Legitimised türkçesi Legitimised nedir

  • Meşrutiyet vermek.
  • Tanınmış.
  • Yetki vermek.
  • Babası olduğu onaylanmış.
  • Onaylanmış.
  • Haklı çıkmış.
  • Yasallaştırmak (ayrıca legitimize).
  • Mazur gösterilmiş.
  • Yasal hale getirmek.
  • Yasal hale gelmiş.

Legitimised ingilizcede ne demek, Legitimised nerede nasıl kullanılır?

Legitimise : Babası olduğunu onaylamak. Meşrutiyet vermek. Haklı çıkarmak. Yetki vermek. Tanımak. Yasal haline getirmek. Yasallaştırmak (ayrıca legitimize). Meşruluk kazandırmak. Yasal hale getirmek. Onaylamak.

Delegitimise : (britanya ingilizcesi) yasadışı kılmak. Bir kimsenin veya şeyin meşru ya da yasal statüsünü ortadan kaldırmak (delegitimize olarak da yazılır). Yasadışı kılmak.

Legitimisation : Haklı çıkarma. Yetki verme (ayrıca legitimization). Yasallaştırma. Bir şeyi meşru yapma veya meşru olduğunu ilan etme. Kanunlaştırma. Meşrulaştırma.

Legitimising : Haklı çıkarma. Meşrulaştırma. Yasal hale getirmek. Yasallaştırma. Yetki vermek. Yasallaştırmak (ayrıca legitimize). Meşrutiyet vermek.

Legitimism : Meşruiyet. Kanunilik.

Legitim : Bir vasiyete göre hak talep edilebilen mirasın bir kısmı (roma hukuku). Ölen kişinin çocuklarının ya da yakınlarının mirasla kalan mülkün bir bölümünden hak talep etmesi.

Legitimizations : Yasallaştırma. Meşrulaştırma. Haklı çıkarma. Yetki verme (ayrıca legitimisation). Kanunlaştırma. Bir şeyi meşru yapma veya meşru olduğunu ilan etme.

 

Delegitimize : Bir kimsenin veya şeyin meşru ya da yasal statüsünü ortadan kaldırmak (delegitimise olarak da yazılır). Meşruiyetini bozmak. (amerikan ingilizcesi) yasadışı kılmak. Yasadışı kılmak. Meşruiyetini gidermek.

Legitimist : Yasal yetki taraftarı (özellikle tahta dayalı veya doğrudan miras kalan hak ile ilgili). Kanuni yetkiyi onaylayan. Meşru tevali taraftarı. Kanuni sistem taraftarı. Yasal yetkiyi onaylayan kimse.

Legitimizing : Onaylamak. Mazur göstermek. Haklı çıkarmak. Tanımak. Babası olduğunu onaylamak. Yasal hale getirmek. Haklı çıkarma. Meşrulaştırma. Yasallaştırma.

İngilizce Legitimised Türkçe anlamı, Legitimised eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Legitimised ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Decriminalize : Yasallaştırmak. Decriminalise. Bir şeyi yasal yapmak (örneğin, esrar). Suç olmaktan çıkarmak.

Accredited : İnanılan. Resmen tanınmış. Güvenilen. Ruhsatlandırılmış. Akredite. İtibarlı. Resmen tanınmış görevli.

Legitimize : Haklı çıkarmak. Tanımak. Nesebini tashih etmek (çocuğun). Mazur göstermek. Babası olduğunu onaylamak. Meşruluk kazandırmak. Yasal olarak geçerli kılmak. Haklı göstermek. Onaylamak.

Legitimizes : Meşruluk kazandırmak. Nesebini tashih etmek (çocuğun). Mazur göstermek. Tanımak. Babası olduğunu onaylamak. Haklı göstermek. Onaylamak. Haklı çıkarmak. Yasallaştırmak.

Extenuated : Hafifletilmiş. Ciddiye alınmamış. Hafife almak. Eksiltilmiş. Azaltılmış. Ciddiye almamak. Hafifletmek. Hafife alınmış. Mazur göstermek.

 

Noted : Not alınmış. Meşhur. Ünü yayılmış. Kote edilmiş. Dikkate alınmış. Bilinen. Belirlenmiş. Ünlü.

Illustrious : Şerefli. Şanlı. Şöhretli. Meşhur. Ünlü. Ünü yayılmış.

Confirmed : Tiryaki. Doğrulanmış. Sürekli. Tasdikli. Yerleşmiş. Kökleşmiş. Müzmin. Alışkanlıklarını değiştirmez. Bağımlı.

Accrediting : Güvenmek. Atamak. Atfetmek. İtibar etmek.

Authorizes : Yetkilendirmek. Onaylamak. Memur etmek. İzin vermek. Salahiyet vermek. Yetkili kılmak. Ruhsat vermek.

Legitimised synonyms : notable, accredit, avouch, agreed upon, attested, legitimatize, legitimate, ascertained, legitimized, authenticated, monetise, legitimizing, make legal, distinguished, of note, legalise, accredits, authorizing, conversant, let, authorises, authorised, certificated, legalizes, acknowledged, legitimise, capacitate, famously, allow, famed, celebrated, authorize, decriminalise.

Legitimised zıt anlamlı kelimeler, Legitimised kelime anlamı

Criminalize : Suçlu yaratmak. Suç işlemesine neden olmak. Mücrimleştirmek. Yasa dışı olduğunu beyan etmek. Suçlu muamelesi yapmak.

Forbid : Menetmek. Olanak vermemek. Men etmek. Yasaklamak. Memnu kılmak. Yasak etmek. Haram etmek. Engel olmak.

Outlaw : Yasadışı ilan etmek. Suçlu ilan etmek. Yasal haklardan yoksun bırakmak. Yasal haklardan mahrum etmek. Sürgün. Huysuz at. Feshetmek. Yasaklamak. Yasaya karşı gelen kimse. Sürmek.

Legitimised antonyms : criminalise, disallow.