Librarianship türkçesi Librarianship nedir

  • Kitap sayısını çoğaltmanın, kataloglayıp sınıflandırmanın ve okuyucuları kitaptan yararlandırmanın kurallarını saptamak, her türlü kitaplık sorununa çözüm yolları bulmak ve kitaplıkla ilgili uygulamaların kuramını yapmakla uğraşan bilgi dalı.
  • Kitaplikbilim.
  • Kütüphanecilik.

Librarianship ingilizcede ne demek, Librarianship nerede nasıl kullanılır?

Librarians : Kütüphaneciler. Kütüphaneci.

Disk file librarian : Disk dosya kütüphanesi.

Film librarian : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Filmlik görevlisi. Filmlik yönetiminde görev alan, filmlikte çalışan kimse.

Magnetic tape librarian : Manyetik bant kitaplıkçısı.

Non professional librarian : Kitaplık görevlisi. Kitaplıkbilim öğrenimi görmemiş olan ve bir kitaplıkta bilimsel işler dışında kalan işleri yürüten kişi.

Librarian : Kitaplıkçı. Kitaplıkbilimci. Kütüphaneci. Kütüphane müdürü. Kitaplık görevlisi. Kütüphane memuru. Kitaplık programları. Kitaplıklarda her türlü işin yürütülmesini sağlayan, kitaplıkbilim öğrenimi görmüş kişi.

Teacher librarian : Kitaplık görevlisi öğretmen. Kitaplıkbilimcisi olmadığı halde dersleri yanında kitaplık işini de yürüten öğretmen.

Specialist librarian : Kitaplıkbilim uzmanı. Kitaplıkbilim eğitimi gördükten sonra, kitaplıkbiliminin herhangi bir dalında uzmanlaşmış kişi.

 

Reference librarian : Danışman kitaplıkbilimci. Kitaplarla ilgili özel bilgi ve yeteneklerinin olması istenen, okurun türlü gereksemeleri için baş vurduğu kitaplık uzmanı.

İngilizce Librarianship Türkçe anlamı, Librarianship eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Librarianship ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Place : Bir cismin durduğu, bulunduğu nokta ya da yüzey parçası. Sıra. Kim olduğunu çıkarmak. Basamak. Ev. Anımsamak. Oturtmak. Yazdırmak. Statü.

Library science : Kütüphane idaresi ve hizmetleri ilkeleri ve uygulamaları bilimi. Kütüphane yönetimi ve organizasyonu bilimi.

Berth : Yatacak yer bulmak. Gemici ranzası. Rıhtıma bağlamak. Demir yeri. Yatak yer vermek. Yatak. Açıklık. Limana girmek. Görev. Rıhtıma yanaşmak.

Post : Makam. Bilgi vermek. Sonrası. Postalamak. Sonra. İlan yapıştırmak. Posta ile göndermek. Bildirmek. Vazifelendirmek. Posta.

Situation : Mevki. Kişiler arasındaki ilişkide önemli bir durumu getiren ve seyirciyi etkileyen görünüm. tema, uygun bir durum üzerine oturtularak işlenir. Yağday. Memuriyet. Konum. Hal. Oyunda seyirciyi etkileyen görünüş. vaziyet. Durum. Şartlar. Vazife.

Billet : Konaklatmak (askeri terim). Konaklatmak. Ödev. Kışla. Konaklama yeri. Baraka. Yerleştirmek. Kütük. Çelik çubuk. Vazife.

Spot : Tanımak. Benek benek olmak. Bir parlak yüzeyde (ay tekeri, güneş tekeri) görülen kara benek. Beneklemek. Görmek. Lekelenmek. Nokta yapmak. Değerlendirmek. Işıldak. Yerine koymak.

Office : Atölye. Ajans. Memuriyet. Vazife. Ofis. Kiler. Kalem. Makam. Ambar. Çalışma yeri (ofis).

 

Position : Duruş. Görev. Konumlanmak. Görüş. Hayvanlardan radyolojik görüntü alınırken belirli bir organ ve bacaklar için istenen duruş biçimi. vaziyet. Yerleştirmek. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, jimnastik, voleybol, veterinerlik alanlarında kullanılır. Vücudun, herhangi bir bölümü üzerinde, alıştırma için aldığı biçim. Mevki. Durmak (bir yerde).

Librarianship ingilizce tanımı, definition of Librarianship

Librarianship kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The office of a librarian.