Matter türkçesi Matter nedir

  • Mesele.
  • Aksilik.
  • Madde.
  • Vesile.
  • Önemli olmak.
  • Bilinçten bağımsız olarak var olan ve bilinçte yansıyan nesnel gerçekliği anlatan bir felsefe kavramı.
  • Cisim.
  • İrinlenmek.
  • Önem.
  • İnsan bilincinden bağımsız olarak somut biçimlerde varolan, tüm nesneler, olaylar ve dizgelerle, bunların özellik, ilişki ve etkileşimlerinin sonsuz çeşitliliğini, her türlü devinim biçimiyle kapsayan nesnel gerçeklik.
  • Özdek.
  • Önemi olmak.
  • Neden.
  • Farketmek.
  • İçerik.
  • Sorun.
  • İş.
  • Cerahat.
  • Yazılı belge.
  • Fark etmek.
  • Konu.
  • Sebep.
  • Uzayda yer tutan, bir kütlesi olan her tür varlık.
  • Yazılı şey.
  • Fizik, kimya, sosyoloji alanlarında kullanılır.
  • Önem taşımak.
  • İltihaplanmak.
  • Dert.
  • İrin.

Matter ile ilgili cümleler

English: Ali asked Mary not to discuss the matter with anyone else.
Turkish: Ali Mary'den konuyu başka biriyle tartışmamasını rica etti.

English: A person who makes an easy matter sound difficult does not seem to be so smart.
Turkish: Kolay bir meseleyi zor gösteren kişi çok akıllı görünmüyor.

English: Ali came to the conclusion that no matter what he did, Mary wouldn't like it.
Turkish: Ali ne yaparsa yapsın, Mary'nin ondan hoşlanmayacağı sonucuna vardı.

English: Ali always worries about things that don't really matter very much.
Turkish: Ali her zaman gerçekten çok önemli olmayan şeyler hakkında endişe eder.

 

English: Ali asked me what the matter was.
Turkish: Ali bana meselenin ne olduğunu sordu.

Matter ingilizcede ne demek, Matter nerede nasıl kullanılır?

Matter for discussion : Bahis konusu mesele. Söz konusu şey.

Matter of : Neden. Sorunu. Bir konunun. Bir sorunun.

Matter of conscience : Vicdan meselesi.

Matter of course : İşin doğal gidişine. Olağan iş. Belli sonuç. Kaçınılmaz son. Tabii bir şey. Kaçınılmaz sonuç.

Matter of death and life : Ölüm-kalım meselesi.

Matter of law : Hukuki mesele. Hukuk sorunu. Kanun hükümleri uygulanarak çözümlenmesi gereken sorun.

Matter of life or death : Hayat memat meselesi. Ölüm kalım meselesi.

Matter with : İle ilgili dert.

Matter of dispute : İhtilaf mevzuu. İhtilaf konusu. Uyuşmazlık konusu.

Matter of opinion : Tartışma konusu.

İngilizce Matter Türkçe anlamı, Matter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Matter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Crustiness : Suratsızlık. Somurtkanlık. Terslik. Sinirlilik. Huysuzluk. Asabi veya suratsız olma niteliği. Kabukluluk.

Crux : Sorunun merkezi. Çözülmesi zor durum. Sorunun en önemli noktası. En önemli noktası. Temel özellik. Püf noktası. Öz. Kruks. Düğüm noktası.

Item : Sınar. Tane. Yazıl. Parça. İşlem maddesi. Çeşit. Adet. Haber. Öge. Kalem.

Suppurate : Cerahatlenmek. İrin toplamak. Cerahat toplamak. Cerahat akmak (yaradan). Cerahat yapmak. Cerahat toplamak (yara). İrin akmak (yaradan). İltihap toplamak.

Banes : Felaket. Kötülük. Yıkım. Ziyan. Zehir. Afet. Zarar.

Problem : Çözümü, yaratıcı düşünmeyi gerektiren önemli ve güç durum. bir soru ya da bir dizi soru aracılığıyla kişiyi soruların nedenleri ile sonuçlarını araştırmaya yönelten durum. Problem. Problemli. Pürüz. Bilinmez. Dava. Merak konusu. Bilgisayar, eğitim alanlarında kullanılır.

 

Case : Filmlerin taşınmasında kullanılan, yangına karşı korumalı, genellikle madenden ya da üzeri maden levhayla örtülü kap. Tuhaf tip. Örnekolay. Husus. Kovan. Kutulamak. Bir konu, sorun, durum ya da sürecin gözlenmesi için elverişli ya da örnekçeli olduğu gerekçesiyle seçilen ve derinliğine gözlem konusu yapılan birim olay. Yerine koymak (kasa veya kılıf vb). Delil.

Ichors : İltihap. Kanlı irin. İkor.

Discerns : Ayırdetmek. Seçmek. Farkına varmak. Sezinlemek. Ayırmak. Kavramak. Algılamak. Tefrik etmek. Sezmek.

Gathering : Topluluk. Çıban. Şiş. Kalabalık. Toplanma. İltihap. Büzgü. Apse. Meclis. Toplantı.

Matter synonyms : cognitive content, mental object, res adjudicata, substance, affliction, content, grievances, afflictions, detects, complaint, bulk, matter of, bioplasm, consequences, discomfort, funerals, business, discover, action theme, object, accounts, argument, suppuration, inducement, res judicata, subject, make a difference, bane, rankled, arguments, activity, be important, justification.

Matter zıt anlamlı kelimeler, Matter kelime anlamı

Inconsequence : Birbirini tutmama. Tutarsızlık. Mantıksızlık.

Unexpected : Beklenmeyen. Beklenmedik. Beklenmez. Umulmadık. Beklenilmeyen. Ummadık. Beklenilmedik. Davetsiz. Ümit edilmeyen.

Matter ingilizce tanımı, definition of Matter

Matter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The embodiment. That of which anything is composed. To regard as important. Constituent substance. That into which a notion may be analyzed. To import. To care for. To signify. The material or substantial part of anything. To be of importance. The essence. Material. The constituent elements of conception. To take account of. The pith.