Light beam türkçesi Light beam nedir

  • Işık demeti.
  • Işın.
  • Işın demeti.
  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Işık hüzmesi.
  • Belirli bir yönde yol alan ışınım. (özellikle) ışık ışınlarının oluşturduğu demet.
  • Işık huzmesi.

Light beam ingilizcede ne demek, Light beam nerede nasıl kullanılır?

Light : Denk gelmek. Eşik. Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur). Işık saçmak. Işık. Rastlamak. Konmak. Neşelendirmek. Aydınlanmak. Hafif.

Beam : Parlamak. Yayın yapmak. Belirli bir yönde yol alan ışınım; özellikle ışın demeti ya da elektron demeti. Bilgisayar, fizik, kimya, uzay, jimnastik, madencilik, nükleer enerji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yüzü sevinçle parlamak. Yayılmak. Elektromagnetik ışınımın veya parçacıkların tek yönlü ya da yaklaşık olarak tek yönlü akışı. Belli bir doğrultuda giden, ışından daha kalın tanecikler topluluğu. Neşretmek. Gözlerinin içi gülmek.

 

Light beam angle : Bir göstericiden gelen ışık demetinin görüntülüğe düşüş açısı. Işık açısı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Light a fire : Ateş yakmak.

Light absorber : Işığı soğurma özelliği olan özdek. seselimi önlemek, sesdağılımını düzenlemek amacıyla işliklerde, sinema salonlarında kullanılan ses erkesi soğurur özdek. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Işık soğurucu. Soğurucu.

Light absorbing : Işık soğurucu. Işık yutucu.

İngilizce Light beam Türkçe anlamı, Light beam eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Light beam ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pencil of rays : İşık ışınlarının oluşturduğu demet.

Streak : Renkli çizgiler yapmak (bir yüzeyde). Çubuk. Hızla geçmek. İz. Hızlı gitmek. Damar (ağaç vb.). Bir öz etrafına bir veya birkaç kat halinde heliksel sarılmış, kesiti yuvarlak,üçgen, oval biçiminde olan çelik teller demeti. Çizgileşmek. Çizgi.

Penciller : Kurşunkalemle çizmek. Karakalem ile çizmek. Küçük resim fırçası. Karakalem. Kurşunkalem. Kurşunkalemle yazmak. Kalem.

Streamers : Serpantin (renkli kağıttan yapılmış). Manşet. Flama. Flandra. İnce uzun bayrak. Serpantin. Fors. Bandrol. Kağıt şerit.

Pencil of light : Işık süzmesi. Uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Işık konisi. İşık ışınlarının oluşturduğu demet.

Pencil : Karakalem ile çizmek. Kalem ile makyaj yapmak. Kurşunkalemle çizmek. Kalem. Küçük resim fırçası. Kaş kalemi. Karataş. Karakalem. Kurşunkalem.

Streamer : Serpantin. Manşet. Serpantin (renkli kağıttan yapılmış). Flama. İnce uzun bayrak. Bandrol. Kağıt şerit. Flandra. Fors.

 

Rays : Kedibalığı. İz. Kanat kılçığı. Zerre. Öz kedi balığıgiller. Balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıkları (selachii) takımının, örtülü omurlular (tectospondyli) alt takımından, vücutları yassı ve geniş, göğüs yüzgeçleri büyük olup vücudun yanlarında uzanan, kuyrukları ince, bazen kuyruk yüzgeçleri bulunmayan, genellikle kuyruklarında elektrik organları bulunan, derilerinin üzeri dikenli, yumurtlayan türleri içine alan bir familya. tırpanagiller, vatoz balığıgiller. Tırpana.

Light beam synonyms : bundle of rays, ray beam, penciled, closed half line, raying, ray, beam, ray of light, streaks, beam of light, shafts, shaft.