Mevki nedir, Mevki ne demek

Mevki; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Yer, mahal.
  • Durum
  • Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer.
  • Makam.

"Mevki" ile ilgili cümle

  • "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." - Atatürk
  • "Senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • "Hey Allah'ım! Ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi." - O. C. Kaygılı
  • "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." - M. Ş. Esendal

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda erkek seyirciler için ayrılan yere verilen ad.

Mevki anlamı, kısaca tanımı:

Mevkisi olmak : Bir işte önemli bir makamda bulunmak.

Birinci mevki : Ulaşım araçlarında normal tarifeden daha pahalı olan ve daha iyi hizmet verilen mevki, lüks mevki.

Kilit mevki : Kilit nokta.

Lüks mevki : Birinci mevki.

Müstahkem mevki : Türlü savunma tesislerini kapsayan bölge.

Güç mevkide kalmak : İçinden çıkılması zor bir durumda bulunmak.

Mahal : Yöre.

Makam : Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi. Mevki, kat, yer.

Ulaşım : Bir şeyi bir yerden başka bir yere aktarma. Ulaşma işi. Köyler, şehirler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidiş geliş, münakale, muvasala, temas.

 

Araç : Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne. Taşıt. Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta.

Yolcu : İyileşmesi umutsuz hasta. İşten çıkarılması beklenen kimse. Yolculuğa çıkmış kimse. Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse. Doğması beklenen çocuk.

Tiyatro : Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup. Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer. Sahnelenmek için yazılmış oyunların tümü.

Sinema : Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi. Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı. Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde, yedinci sanat.

Yer : Görev, makam. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Önem. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Durum, konum. Durum, konum, vaziyet. Gezinilen, ayakla basılan taban. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Yerküre. Ülke. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.

 

Mevki ile ilgili Cümleler

  • Mevkiini düşürdük.
  • Sorunları çözme mevkinde bulunanlar üç sene içinde çözemeyecekse bıraksınlar gitsinler.
  • Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
  • Para için yaptı dediniz makam mevki için yaptı dediniz bildin mi yanıldın mı?
  • İnsanlar savaştan korkuyor. Ne yazık ki onların hepsi değil. Bazıları onu destekliyor. Sadece yüksek mevkide olanlar değil.
  • Her işten anlarım. On parmağımda on marifet vardır. Önüme set çekmeye çalışacaklar, ama mevki basamaklarını çabucak çıkacağım.
  • Ben makam, mevki ve para için düşüncelerimi beyan etmedim, bana göre yanlış giden şeyler vardı bir yurttaş olarak bunları belirttim.
  • Makamın mevkinin de ta götüne koyayım.

Diğer dillerde Mevki anlamı nedir?

İngilizce'de Mevki ne demek? : n. class, position, standing, status, situation, place, site, location, condition, lay, promotion, seat, state, station, ubiety

Fransızca'da Mevki : lieu [le], place [la], position [la], situation [la], localité [la], emplacement [le], fonction [la], poste [le]

Almanca'da Mevki : der Ort, der Platz, die Stelle, die Lage, die Stellung, die Klasse

Rusça'da Mevki : n. место (N), местоположение (N), пост (M), должность (F)