Maximum lot türkçesi Maximum lot nedir

  • Maksimum lot.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Ençok lot.
  • Hisse senedi alım satım sistemine sınırlı emir olarak bir defada girilebilen en yüksek miktar.

Maximum lot ingilizcede ne demek, Maximum lot nerede nasıl kullanılır?

Maximum : Zamana bağlı olarak değişmekte olan bir niceliğin eriştiği en büyük değer. güneşte leke bolluğunun en çok olduğu, bir değişen yıldızın en parlak olduğu zamanlardaki değerler vb. Bir değişkenin alabileceği en yüksek değer, enb. Bir işlevin belirli bir noktada, yakınlarına göre en büyük değerini aldığı nokta; işlevin dorukta türevi sıfır olur. En yüksek derece. Maksimum. En fazla. En büyük. Enbüyük. Azami. Bilişim, biyoloji, fizik, kimya, uzay alanlarında kullanılır.

Lot : Yazgı. Taksim etmek. Kentin düzentasarına ve yasalara uygun olarak, üzerinde yanlız bir yapının yapılabileceği toprak parçası. bir kentin toprağının bölünebileceği en küçük birim. İşlik arsası. Bir malın istek üzerine yapılan toplu ayrıntılarından her biri. Kura ile paylaştırmak. Bölüt. Parti. Aynı koşullarda ve zamanda üretilen, ambalajı, ambalaj büyüklüğü, sınıfı, tipi, çeşidi ve boyu aynı olan ürün örnekleri veya ambalajları topluluğu. Borsada alınıp satılabilecek enaz miktarı tanımlamada kullanılan birim. bu birim, istanbul menkul değer borsasında 1.000 adet hisse senedinden oluşur. bir mal grubunun açık artırmada tek bir mal olarak teklif edilmesi.

 

Maximum a posteriori procedure : Map yordamı. Ençok sonsal yordam.

Maximum absorbed dose : Soğrulmuş maksimum doz. Demet ekseni üzerinde soğrulan dozun maksimum değeri.

Maximum adjusting screw : Maksimum ayar vidası. Azami ayar vidası.

Maximum and minimum thermometer : Maksimum ve minimumlu termometre. Maksimum ve minimum termometre.

İngilizce Maximum lot Türkçe anlamı, Maximum lot eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Maximum lot ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

A shift in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

 

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. A tipi yatırım fonu.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Maximum lot synonyms : a shift in demand, abnormal budget, ability rent, ability to pay approach, abnormal budget expenditures, a change in demand.