Let fall türkçesi Let fall nedir

Let fall ingilizcede ne demek, Let fall nerede nasıl kullanılır?

Let : Ses çıkarmamak. Meydan vermek. Kiraya verilmek. Vermek. Tenis, masa tenisi alanlarında kullanılır. Gevşetmek. Bırakmak. Dürmek. Kiraya vermek. İhale etmek.

Fall : Yıkılma. Güz. Rastlamak. Düşme. Çöküş. Yatağa düşmek. Tam yerine denk gelmek. Satakda mal, pay belgiti, para kambiyo ve benzerleri geçer değerlerindeki düşüş. Atışmak. İşgal edilmek.

Let fall a perpendicular : Şakül sarkıtmak.

Let alone : Kendi haline bırakmak. Bırak. Şöyle dursun.

Let be : Dokunma. Öyle kalsın. Kendi haline bırakmak. Bozma. Karışmamak. Rahat bırakmak.

Let bygones be bygones : Bırak geçmişte kalsın. Bırak geçmiş geçmişte kalsın. Eski defterleri kapatmak. Geçmiş geçmişte kalsın. Eski defterleri kapamak. Bırakalım geçmiş geçmişte kalsın. Geçmişe mazi derler. Geçmişe mazi yenmişe kuzu derler. Unutalım gitsin. Geçmişte kalsın.

Let blood : Kan akıtmak. Kanın dışarı çıkmasına izin vermek. Kanı boşaltmak.

İngilizce Let fall Türkçe anlamı, Let fall eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Let fall ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blats : Kabadayıca bir gürültü çıkarmak. Kuzu veya keçi biri ağlamak. Yumurtlamak. Melemek.

 

Betray : Açığa vurmak. Kötüye kullanmak. Aldatmak. Hainlik etmek. Hıyanet etmek. Hiyanet etmek. İhanet etmek. Ele vermek. Yanlış yola sevk etmek.

Deflates : Boşaltmak (havasını vb). Sönmek. Gururunu kırmak. Gazını boşaltmak. Yükselişe müdahele etmek. Havasını boşaltmak. Yükselişe müdahale etmek. Burnunu sürtmek. Havasını boşatmak.

Bring down : İndirmek. Sürdürmek. Aşağıya indirmek. Yıkmak. Devirmek. Değerini düşürmek. Yaralamak. Vurup indirmek. Azaltmak.

Deflate : Yükselişe müdahale etmek. Söndürmek. Sönmek. Gururunu kırmak. Piyasadaki para miktarını azaltmak. Gazını boşaltmak. Burnunu sürtmek. Havasını boşaltmak. Yükselişe müdahele etmek.

Depresses : İçini karartmak. Sıkmak. Neşesini kaçırmak. Durgunlaştırmak. Değerini azaltmak. İndirmek. Azaltmak. Bastırmak. Moralini bozmak.

Blat : Kuzu veya keçi biri ağlamak. Yumurtlamak. Kabadayıca bir gürültü çıkarmak. Melemek.

Babbles : Cırlamak. Anlaşılmaz sözler söylemek. Boşboğazlık etmek. Çağlamak (su). Şırıldamak. Çağıldamak. Ağulamak. Gevezelik etmek. Mırıldanmak.

Beat down : Sermek. Pazarlık edip fiyatı düşürmek. Azaltmak. Bardaktan boşanırcasına yağmak. Yere sermek. Fiyat kırmak. Bastırmak. İndirmek. Pazarlıkta fiyat kırmak.

Let fall synonyms : cause to fall, curtails, deduct, blabbing, depress, babble, blatted, betraying, deflated, detract, blabbed, babbled, babble out something, blabs, curtailing, curtail, blatting, blab, detract from, deflating, betrays, deducts, blab out.