Mide oluğu nedir, Mide oluğu ne demek

Mide oluğu; Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Geviş getirenlerde, yemek borusunun işkembeye açılış deliğiyle mayalığı birleştiren ve fizyolojik önemi olan bir oluk, sulkus ventrikuli.

Mide oluğu anlamı, tanımı

Mide : Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası. Karın, karın bölgesi. Yemek yeme isteği

Sulkus ventrikuli : Mide oluğu.

Geviş getirenler : Çift parmaklı hayvanların, sindirim organları geviş getirmeye uygun olan alt takımı.

Geviş getiren : Mideleri dört bölmeden oluşan, selülozu sindirebilen, sığır, koyun, keçi, geyik, deve gibi hayvanlar, ruminant, gevişen.

Yemek borusu : Besinleri ağızdan mideye ulaştıran, kasla çevrili, içi mukoza ile kaplı kanal. Yemek vaktini bildirmek için çalınan boru.

Fizyolojik : Fizyoloji ile ilgili, vücutla ilgili. Normal, doğal olarak işleyen.

Fizyoloji : Canlıların hücre, doku ve organlarının görevlerini ve bu görevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen bilim dalı.

İşkembe : Geviş getirenlerin ilk ve en büyük mide bölümü. Kasaplık hayvanlarda mideyi oluşturan bölümlerin bütünü, göden. Mide.

 

Mayalı : İçine maya karıştırılmış. Maya ile ekşiyip kabarmış. Daire şeklinde açılan mayalanmış hamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek.

Açılış : Açılma işi. Yeni bir yapının, yerin veya kuruluşun çalışmaya başlaması, küşat.

Sulkus : Beyin kıvrımları arasındaki girintiler. Herhangi bir organdaki (yürek, dil, kemik vb.) oluk şeklindeki girintiler. Oluk.

Birle : Zaman anlamına gelip fiillerin sonunda takı gibi kullanılır: Babam geldiği birle ağabeyim sigarayı atar. İle.

Yemek : Yemek yeme, karın doyurma işi. Kandırmak. Isırmak. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Birine alacağını vermemek, ödememek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Başkasının parasını harcamak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek.

Geviş : Bazı hayvanların yutmuş olduğu yiyeceği ağzına getirip yeniden çiğnemesi.

Açıl : Açılmanın yapılması için verilen komut. Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz.

Gevi : Kabağın ince dalları. Dayanıklı, kuvvetli. Damat.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Oluk : Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru. Bir şeyin üzerinde oyulmuş yol. Yağmur sularını damların kenarlarına toplayıp akıtan yatay konumlu, genellikle çinko boru.

 

Deli : Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun. Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.). Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın.

Boru : Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir. Borazan.

Diğer dillerde Mide küçük büklümü anlamı nedir?

İngilizce'de Mide küçük büklümü ne demek ? : curvatura minor