Boil

Boil nedir English: Ali showed Mary how to boil water in a paper cup. Turkish: Ali Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi. English: I boil water in a sauce pan. Turkish: Bir sos tavasında su kaynatıyorum...

Boil down nedir : Pişirmek. Fokurdamak. Kaynama. Köpürmek. Fokurdatmak. Çıban. Kaynatma. Kaynama çekidi. Kaynamak. Kaynatmak. Down : Yıkmak. Düşürmek. Alaşağı etmek. Aşağı. Boyunca. Aşağısında. Aşağısına doğru. Bozuk. Beri. Yere sermek. [...

Boil off nedir : Haşlamak. Kısaltmak. Pişirmek. Pişmek. Kaynatmak. Haşlanmak. Fokurdatmak. Galeyana gelmek. Köpürmek. Kaynatma. Off : Dışında. Soğutmak. Azalmak. Yanılmak. Başlangıç. Öldürmek. Kapalı. Kalkmak. İndirmek. [#Boil away : Kay...

Boil up nedir : Pişmek. Fokurdatmak. Kaynama çekidi. [#Köpürmek. Kaynama. Pişirmek. Fokurdamak. Kısaltmak. Çıban. Kaynatma. Boil away : Kaynayarak buharlaşıp yok olmak. Kaynama nedeniyle buharlaşmak. Yok olmak. Kaynayıp gitmek. Kaynayıp...

Boil with rage nedir : Kaynama çekidi. Fokurdatmak. Pişmek. Haşlanmak. Galeyana gelmek. Fokurdamak. Pişirmek. Çıban. Kaynama. Kısaltmak. With : -e karşın. -lı. -la. Birlikte. Nedeniyle. Li. İle. Yanına. İle ilgili. Sayesinde. [#Rage : Öfke. Ar...

Boiled nedir English: Ali boiled me some eggs. Turkish: Ali bana birkaç yumurta kaynattı. English: Ali boiled some eggs on the rocket stove that he had just built. Turkish: Ali yeni yaptığı roket sobada birkaç yumurta kaynatt...

Boiled beef and cabbage nedir : Kaynatılmış. Haşlanmış. Kaynamış. Haşlama. Beef : Sızlanıp durmak. Yakınmak. Et. Şıkayet etmek. Mızırdanmak. Sızlanmak. Adale. Sığır eti. Dırlanmak. Sızlanma. [#And : Daha sonra. Üstelik. İle. Ayrıca. De. Ve bu yüzden. V...

Boiled dinner nedir : Kaynatılmış. Haşlama. Haşlanmış. Kaynamış. Dinner : Ziyafet. Günün esas yemeği. Akşam yemeği. Yemek. [#Boiled beef : Haşlanmış sığır eti. Haşlama sığır eti. Boiled beef and cabbage : Haşlanmış sığır eti ve lahana. chicke...

Boiled grape juice nedir : Haşlama. Haşlanmış. Kaynatılmış. Kaynamış. Grape : Atın diz içindeki yara. Üzüm. Salkım. Sığır veremi. Misket. Asma. Üzüm tanesi. Peşrev. Asmagiller (vitaceae) familyasından, yaprakları elsi, bakka tipi meyveleri olan ve...

Boil away nedir : Haşlamak. [#Köpürmek. Kaynama. Kaynatmak. Kaynamak. Haşlanmak. Kaynatma. Fokurdamak. Fokurdatmak. Pişmek. Away : Durmadan. Yola çıkmış. Bir yana. Yok. Deplasmanda oynanan. Uzakta. Buradan. Deplasman maçı. Uzağa. Devamlı....

Boil disease nedir : Kaynama. Kaynamak. Çıban. Kaynatma. Köpürmek. Pişirmek. Fokurdamak. Haşlanmak. Galeyana gelmek. Kısaltmak. Disease : Sayrılık. Çeşitli dış faktörlerin etkisi sonucu vücudun bir bölümü veya tamamında normal fonksiyonun bo...

Boil down to nedir : Haşlamak. Kaynamak. Pişmek. Çıban. Fokurdatmak. Köpürmek. Kaynama. Haşlanmak. Pişirmek. Kaynama çekidi. Down : Düşürmek. Aşağısında. Alaşağı etmek. İndirmek. Çökmek. Boyunca. Yere yıkmak. Yere sermek. Aşağıya doğru. Aşağ...

Boil over nedir : Galeyana gelmek. Pişmek. Haşlamak. Kaynatma. Kaynamak. Haşlanmak. Kısaltmak. Çıban. Pişirmek. Fokurdatmak. Over : Devirmek. Fazla. Yukarıya. Üstüne. Fazladan. Aşkın. Yukarıda. Üzerinden. Üzerine. Sona ermiş. [#Boil away ...

Boil water nedir English: I boil water in a sauce pan. Turkish: Bir sos tavasında su kaynatıyorum. English: You boil water to cook eggs. Turkish: Yumurtaları pişirmek için suyu kaynatırsın. English: Ali doesn't know how to boil w...

Boilary nedir away : Kaynayarak buharlaşıp yok olmak. Kaynayıp gitmek. Kaynama nedeniyle buharlaşmak. Kaynamak. Kaynayıp buharlaşmak. Yok olmak. Boil disease : