Modulated wave türkçesi Modulated wave nedir

  • Kiplenik dalga.
  • Modüle dalga.
  • Kipleyici bir dalga ile genliği, saklığı ya da evresi değişimlere uğrayan dalga.
  • Fizik alanında kullanılır.

Modulated wave ingilizcede ne demek, Modulated wave nerede nasıl kullanılır?

Modulated : Sesini değiştirmek. Ayarlanmış. Hafifleştirmek. Modüle. Sesi ayarlamak. Kiplenik. Niteliği değiştirilmiş.

Wave : Bir ortamda ya da uzayda, parçacıkların esnek kıpırdanmalarına yol açan dönemsel olay ya da sıcaklık, basınç, elektromıknatıs alan gücü, elektrik gücü gibi fiziksel niceliklerde dönemsel değişiklik. Dalga. Saç dalgası. Kendisini zamanca ve uzayca düzenli olarak yineleyen ve bir ortamda değişmeden hızla ilerleyen bir salınım katarı. Bilgisayar, coğrafya, fizik, kimya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Özdeğin, erke niteliğini taşımak ve alan görünümünde ortaya çıkmak koşuluyla, parçacıkların dönemli titreşimlerinden oluşan, yeğinlik ve uzanımı, bulundukları yer ve zamanın izleviyle belirlenen varlık türü. Tolkun. Geniş su yüzeylerinde rüzgarla oluşan, sırt ve çukur bölümleriyle durgun su yüzünü pürüzlendirip bir salınım devinimiyle birbirini kovuşturarak ilerleyen dizilerden her biri. El sallamak. Ünalgı tolkunu.

Modulated beam : Modüle elektron demeti. Kiplenik demet.

 

Modulated carrier : Modüle taşıyıcı dalga. Kiplenmiş taşıyıcı. Kiplenik taşıyıcı dalga.

Modulated current : Modüle akım. Bir ses dalgasının değişim örnekçesi etkisinde kalarak, genliği ya da sıklığı değişime uğratılan bir dalgalı akım. Kiplenik akım.

Modulated track : Dolu yolu. Alıcıda kullanılmış, etkilenmiş ses yolu. boş ses yolunun karşıtı. Dolu ses kuşağı. Alıcıda kullanılmış, ses yolu etkilenmiş kuşak. boş ses kuşağı karşıtı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Dolu ses yolu.

İngilizce Modulated wave Türkçe anlamı, Modulated wave eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Modulated wave ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absolute magnitude : Mutlak büyüklük. Saltık büyüklük. 10 parsek (3,26x10 ışık yılı) uzağındaki bir yıldızın görünür büyüklüğü.

Abampere : Saltık birim dizgesindeki elektrik akımı yeğinliği birimi. 10 amper birim. Saltık ampere. On amper. 10 ampere eşit akım birimi. On amperlik çıngı cereyan birimi.

Absolute concentration : Saltık derişim. Birim oylumda bulunan özdek, erke ya da başka bir varlık tutarı; santimetre küp başına erg ya da sayı olarak verilir.

Acoustic absorptivity : Bir yüzey tarafından soğurulan ses erkesinin yüzeye vuran erkeye oranı. Ses emiciliği. Ses soğurganlığı. Ses emiciliği katsayısı.

Absorption band : Soğurma bandı. Bir soğurum izgesinde belirtken karanlık bir kuşak. Absorpsiyon bandı. Soğurum kuşağı.

Absolute zero : Mutlak sıfır noktası (eksi 273 derece santigrat). Mutlak sıfır. Saltık sıfır. Saltık sıcaklık ölçeğinde sıfır noktası : -273°c. Salt sıfır.

 

Absorptivity : Bir yüzeye vuran ışınım erkesinin yüzeyce soğurulan bölüğünün ölçüsü. Soğurma katsayısı. Emebilirlik. Yutma katsayısı. Soğurganlık. Bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşulu ile, birim kalınlığının iç yutma çarpanı. Emicilik. Emme kapasitesi. Yutuculuk.

Abcoulomb : Cgs sisteminin elektromanyetik birimi. On kulon. Saltık birimler dizgesindeki elektrik yükü birimi. Abkulon. Saltık coulomb.

Acoustic feedback : Akustik geribesleme. Hoparlör geri beslemesi. Ses geribeslemesi. Bir ses aygıtı çıktısının birazının aygıtın girdisine ulaşarak çıktıyı etkilemesi.

Absorption loss : Emme yitmesi. Emme yitiği. Soğurma kaybı. Soğurum yitimi. Bir ortamdan geçen ya da bir ortamın yüzeyinden yansıyan bir erke türünün bir kesiminin başka bir erkeye dönüşerek yitimi. Emme kaybı. Absorpsiyon kaybı.

Modulated wave synonyms : absorption edge, accumulation coefficient, absolute units, accelerometer, abnormal reflection, absorptiometer.