram, backbite.

 

Lampoon ingilizce tanımı, definition of Lampoon

Lampoon kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To subject to abusive ridicule expressed in writing. To make the subject of a lampoon. A personal satire in writing. Usually, malicious and abusive censure written only to reproach and distress.