Merhamet nedir, Merhamet ne demek

Merhamet; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma

"Merhamet" ile ilgili cümle

  • "Hâlbuki Türk mazisi, o devirlerin idrakine göre şefkatin, merhametin yüzlerce abidesini vücuda getirmiştir." - H. S. Tanrıöver

Merhamet hakkında bilgiler

Merhamet, sözlüklerde “bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma” olarak tanımlanmakta olup, neo-spiritüalist terminolojide kullanılan terimlerden biridir. Neo-spiritüalist görüşe göre merhamet, insan ruhunun “Dünya Okulu”nda edinmesi gereken temel ruhsal yeteneklerden biridir. Bu görüşe göre, kişinin acınacak bir hale gelmiş, bir felakete uğramış veya benzeri hallere düşmüş, ıstırap çeken bir insana acıyarak, o insanın çektiği ıstırabı kendi yüreğinde hissetmesi, ıstırabını paylaşması kişiye, onun başına gelen olaydan ıstırap çekerek edindiği deneyimi (aynı olayı yaşamasına gerek kalmaksızın) edinme olanağı sağlayabilir.

Merhamet ile ilgili Cümleler

  • Lütfen merhametli ol.
  • Bize merhamet et!
  • Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.
  • Merhamet için hakime yalvardı.
  • Merhametli olun.
  • Merhamet et!
  • Ali çok merhametliydi.
  • Tom'un merhametli olduğunu düşünüyorum.
  • Merhametimden şüphe edeni vururum.
  • Merhamet için yargıca yalvardı.
  • Çocukları inciten insanlar merhameti hak etmez.
  • Hiçbir şey merhamet kadar önemli değil.
  • Merhamet bekleme.
  • Sen merhametlisin.
 

Merhamet tanımı, anlamı:

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Canlı : Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde. Canı olan, diri, yaşayan. Hareketli, hayat dolu, dinamik. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası. Güçlü, etkili. Canlı yayın. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.

Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır.

Dolay : Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, civar.

Üzüntü : Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür.

Acıma : Acımak durumu. Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet.

Merhamet duymak : Acıma veya şefkat duygusu uyanmak veya kabarmak.

Merhamet etmek : Acımak.

Merhamete gelmek : Sonradan acıma duygusuna kapılmak.

Merhameten : Acıyarak, merhamet ederek.

Merhametli : Acıması olan, merhamet eden.

Merhametsiz : Acıması olmayan, katı yürekli, katı kalpli, taş yürekli, taş kalpli, kalpsiz.

Merhametsiz olmak : Merhamet etmemek, merhametsizleşmek.

Merhametsizce : Merhamet etmeksizin, merhametsiz bir biçimde, acımadan, merhametsizcesine, kalpsizce.

Merhametsizlik : Acımama durumu, katı yüreklilik, katı kalplilik, taş yüreklilik, taş kalplilik, kalpsizlik.

 

Sözlük : Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat.

Tanımlanmak : Tanımı yapılmak, tarif edilmek.

Terminoloji : Terim bilimi. Terimler dizgesi.

Terim : Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah. Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had. Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri. Geleneksel mantıkta özne veya yüklem. Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri.

Görüş : Görme işi. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir. Gözle bir şeyi algılama yetisi. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Cezaevi veya hastanedeki birine yapılmış olan ziyaret.

İnsan : Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.

Okul : Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü. Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep. Ekol.

Merhametsizcesine : Merhametsizce.

Diğer dillerde Merhamet anlamı nedir?

İngilizce'de Merhamet ne demek? : n. mercy, pity, compassion, clemency, agape, benignity, charitableness, charity, commiseration, Grace, loving kindness, misericordia, Ruth

Fransızca'da Merhamet : commisération [la], pitié [la], apitoiement [le], charité [la], miséricorde [la], attendrissement [le], clémence [la], merci [la]

Almanca'da Merhamet : n. Barmherzigkeit, Liebe, Mitleid, Anteil

Rusça'da Merhamet : n. милосердие (N), милость (F), жалость (F), сострадание (N), сочувствие (N), пощада (F)