Mira nedir, Mira ne demek

Mira; kökeni italyanca dilinden gelmektedir.

Mira tanımı, anlamı:

Miraç : Göğe çıkma.

Miraç gecesi : Hz. Muhammed'in göğe çıktığına inanılan recep ayının yirmi yedinci gecesi.

Miraç kandili : Miraç Gecesi kutlanan kandil.

Miralay : Albay.

Miralaylık : Albaylık.

Miras : Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik.

Miras helal hele al demişler : "miras, alabildiği takdirde mirasçının hakkıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Miras yemek : Kendine miras kalmak. kendine kalan mirası tüketmek.

Mirasa konmak : Bir kimseye önemlice bir kalıt kalmak.

Mirasçı : Kalıtçı. Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan.

Mirasyedi : Kendisine önemli bir miras kalan, mirasa konan kimse. Çok savurgan kimse.

Mirasyedilik : Mirasyedi olma durumu. Mirasyediye yaraşır davranış.

Mirat : Ayna.

Ata dostu oğla mirastır : "baba dostları, babamızdan bize kalan miras gibidirler, bizi kollarlar ve bize her türlü yardımı yaparlar" anlamında kullanılan bir söz.

 

Baba mirası : Babadan kalan değerli mal veya dost.

Babanın sanatı oğla mirastır : "bir evlat babasının sanatını onun ölümünden sonra sürdürür" anlamında kullanılan bir söz.

Ölüm hak miras helal : "ölümün olağan olması gibi mirasın da paylaşılması olağandır" anlamında kullanılan bir söz.

Arazi : Yer. Yeryüzü parçası, yerey, toprak.

Seçilmiş : Aynı cinsten olan nesneler arasından iyi ve seçkin olanlar çıktıktan sonra geride kalanlar. Seçimle işbaşına gelen. Seçerek ayrılmış, güzide.

İşaret : El, yüz hareketleriyle gösterme. Belirti, gösterge, alamet. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im.

Nokta : Nöbetçi bulunan yer. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). Hiçbir boyutu olmayan işaret. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. Yer. Orta nokta. Sınır, derece, radde. Nöbetçi, gözcü, bekçi.

Düşey : Yer çekimi doğrultusunda olan, şakuli.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Belirtmek : Açıklamak, tebarüz ettirmek.

Miraciye : Hz. Muhammet'in göğe çıkışını konu edinen divan koşuğu.

Mirad : Murad, dilek, arzu

Mirahmet : Elâzığ şehri, Başyurt nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Mirahor : İçel şehri, Mut ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Kastamonu kenti, Pınarbaşı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Yozgat ilinde, Sorgun ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Mirakl oyunu : İsa'nın yaşamını konu olarak alan "mister" lerden ayrı olarak Meryem'in, ermişlerin yaşamını anlatan Ortaçağda gelişmiş dinsel oyunlar (bk. tansık oyunu.)

 

Miralem : Padişahın bayrağını taşımak, bayrak mehterlerinin komutanlığını yapmak; padişahça vezirlere, beylerbeyi ve sancakbeylerine verilen sancak ve tuğları sahiplerine iletmek; gerektiğinde padişahın üzengisini tutmak gibi işlerle yükümlü olan yüksek saray görevlilerinden biri.

Miran : (mi:ran) Bir erkek ismi olarak anlamı; Beyler.

Miranmir : (mi:ranmir) Bir erkek ismi olarak anlamı; Beyler beyi.

Miras helal, hele al demişler : “miras, alabildiği takdirde mirasçının hakkıdır” anlamında kullanılan bir söz.

Mirasidyum : İnsan, köpek, kedi ve domuz gibi memelilerin karaciğerinde parazit olarak bulunan, yumurtadan çıkıp konak olarak sümüklü böceğe geçen, karaciğer kelebeklerinin silli larvaları. Digenea’ların ilk larval everesi. Digenea’ların ilk larval evresi. (Yun. meirakion = adamcık, çocukcuk), Trematodlarda görülen ve kirpikli olup suda özgür yüzen en genç larva evresi.

Mira ile ilgili Cümleler

  • Tom'a yüklü miktarda para miras kaldı.
  • Mirası öldüğünde kızına kaldı.
  • Ali annesinin ölümünden sonra, ona kalacak mirası annesinin kumarda yiyip bitirdiğini öğrendi.
  • Babam bana büyük bir miras bıraktı.
  • Mirasçılar, paranın paylaşımı konusunda kayga etmeye başladılar.
  • Mirasyedi oda arkadaşın geldi.
  • Bu bina ulusal miras olarak tutulmalıdır.
  • Mirasım ne olacak?
  • Ali annesi öldüğünde bir sürü parayı miras olarak almayı umuyor.
  • Ali senin mirascın.
  • Şimdi o olay şöyle doğruluk güzel bir miras ama okuduğum çok sevdiğim bir adamın kitabında şöyle der kara koyundan ak kuzu, ak koyundan kara kuzu da çıkar der.

Diğer dillerde Mira anlamı nedir?

İngilizce'de Mira ne demek? : [Mira] n. (Omicron Ceti) an oscillating variable star; femail first name

n. aim, goal, sight, target, gunpoint; end, view, design

v. aim, sight, pitch, look at

Fransızca'da Mira : mire [la]

Almanca'da Mira : n. Messlatte