Mahkeme nedir, Mahkeme ne demek

Mahkeme; bir hukuk terimidir. kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Mahkeme" ile ilgili cümle

  • "Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu." - T. Buğra
  • "Mahkeme tam yedi yıl sürdü."

Yerel Türkçe anlamı:

[Bakınız: mahgeme]

Hukuki terim anlamı:

yargılık.

İngilizce'de Mahkeme ne demek? Mahkeme ingilizcesi nedir?:

tribunal

Mahkeme hakkında bilgiler

Mahkeme, taraflar arasındaki hukukî anlaşmazlıkları (davaları) hukukun üstünlüğüne uygun olarak sivil ya da askerî, adlî veya idarî konularda adaleti sağlamak üzere yetkilendirilmiş, toplum yapısına ve kültüre göre değişiklikler gösterebilen bir yargılama formudur. Mahkemeler genellikle bir devlet kurumu şeklinde teşkilatlanır.

Mahkeme kelimesi Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir. Hüküm, hakim, muhakeme vs. kelimeler mahkeme kelimesi ile aynı kökten gelmektedir.

Dünya'da iki tür mahkeme modeli ağır basar. Bunlar Ortak hukuk ve Kara Avrupası hukuk düzeni sistemlerindeki mahkemelerdir. Her iki sistemde de mahkemeler uyuşmazlıkların çözümünde merkezî durumdadır. Bu sistemlerde genellikle tüm vatandaşların iddia veya karşı iddialarını mahkemeye sunabileceklerini kabul eder. Kara Avrupası Hukuk Sistemi, Fransa'daki yargı sistemini temel alır. Ortak Hukuk Sistemi ise temel olarak İngiltere'deki yargı sistemini almıştır. Kara Avrupası Sistemi'nde savcılık karşısında savunmayı oluşturan taraf veya vekil, iddialarını hakim ya da hakimlerden oluşan bir heyet karşısında sunar. Ortak Hukuk Sistemi'nde ise iki avukattan oluşan taraflar, iddialarını bir hakimin yönettiği salonda bulunan ve vatandaşlardan oluşan bir jüri heyetine sunarlar. Jüri heyetinin bulunmadığı, ancak daha az önemde kabul edilen davalar da bu sistemde tek hakim tarafından görülebilir. Üçüncü model mahkemeler ise dînî temellidirler ve ilâhî kanunları (mesela Kilise Hukuku ya da şeriat ve fıkıhı temel alırlar. Bu sistemlerde mahkemelerin yapısı ve görevi, din ve mezheplere göre değişebilir.

 

Başka bir sıralama da askerî ya da sivil mahkemelerdir. Genelde askerler, ancak askerî mahkemeler tarafından yargılanabilir.

Mahkeme ile ilgili Cümleler

  • Ali mahkemeye gitmeye hazırlanıyordu.
  • Dan'ı ne için mahkemeye veriyorsun?
  • Virgilius mahkemeye gitti ve onu soymuş olan erkeklere karşı imparatordan adalet istedi.
  • Mahkeme nasıldı?
  • Mahkeme kararı evde.
  • Mahkeme müteakiben on gün sürdü.
  • O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
  • Mahkeme ona para cezasını ödemesini emretti.
  • O askeri mahkemeye verildi ve ölüm cezasına çarptırıldı.
  • Mahkeme kararını temyiz ettiler.
  • Mahkeme ertelendi.
  • Polis Mary'nin mahkeme salonuna girmesine izin vermeyi reddetti.
  • Mahkeme, 1 Mart günü öğleden sonra saat 3'e kadar ertelendi.
  • Yarın Mustafa için mahkeme kararı açıklanacak.
 

Mahkeme anlamı, tanımı:

Yargı : Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm. Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza.

Görev : Bir organ veya hücrenin yaptığı iş. Resmî iş, vazife. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı iş, misyon. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. İşlev.

Yargılama : Anlık. Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, muhakeme.

Mahkeme açmak : Mahkemede dava açmak.

Mahkeme kadıya mülk değil : "hiç kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalamaz" anlamında kullanılan bir söz.

Mahkemede dayısı olmak : Yüksek bir makamda koruyucusu, kayırıcısı bulunmak.

Mahkemeye düşmek : Mahkemelik olmak.

Mahkemeye vermek : Dava açmak.

Mahkeme kapısı : Mahkeme.

