Müstehcen nedir, Müstehcen ne demek
Müstehcen; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
"Müstehcen" ile ilgili cümleler
- "Müstehcen yayın."
Müstehcen hakkında bilgiler
Müstehcenlik, özellikle cinsel nitelikli çağrışımlarla, genel olarak toplumun utanma ve edep duygusunu inciten, şehvet duygusunu uyandıran açık saçık ve yakışıksız durum. Müstehcenlik kavramının toplumsal önemi, sansürün tarihçesinde ve müstehcen davranışların, özellikle de yayınların önlenmesi için çıkarılmış olan yasalarda yatar. Kavramın yeterli bir tanımının verilememiş olması, güzellik gibi müstehcenliğin de gözlenen olguyla değil, gözleyenin bakış açısıyla ilgili olduğunu kanıtlar. Müstehcenlik anlayışı toplumdan topluma değiştiği gibi,aynı toplum içinde toplumsal değerlere bağlı olarak da değişikliğe uğramaktadır.
Müstehcen kelimesi Arapça lisanında yer alan “Hücnet” kelimesinden türeyerek Türkçeye geçmiş olup “Hücnet” kelimesi sözlüklerde; “Soysuzluk, karışıklık, bayağılık, aşağılık, kötü davranış” olarak tarif edilmektedir. Bu tarife bağlı olarak aynı sözlüklerde “müstehcen” kelimesi; “Ayıp, terbiyesizce, iğrenç, açık saçık, edepsizcesine, edebe aykırı, yakışıksız” olarak açıklanmaktadır.
İngiltere'de 17. yüzyılın ilk yarısında, Püritenlerin tiyatrolara uyguladığı baskılar dışında, müstehcenlikle ilgili kısıtlamalar yalnızca din karşıtı ya da ahlakı bozucu davranış ve yayınları kapsıyordu. Ama 1727'de bir mahkemenin açık saçık yayınları yasaklamasından sonra bu tür yayınlar da müstehcenlik suçu kapsamına alındı. İngiltere'de tümüyle cinsellikle ilgili yayınlar ilk 1857'de çıkarılan Müstehcen Yayınlar Yasası'yla (Obscene Publications Acts) yasaklandı. Ama yasada müstehcenliğin tanımı verilmiyordu. 1868'de Regina-Hicklin Davası'nda alınan kararda müstehcenliğin ölçüsü, yayının bu tür ahlak dışı etkilere açık bulunan zihinleri ayartma ve yozlaştırma kastını taşıması olarak tanımlandı. Ayrıca bu ölçünün, yayının belirli bölümleri için geçerli olabileceği kabul edildi.
Bu görüş, ABD'de müstehcenliğe karşı çıkarılan yasalara da temel oluşturdu. 1865 tarihli Posta Yasası'nın kapsamını genişleten 1873 tarihli Comstock Yasası'nda posta aracılığıyla “müstehcen” “iffetsiz” ya da “şehvet uyandırıcı” yayınlar gönderen ya da alan kişilerin hapis cezasına çarptırılmaları öngörüldü. ABD mahkemelerinde 20. yüzyıl ortalarına değin Regina-Hicklin Davası'ndaki müstehcenlik tanımı uygulandı. New York istinaf mahkemesi, 1934'te James Joyce'un Ulysses (1922) adlı yapıtı hakkında açılan davayla ilgili olarak müstehcenlik ölçüsünün belirli bölümlerin değil, yapıtın tümünün şehvet duygusunu uyandırıp uyandırmadığına karar verdi. ABD Yüksek Mahkemesi 1957'de “bir bütün olarak ve toplumda geçerli anlayışa göre ortalama insanda şehvet arzusu uyandırma” unsurunu temel alan kararıyla müstehcenliğe yeni bir tanım getirdi. Ama 1966'da John Cleland'ın Fanny Hill (1748-49) adlı yapıtıyla ilgili bir kararında, “bir yayının toplumsal değerlerden tümüyle yoksun” olması halinde “pornografik” sayılabileceğini belirtti. Miller-California Davası'nda (1973) ise “bir yayının bir ölçüde toplumsal değer taşıdığı” gerekçesiyle savunulamayacağına, eyaletlerin “cinsel ilişkiyi rahatsız edici bir açıklıkla yansıtan ve bir bütün olarak ele alındıklarında ciddi edebi, sanatsal, siyasal ya da bilimsel değer ifade etmeyen” yayınların basımını ya da dağıtımını yasaklayabileceklerine karar verdi.
Müstehcen ile ilgili Cümleler
- Ali müstehcen.
- Gece ilerleyip Mustafa içkileri devirdikçe, esprileri de gittikçe daha müstehcenleşti.
- O müstehcen.
- Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
- O müstehcen giysi giymişti.
- Uyarı, müstehcen yasaktır.
- Müstehcen fıkraları sevmem fakat onları anlattığında ondan çok zevk alırım.
- Ali sosyal medyaya kendinin müstehcen bir fotoğrafını gönderdi.
- Müstehcen kıyafetler giymem.
Müstehcen kısaca anlamı, tanımı:
Saçık : Saçılmış, serpilmiş.
Aykırı : Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif. Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen. Çapraz, ters. Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal. Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan.
Yakışıksız : Yakışık almayan, uygunsuz, çirkin, münasebetsiz (tavır, hâl vb.).
Müstehcenleşme : Müstehcenleşmek durumu.
Müstehcenleşmek : Müstehcen duruma gelmek.
Müstehcenlik : Müstehcen olma durumu.
Cinsel : Cinsiyetle ilgili, cinsî, eşeysel, seksüel.
Nitelikli : Bir şeyi yapabilme niteliğini ve ustalığını kazanmış olan, kalifiye. Bir şeye nitelik bakımından üstünlük kazandıran, kaliteli. Bir şeye ayırt edici özellik veren, vasıflı.
Çağrışım : Davranışlar, düşünceler ve kavramlar arasında yer ve zaman birliğinin etkisiyle kurulan bağlantılar sonucu, bilinç alanına bunlardan birisi girdiğinde ötekini de bilince çekmesi olayı, tedai. Bir düşünce, görüntü vb.nin bir başkasını hatırlatması.
Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne).
Toplum : Topluluk. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet.
Utanma : Utanmak durumu, arlanma, teeddüp.
Edep : İyi ahlak, incelik, terbiye. Toplum töresine uygun davranma.
Açık : Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen. Kolay anlaşılır, vazıh. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Çalışır durumda olan. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı.
Diğer dillerde Müstehcen anlamı nedir?
İngilizce'de Müstehcen ne demek? : adj. obscene, loathsome, bawdy, dirty, filthy, off color, off colour [Brit.], blue, gross, hard core, kinky, nasty, pornographic, racy, raw, ribald, ripe, risky, risque, rough, salacious, shocking, smutty, suggestive, unprintable
Fransızca'da Müstehcen : pornographique, licencieux/euse
Almanca'da Müstehcen : adj. saftig, schmutzig
Bu kısımda Müstehcen nedir? Müstehcen ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Müstehcen tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Müstehcen hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.