Library türkçesi Library nedir

  • Yordamlık.
  • Kütüphane.
  • Bir bilgisayar dizgesinde kullanıma hazır biçimde tutulan izlence ve yordamlar yopluluğu. kitaplık sözcüğü de kullanılır.
  • Çalışma odası.
  • Kütüphane binası.
  • Kitap satılan yer.
  • Kitaplık.
  • Kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak vb. gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak karşılık gözetmeden ve ayrım yapmadan okurların yararına sunan kurum.
  • Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır.
  • Kitabevi.
  • Belgelik.

Library ile ilgili cümleler

English: A library is the best resource for books.
Turkish: Bir kütüphane kitaplar için en iyi kaynaktır.

English: Ali and Mary entered the library at the same time.
Turkish: Ali ve Mary aynı zamanda kütüphaneye girdi.

English: Ali borrowed some books from the library to read over the weekend.
Turkish: Ali hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.

English: A reminder from the library has arrived.
Turkish: Kütüphaneden bir hatırlatma notu geldi.

English: Ah! I forgot again! I was supposed to go to the library to return a book today!
Turkish: Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu.

Library ingilizcede ne demek, Library nerede nasıl kullanılır?

 

Library automation : Kütüphane otomasyonu.

Library binding : Kitapların uzun süre kullanılmalarını sağlamak amacıyla yapılan çok sağlam cilt. Kitaplık cildi.

Library cooperation : Kitaplıklar arasında gereç, görev, görevli yönünden sağlanan dayanışma. Kitaplıklararası işbirliği. Kütüphanelerarası işbirliği.

Library discount : Kitaplık indirimi. Kitaplık için satın alınan kitaplara uygulanan indirim.

Library film : Daha önce çevrilmiş belgesel türdeki filmlerin kurgu yardımıyla belirli bir anlayışa göre düzenlenmesinden oluşan film çeşidi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Arşiv filmi. Derleme film. Belgelik filmi. Film belgeliğinde saklanan film. (önemli kişilerin, olayların, yerlerin ve benzerlerinin görüntülerini taşıyan bu filmler, gerektiğinde başka filmlerde, televizyon izlencelerinde kullanılır).

Library of congress classification system : Kongre kitaplığı sınıflama yöntemi. Kimi bakımlardan cutter'in genişler sınıflama yöntemine, kimi bakımlardan da dewey onlu sınıflama yöntemine dayanılarak 1897'de dr. herbert putnam'ca ilkeleri saptanan sınıflama yöntemi.

Library routines : Belgelik programları.

Library of stock shot : Filmlerin, gereğinde çeşitli işlerde kullanılmak üzere belge olarak saklandığı yer. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Belgelik.

Library of congress : Abd ulusal kütüphanesi. Kongre kütüphanesi.

Library folklorist : Alan araştırması yapmadan, yalnız halkbilimsel yayınlara dayanarak çalışmalar yapan bilim adamı. bk. halkbilim alan araştırması, halkbilim. Kitaplık halkbilimcisi.

İngilizce Library Türkçe anlamı, Library eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Library ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Records : Dosyalar. Tutanak. Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. Tarihsel belgelerle, devlete ilişkin belgelerin korunduğu yer, dosyaların saklandığı oda. Arşiv. Kayıtla sınırla. Evrak. Kayıtlar. Zabıtlar.

Depositary : Vedia alan. Ambar. Emin. Yediemin. Emanetçi. Müstevda. Depo.

Archive : Arşivle. Kayıtlar. Bilgisayar, bilişim, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Ferman, berat, mektup, evrak vb. yazılı belgelerin saklandığı yer. Arşivleme yapmak. Arşivlemek. Arşive koymak. Arşive kaldırmak. Arşiv.

Repository : Zengin kaynak. Mahzen. Sırdaş. Kutu. Muhafaza. Kap. Ambar. Havuz. Bellek.

Depository : Emanetçi. Mevduat. Depo. Bir malın korunmasını ücret karşılığı üzerine alan kişi. Ardiye. Emanet yeri. Ambar. Koruyumcu. Yed-i emin.

Room : Mekan. Pansiyon. Boş yer. Fırsat. Olanak. Neden. Ç.daire. Mahal. Oda. Bir yapının, özellikle bir evin, oturmak, çalışmak, yatmak gibi eylemlere yarayan gözelerinden her biri.

Library of stock shot : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Filmlerin, gereğinde çeşitli işlerde kullanılmak üzere belge olarak saklandığı yer.

Snuggeries : Rahat yer. Özel oda. Kuytu yer.

House : Eve yerleştirmek. Kamara. Evde oturmak. Ev. Ev sağlamak. Yalnız bir ailenin oturabileceği biçim ve büyüklükte konut. kat iyeliğine göre kullanılan çokbarklı yapılardaki bağımsız bölümlerden her biri. Barındırmak. Meclis. Kendi evine almak. Konut.

Athenaeum : Edebiyat kulübü. Fen kulübü. Genel kitaplık.

Library synonyms : lending library, athenaeums, technology, atheneum, corpus, bookstores, bookshelf, stall, cubicle, film archive, book shelf, workrooms, carrell, work room, circulating library, bookcases, deposit, carrel, bookshelves, archives, bibliotheca, hanaper, den, study room, bookstore, document library, snuggery, reading room, atheneums, workroom, stacks, libraries, stock shot library.

Library ingilizce tanımı, definition of Library

Library kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A public library. A considerable collection of books kept for use, and not as merchandise. As, a private library.