Mahkeme kararı : Dava sonunda açıklanan karar, hüküm.

Mahkeme masrafı : Dava gideri.

Ağır ceza mahkemesi : İllerde ve bazı ilçelerde kurula, bir başkan ve iki üyeden oluşan, asliye ceza mahkemelerinin bir dalı olan mahkeme.

Asliye ceza mahkemesi : İlçelerde kurulan sulh ceza mahkemeleriyle ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışındaki davalara bakan, ceza yargılamasının asıl mahkemesi.

Asliye hukuk mahkemesi : İlçelerde kurulan ve sulh mahkemesinin yasada belirtilen görevi dışındaki bütün davalara bakan, hukuk yargılamasının asıl mahkemesi.

Adalet mahkemesi : Adliye mahkemesi.

Adliye mahkemesi : Anayasa Mahkemesi, genel mahkemeler, askerî, idari mahkemeler dışında kalan ve denetim mahkemesi olan Yargıtay ile hüküm mahkemeleri, adalet mahkemesi.

Aile mahkemesi : Her ilde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere aile hukukundan doğan dava ve işlere bakan mahkeme.

Çocuk mahkemesi : Çocukların yargılanmasıyla, gerekli tedbir ve cezaları hükmetmekle görevli ihtisas mahkemesi.

İdare mahkemesi : İptal, tam yargı davalarıyla genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılmış olan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları çözümleyen mahkeme.

İstinaf mahkemesi : Sulh ve asliye mahkemeleri vb. ilk derece mahkemeler ile temyiz mahkemeleri arasında yer alan ikinci derecede yüksek mahkeme.

Meşhut cürümler mahkemesi : Suçüstü mahkemesi.

Suçüstü mahkemesi : Failin suçüstü yakalandığı durumlarda duruşmasının görüldüğü mahkeme, meşhut cürümler mahkemesi.

Sulh hukuk mahkemesi : Kira sözleşmesi, paylaştırma ve şüyuun giderilmesi, zilyetliğin korunması, mirasçılık belgesi ile ilgili değeri 5.000 TL'nin altında olan davalarla ilgilenen mahkeme.

Ticaret mahkemesi : Ticaret davalarına bakan mahkeme.

Trafik mahkemesi : Sadece trafikle ilgili davalara bakan yargı organı.

Uyuşmazlık mahkemesi : Üyeleri Danıştay ve Yargıtay tarafından seçilen ve çeşitli mahkemeler arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili olan mahkeme.

Şeriye mahkemeleri : Osmanlı Devleti'nde fıkıh esasına göre yargılama yapan mahkemeler.

Mahkemeleşme : Mahkemeleşmek işi.

Mahkemeli : Mahkemeye düşmüş, davalı.

Mahkemelik : Mahkemede yargılanması, çözümlenmesi gereken.

Mahkemelik olmak : İstemediği hâlde dava konusu olmak.

Surat mahkeme duvarı : Utanması, sıkılması olmayan kimseler için kullanılan bir söz. asık suratlı, kimseye gülmeyen, suskun duran.

Yargıç : Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim.

Savcı : Devlet adına ve yararına davalar açan, kamu haklarını ve hukuku yerine getirmek üzere yargıç katında sanıkları kovuşturan görevli, müddeiumumi.

Kurulu : Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş.

Yargıevi : Mahkeme.

Kapı : Sadece bir konuda yoğunlaşmış bilgilerin yer aldığı Genel Ağ sayfası, portal. Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer. Ev gezmesi için gidilen yer. Gidere yol açan gereksinim. Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı. Devlet dairesi. Osmanlı Devleti'nde resmî görev yeri.

Taraf : İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi. Yöre, yer. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yön, yan, doğrultu. Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri.

Hukuki : Tüzel.

Mahkemeağcin : Ankara ili, Kızılcahamam ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Mahkemeleşmek : Karşılıklı olarak birbirini dava etmek.

Diğer dillerde Mahkeme anlamı nedir?

İngilizce'de Mahkeme ne demek? : adj. trial

n. court, court of justice, court of law, tribunal, curia, forum, law court

Fransızca'da Mahkeme : tribunal [le], cour [la]

Almanca'da Mahkeme : n. Beirat, Gericht, Richterstuhl, Tribunal

Rusça'da Mahkeme : n. суд (M), трибунал (M)

adj. судебный