Mantı nedir, Mantı ne demek

  • İçine kıyma konularak küçük bohçalar biçiminde dürülen hamur parçaları
  • Bu hamur parçalarıyla hazırlanan yemek.

"Mantı" ile ilgili cümle

  • "Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş." - Ç. Altan

Yerel Türkçe anlamı:

Yaprak sarması.

Sapsız bıçak

Şebboy.

Kasımpatı.

Sap: Bıçağın mantısı.

Sapsız bıçak.

Bıçak ve çakının demir kısmı.

Sapsız bıçak, çakı.

Kullanılmış, eskimiş bıçak, çakı ağzı.

Körleşmiş, kesmez duruma gelmiş bıçak.

Mantı hakkında bilgiler

Mantı, çeşitli baharatlarla çeşnilendirilen kıymanın, küçük hamur parçalarının içine konulması ve bu hamur parçalarının suda haşlanması ile yapılmış olan yemek. Türk mutfağının olduğu kadar diğer Orta Asya mutfaklarının da bir parçası olan mantı, eski SSCB ülkelerinde de popüler bir yiyecektir. Orta Asya'dan Anadolu'ya göçebe Türkler tarafından getirilmiştir. Bazı yörelerde mantıya "tatar böreği" denilmesi, mantının göçebelikle olan ilişkisini doğrulamaktadır. Mantı, Uzak Doğu'da baozi (包子) ve mandu adları ile anılan etli/sebzeli hamur yemeklerine benzemektedir.

Kazak mutfağında mantı yapımı: Hamur parçalarının içine koyun ya da at eti kıyması konulur, buharda pişirilir, karabiber ekilir, doğranmış balkabağı eklenir. Üstüne tereyağı, ekşi krema ya da soğan sosu dökülerek servis yapılır.

 

Kırgız mutfağında mantı yapımı: Hamur parçalarının içine koyun eti, dana eti, patates ve balkabağı gibi malzemelerden biri ya da birkaçı konulur. Yağ eklenir. Eklenen yağ, mantıyı daha sulu ve lezzetli yapar. Buharda veya suda haşlanarak ya da yağda kızartılarak pişirilir. Üzerine genellikle tereyağ konur ve ekşi krema, özel domates sosu veya sirke ve karabiber ile lezzetlendirilen taze soğan halkaları ilave edilerek servis yapılır. Çocukların sevdiği bir yemektir. Pişirmesi zahmetli ve zaman alıcıdır. Mantı pişirmek, çocukların da dahil olduğu bir aile aktivitesidir.

Türk mutfağında mantı yapımı: Üzerine sarımsaklı yoğurt, salça ve erimiş tereyağı dökülerek ve sumak, kuru nane ve eğer iç kıymasına karıştırılmadı ise fesleğen ya da reyhan ekilerek servis yapılır. Türkiye'nin en güzel, en çok sevilen yöresel yemeklerinden biri olarak sunulmaktadır. Mantı Kayseri ile özdeşleştirilmiştir. Ayrıca Kırşehir, Adana, Aksaray, Çorum, Konya, Niğde, Sivas, Tokat, Yozgat, Ardahan gibi illerde geleneksel olarak yapılmaktadır. Son yıllarda Türkiye'nin her yerinde yapılmakta, hatta yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının özlem gidermek için yaptığı da bilinmektedir. Orijinal eti bol, hamuru az Türk mantısından farklı olarak, Kayseri'de minik boyda mantı yapılır. Kayseri'de (eskiden) gelin alınırken mantı yaptırılır ve bir yemek kaşığına en az 40 tane sığacak kadar küçük mantı yapamıyorsa yeterince nazik ve yetenekli olmadığının ispatı gibi düşünülürmüş. Günümüzde marketlerde hazır olarak da satışa sunulmaktadır.

 

Mantı ile ilgili Cümleler

  • Mantığın sınırlılığını görmek zor değildir.
  • Bunun mantıklı olmadığını biliyorum.
  • Mantı sever misin?
  • Onu o öneriyi reddetmesi onun için mantıklı olurdu.
  • Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.
  • Mantıklı.
  • Bunun size mantıklı gelip gelmediğine bakın.
  • Mantıklı bile değil.
  • Ali mantıklı olan sadece bir seçeneğin olduğunu biliyor.
  • Mantıklı bir adam böyle bir şeyi herkesin içinde söylemez.
  • Aslında bunu daha sonra yapmak çok daha mantıklıydı.
  • O gerçekten mantıklı geldi.
  • Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
  • O benim için mantıklı görünüyor.

Mantı kısaca anlamı, tanımı:

Kıyma : Kıymak işi. Çekilmiş et. Küçük kuşbaşı etlerden kavrularak yapılmış kışlık kavurma.

Küçük : Küçük abdest. Niteliği aşağı olan, bayağı. Değersiz, önemsiz. Yaşı daha az olan. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Niceliği az olan. Kısık, parlak olmayan (ses).

Hamur : Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu. İyi pişmemiş (ekmek ve hamur işleri). Kâğıtta tür, nitelik. Ağrı iline bağlı ilçelerden biri. Öz, asıl, maya.

