Muffin türkçesi Muffin nedir

Muffin ile ilgili cümleler

English: Ali just wants a muffin and a cup of coffee.
Turkish: Ali sadece bir çörek ve bir fincan kahve istiyor.

English: Ali baked some muffins.
Turkish: Ali bazı kekler pişirdi.

English: Ali grabbed a coffee and muffin on his way to work.
Turkish: Ali işe giderken bir kahve ve bir çörek aldı.

English: I bought more of those muffins you like.
Turkish: Hoşlandığın şu keklerden biraz daha aldım.

English: Are the muffins ready?
Turkish: Çörekler hazır mı?

Muffin ingilizcede ne demek, Muffin nerede nasıl kullanılır?

Corn muffin : Yuvarlak ve tuzlu bir ekmek türü.

Muffing : Acemice iş yapmak. Becerememek.

Muffins : Çörek. Kek.

Ragamuffin : Paçavralar içindeki kimse. Kimsesiz insan. Baldırı çıplak. Üstü başı kirli sokaklarda yatan kadın. Pasaklı tip. Pis çocuk. Üstü başı perişan çocuk. Sokak çocuğu.

Ragamuffin cat : Amerika’dan köken alan, muhtemelen vahşi kedilerin burmese ve birman ırkı kedilerle birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, yüzünde siyamlar gibi siyah veya kahve maske bulunabilen, kulak çevreleri koyu çizgilerle çevrili, tüyleri yumuşak, sık, ipeksi, pelüşe benzeyen ve baş bölgesinde yele şeklini almış, rengi genellikle tek renkli, mühürlü, tekir, kaplumbağa deseni, vaşak ve vizon, renkleri farklı olmasına rağmen gözleri genellikle parlak ve derin mavi renkli, kuyruğu uzun ve kuş tüyü görünümünde bol tüyle kaplı, ergenliğe geçişleri diğer kedilere göre daha yavaş, uysal, sıcakkanlı, sevecen, yarı uzun tüylü kedi ırkı. Ragamuffinkedisi.

 

Ragamuffins : Baldırı çıplak. Paçavralar içindeki kimse. Kimsesiz insan. Üstü başı perişan çocuk. Pasaklı tip. Pis çocuk. Üstü başı kirli sokaklarda yatan kadın. Sokak çocuğu.

Muff : Acemilik. El kürkü. Manşon. Boru bileziği. Becerememek. Beceriksizlik. Iska. Acemice iş yapmak. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Yapamamak (bir işi).

Muffed : El kürkü. Becerememek. Acemilik. Iska. Beceriksizlik. Manşon. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Acemice iş yapmak. Boru bileziği. Yapamamak (bir işi).

Muffled : Örtülü.

Ear muff : Kulaklık. Kulaklık (soğuğa karşı). Kulak manşonu.

İngilizce Muffin Türkçe anlamı, Muffin eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Muffin ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bozos : Adam. Herif. Ahmak. Hödük.

Charlie : Bir erkek adı (charles'ın bir biçimi). (argo terim) kokain. C harfinin kod kelimesi. Kokain. Erkek ismi. Kuzey vietnam veya vietcong askerleri (vietnam savaşı sırasında amerikalı askerler tarafından kullanılmış olan bir rumuz).

Cakes : Parça. Pasta. Kalıp. Kekler. Kabuklaşmış kir.

Asinine : Saçma. Eşek gibi. Eşekçe. İnatçı. Eşek (argo terim). Aptalca. Eşek. Eşekçe (argo terim). Ahmakça.

Beefhead : Odun kafalı. Kalın kafalı. Zekice olmayan ve kafası karışık bir şekilde davranan kimse. Ahmak. Avanak. Zeki olmayan kimse.

 

Bird brained : Kuş beyinli.

Aments : Zeka gelişimi eksikliği olan kimse. Amenti. Silindir şeklinde uzun çiçekler dizisi. Söğüt çiçeği. Ahmak. Salkım. Huş ağacı çiçeği.

Baboon : Köpek maymunu. Şebek. Babun. Habeşmaymunu. Babuin. Habeş maymunu.

Ass hole : Dangalak. Göt deliği.

Cake : Tane veya tohumların, etin veya balığın yağını veya diğer sıvılarını çıkarmak için mekanik sıkılmalarıyla elde edilen ve hayvan beslemede protein kaynağı olarak kullanılan yan ürün. Yağlı tohumların veya meyvelerin hidrolik pres, devamlı pres, solvent özütleme yöntemi gibi usullerle yağı alındıktan sonra geriye kalan proteince zengin ürün. Katılaşmak. Parça. Kaplamak. Kalıplaşmak. Pasta. Kalıp.

Muffin synonyms : quick bread, bran muffin, cookies, cheese ball, biscuits, bird brain, blockhead, airheads, barmcake, aleck, berks, bun, baboons, bozo, apish, ament, bannock, ass, blockheads, hotcake, popover, berk, bungalows, bickie, muffins, amentia, addlepated, boeotian, cupcakes, bone headed, boneheaded, boneheads, birdbrained.

Muffin ingilizce tanımı, definition of Muffin

Muffin kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A light, spongy, cylindrical cake, used for breakfast and tea.