Medrese nedir, Medrese ne demek
Medrese; bir din b. terimidir. kökeni arapça dilinden gelmektedir.
"Medrese" ile ilgili cümle
- "Geceleri de ya bir cami ya da bir medrese köşesinde kıvrılır yatarmış." - Y. K. Karaosmanoğlu
Tarih'teki anlamı:
İslam ülkelerinde, görenekçi yöntemlerle yürütülen öğretim kurumu.
Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:
Balıkesir şehrinde, Balya ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
Medrese hakkında bilgiler
Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese kelimesi Arapça ders (درس) kökünden gelir. Medreselerde ders verenlere "müderris", onların yardımcılarına "muid", okuyanlara "danışmend", "softa" veya "talebe" adı verilir.
Türk İslam devletlerinde medrese geleneği Karahanlılarla başlar. Ayrıca Karahanlılar medrese geleneği ile birlikte burslu öğrencilik sistemini başlatmışlardır. F. Reşit Ünat'a göre ise İslam'da ilk medrese Büyük Selçuklu Devleti zamanında Alparslan'ın veziri Nizamülmülk tarafından açılan ve yine onun ismiyle anılan Nizamiye Medreseleri'dir. Necdet Sakaoğlu ise ilk medresenin kurucusu olarak, Nişabur hâkimi Emir Nasır bin Sebüktekin'i göstermektedir.
Medreseler, Selçuklular'la zirve yapar. En kapsamlı, çok yönlü medreseleri Büyük Selçuklular açmıştır. En büyük Nizamiye Medresesi, Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından Bağdat'a kurulmuştur . Budizm'deki dinsel eğitim kurumu Vihara'lardan etkilenilerek medreseler açılmıştır. İlk medreselerde ağırlıklı olarak Kuran, kıyas, icma, fıkıh, kelam gibi dini dersler okutulurken, Nizamiye medreselerinde hem pozitif bilimler hem de dini bilimler birlikte okutulmuştur. Bu eğitim sisteminde batinilik ve şiilik arasında fikri mücadele amaçlanmıştır.
Selçuklular Anadolu'ya geldikten sonra çeşitli şehirlerde çok sayıda medreseler inşa etmişlerdir. Anadolu'da açılan ilk medrese Danişmentliler tarafından Tokat Niksar'da açılan Yağbasan Medresesi'dir.
Medrese anlamı, kısaca tanımı:
İslam : Müslümanlık.
Ülke : Devlet. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge.
Genel : Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. Bir genelleme sonucunda elde edilen.
Bilim : Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci. Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi. Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim.
Medreseye düşmek : İçinden çıkılmaz boş tartışmaların konusu olmak.
Medreseli : Medrese öğrencisi.
Mektep medrese görmüş : Okumuş, öğrenim görmüş.
Kural : Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke. Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam.
Uygun : Elverişli, yarar, müsait, muvafık. Orantılı, oranlı. Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip.
Fakülte : Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri.
Müslüman : Doğru, haktan ayrılmaz kimse. İslam dininin kurallarını yerine getiren kimse. İslam dininden olan kimse, Muhammedî, Müslim, Müselman, mümin.
Orta : Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Ne büyük ne küçük, midi. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Ne uzun ne kısa, midi. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. İyi ile kötü arasındaki durum. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Yeniçeri Ocağında tabur.
Öğretim : Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi.
Eğitim : Eğitim bilimi. Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye.
Medreseköy : Siirt ilinde, Doğanca nahiyesine bağlı bir yer.
Medreselik : Karaman şehrinde, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Medreseönü : Ordu ilinde, Perşembe belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Diğer dillerde Medrese anlamı nedir?
İngilizce'de Medrese ne demek? : [Madrasah] n. Moslem seminary
Rusça'da Medrese : n. медресе (N)
Bu kısımda Medrese nedir? Medrese ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Medrese tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Medrese hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.