Parça : Tane. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Müzik eseri. Güzel, alımlı kız veya kadın. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Pasaj. Nesne.

Yemek : Yemek yeme, karın doyurma işi. Birine alacağını vermemek, ödememek. Kandırmak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Isırmak. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Başkasının parasını harcamak. Yasal yoldan cezalandırılmak.

Kırcı mantı : Küçük ve içi iyi doldurulmuş mantı.

Çiftlik mantısı : Sertçe yoğrulmuş ceviz iriliğindeki hamur parçalarının çay tabağı büyüklüğünde açılmasından sonra içine kıyma, soğan, pazı, havuç, tuz ve karabiber konup tavada pişirilmesiyle hazırlanan bir yemek türü.

Yağ mantısı : Hamuru kalın ve çay tabağı büyüklüğünde bohçalar hâlinde hazırlanan, bol yağlı olarak pişirilen bir mantı türü.

Mantıcı : Mantı yapan veya satan kimse.

Mantık : Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi, lojik. Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi. Doğru düşünme sanatı ve bilimi.

Mantık dışı : Mantıkla hiçbir ilgisi olmayan, mantığa uymayan. Mantıkla çözümlenemeyen.

Mantık öncesi : Mantıksal düşüncesinin henüz oluşmadığı dönem.

Mantıkça : Mantık bakımından, mantığa göre, mantıken.

Mantıkçı : Mantık bilimiyle uğraşan kimse. Mantık derslerini veren öğretmen. Kesin ve sağlam bir yönteme göre akıl yürüten kimse.

Mantıkçılık : Mantık biliminin her şeyin üstünde olduğunu benimseyen felsefe. Bütün bilimleri matematik biçime indirgeyen ve matematiği mantığın bir uygulaması durumuna getiren öğreti.

Mantıken : Mantıkça.

Mantıki : Mantıklı.

Mantıklı : Mantığa uygun, akla uygun, mantıksal, mantıki, lojik. Mantığa uygun davranan.

Mantıksal : Mantıklı.

Mantıksız : Mantığa uygun davranmayan. Mantığa, akla aykırı olan.

Mantıksızlık : Mantıksız davranma durumu.

Modern mantık : Kavramları kelimelerle değil göstergelerle göstererek işlem yapan, matematiğe dayalı mantık, lojistik.

Simgesel mantık : Simgesel kalıplara verdiği önemli yerden dolayı çağdaş mantığa verilen ad.

Bohça : Ufak ve seçme tütün dengi. İçine çamaşır, elbise vb. koyup sarılan dört köşe kumaş.

Biçim : Yakışık alan şekil, uygun şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Biçme işi. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Herhangi bir şeyin benzeri. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Tarz.

Baharat : Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar.

Çeşni : Özellik. Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık. Farklılık.

Konulma : Konulmak işi.

Haşlanma : Haşlanmak işi.

Türk : Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse.

Bu : En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz. Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz.

Mantıdeliği : Mantıya benzeyen çorap motifi. (Yenikent *Aksaray -Niğde)

Mantıfal : Kutu içine konan çiçekleri çekerek mani okuma (bir çeşit oyun).

Mantık cebiri : Matematiksel mantığın sözlü önermeler üzerinde mantıksal işlemlerinin cebiri.

Mantık dizgesi : Geçerli mantıksal dizgelerin ortak yapısını belirleyen mantıksal değişmezler, düzgün deyim dizimsel türleri, bir de çıkarım kurallarından oluşan dizge. Krş.. mantıksal dizge.

Mantık ilkeleri : Geleneksel mantıkta dile getirilen ve tüm mantıksal çıkarımlarda örtük olarak kullanıldığı varsayılan üç ana önsayıt: Özdeşlik İlkesi, Çelişmezlik ilkesi, Üçüncü durumun olmazlığı ilkesi.

Mantık ilkesi : (…)

Mantık kuralı : İçerme kuralı ya da eşdeğerlik kuralı.

Mantık veya anlık vurgusu : İfade edilen şeyin düşünce tarafını belirten cümle vurgusu.

Mantık yanlışı : Amaç izlence yürütülürken, izlencenin kısır döngüye girmesine, dizgece saptanan bir olumsuzluk nedeniyle düşürülmesine ya da izlenceden beklenen doğru sonucu üretmede bir aksaklıkla sonuçlanmasına yol açan herhangi bir izlenceleme yanlışı. Mantık yanlışı içeren bir izlence, derlenebildiğine göre kullanılan dilin sözdizim kurallarına uygun deyimlerden oluşmaktadır. Ancak, bu deyimler beklenen işi gereğince tanımlamamaktadır.

Mantık yasası : Boş içerenli içerme kuralı ya da başka bir deyişle geçerliliği kanıtlanmış olan önerme kalıbı. || Krş.. mantık ilkesi. Örn. (…)

Diğer dillerde Mantı anlamı nedir?

İngilizce'de Mantı ne demek? : [Manti] n. Turkish ravioli, pasty, patty

Almanca'da Mantı : die Fleischpastate