Makam nedir, Makam ne demek

Makam; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Makam" ile ilgili cümle örnekleri

  • "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." - H. R. Gürpınar

Hukuki terim anlamı:

kat, orun.

Makam kısaca anlamı, tanımı:

Makam arabası : Yüksek makamdaki bir kimse için ayrılan araba, makam otomobili.

Makam odası : Yüksek makamdaki bir kimse için ayrılan oda.

Makam otomobili : Makam arabası.

Makam ödeneği : Makam tazminatı.

Makam şoförü : Makam arabasını kullanan şoför.

Makam tazminatı : Yüksek makamda görevli bulunanlara aylık maaşları dışında fazladan ödenen ücret, makam ödeneği.

Adli makam : Adalet işlerinin görüldüğü ve sonuca bağlandığı yer, adli merci.

Başkanlık makamı : Başkanın oturduğu veya odasının bulunduğu yer.

İddia makamı : Savcılık makamı.

Fıstıki makamla : Ağır ağır, yavaş yavaş.

Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz : "herkes iş yapar ama o işin gerektirdiği ustalığı gösteremez" anlamında kullanılan bir söz.

Mevki : Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer. Yer, mahal. Makam. Durum.

 

Klasik : Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan. Sanatta kuralcı. Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser. XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan. Kökleşik. Alışılmış. Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser.

Türk : Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse.

Müzik : Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki. Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması.

Parça : Pasaj. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Müzik eseri. Nesne. Tane. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Güzel, alımlı kız veya kadın. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül.

Şarkı : Divan edebiyatında, bestelenmek için dörtlükler biçiminde ve uyaklı olarak yazılmış olan şiir biçimi. Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı ve ara nağmesi olan parça. Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi. Ezgi, müzik parçası, melodi, liet.

İşleniş : İşlenme işi.

Kat : Sonuca bağlama, bitirme. Tekrarlanan bir sayının toplamı. Giyeceklerde takım. Kesme. Huzur. Makam, mevki. Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü. Ön, yan. İlgiyi kesme. Kez, defa, misil. Apartman dairesi. Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı. Katman. Kesme, kesilme. Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka.

 

Yer : Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Ülke. Durum, konum. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Önem. Görev, makam. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. İz. Durum, konum, vaziyet. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Yerküre. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Gezinilen, ayakla basılan taban. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge.

Makama : İslam tiyatrosunda kişilerin söyleşmelerinin taklidine dayanan öykü biçimi. (İsi. Tiy.) Kişilerin söyleşmelerinin taklidine dayanan öykü biçimi.

Makamlı : < Ar. makam+lı: Ağır, gösterişli

Makam ile ilgili Cümleler

  • Barry Taylor'un ismi başkanlık makamı için ileri sürüldü.
  • Makam, mevki benim için bir şey ifade etmiyor.
  • Makama muhtemelen Mustafa seçilecek.
  • O makam için adaylığını koymalısın.
  • Rektörlük makamı, öyle dışarıdan görüldüğü gibi çok da cazip bir görev değil.
  • Makamına dönmeni istiyorum.
  • Japonya'da 43 makam vardır.
  • Makamın mevkinin de ta götüne koyayım.
  • Makamına geri dön.
  • İşgal ettiğim makama göre konuşmalıymışım.
  • Hiçbir makamı önemsemiyorum.
  • O, başbakan'ın makamını hedefliyor.

Diğer dillerde Makam anlamı nedir?

İngilizce'de Makam ne demek? : [Makam] n. place, quarter, location; office, station, position of authority, chair; strain, harmony; tune (Music); mode, way, manner

adj. modal

Fransızca'da Makam : lieu [le], poste [le], autorité [la], instance [la], modalité [la], mode [le], tonalité [la]

Almanca'da Makam : n. Stuhl, Tonart

Rusça'da Makam : n. место (N), пост (M), должность (F), инстанция (F), макам (M), тональность (F), мавзолей (M)