Make a bargain türkçesi Make a bargain nedir

  • Bir işi bağlamak.
  • Anlaşmak.
  • Anlaşmak (pazarlık).
  • Anlaşmaya varmak.
  • Mutabık kalmak.

Make a bargain ingilizcede ne demek, Make a bargain nerede nasıl kullanılır?

Make : Hesap etmek. Düdüklemek. -e neden olmak. Zorlamak. Kazanç. Eylemek. Yapılış şekli. Erişmek. Yaratmak. Biçim.

A : Amperin simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Herhangi bir. Argonun simgesi. En yüksek not. Miktar belirtir. Belirli bir tür veya nitelikteki. Atom ağırlığı. Bir. (herhangi) bir.

Bargain : Anlaşma. Karşılık (pol.). Anlaşmak. Uzlaşma. Değiş tokuş etmek. Pazarlık. Teklif (pol.). Pazarlık etmek. Uyuşmak. Teklif.

Make a backup : Yedeklemek.

Make a bed : Yatak yapmak.

Make a blunder : Nane yemek. Falso yapmak. Pot kırmak. Baltayı taşa vurmak. Gaf yapmak.

Make a big stink : Kıyameti koparmak. Olay çıkarmak.

Make a bid for : Elde etmeye çalışmak. (bir şeyi) kazanmaya çalışmak. Teşebbüste bulunmak. Çaba harcamak. Kazanmak için girişimde bulunmak. Uğraş vermek. Kazanmaya çalışmak.

Make a big haul : Parayı götürmek. Parayı indirmek. Vurgun yapmak. Haksız kazanç sağlamak. Malı götürmek. Parayı bulmak.

Make a bolt for it : Tüymek. Kaçmak.

İngilizce Make a bargain Türkçe anlamı, Make a bargain eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Make a bargain ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Come to terms with : İle anlaşmak. (durumunu vb) kabullenmek. İlgilenmek. Uzlaşmak. Hesaplaşmak. İle uğraşmak. Kabul etmek (durumu). Kabullenmek.

Agrees : Razı olmak. Kabul etmek. Birleşmek. Uymak (bir başka şeye). Yaramak. Rıza göstermek. Uzlaşmak. Bağdaşmak. Kararlaştırmak. Uyuşmak.

Be in rapport with : Uyumlu olmak.

Assent : Uzlaşma. Rıza. Onamak. Razı olmak. Tasvip etmek. Uzlaşmak. Anlaşma. Onaylamak. Kabul. Onay.

Come to an understanding : Anlaşmaya ulaşmak. Mutabakat yapmak. Mutabakata varmak.

Bargain : Kelepir. Değiş tokuş etmek. Uzlaşma. Teklif. Anlaşma. Karşılık (pol.). Pazarlık etmek. Pazarlık. Teklif (pol.).

Come to an arrangement : Karşıtlar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması yoluyla birlik sağlama. uygulanacak işlerde tartışma yoluyla bir bütünlük ve birliğe varma. Uyuşmak. Uzlaşma. Uzlaşmak. Bir anlaşmaya varmak.

Agree : Uyuşmak. Uymak. Razı olmak. Birleşmek. Kabul etmek. Uzlaşmak. Uymak (bir başka şeye). Yaramak. Bağdaşmak. Hemfikir olmak.

Come together : Ortak noktada buluşmak. Bir araya gelmek. Kavuşmak. Toplanmak. Buluşmak. Yeniden birleşmek. Birlikte gelmek. Ortak noktaya gelmek. Birikmek.

Make a bargain synonyms : enter into an agreement, agree with, close the deal, assents, be at one with, close with, capitulates, bargains, strike a bargain, come to an agreement, close a deal, make terms, be in accord with, come to terms, compromise, get on with, capitulating, capitulate, agree to, bargained, accord, come to an understanding with, closes, get together.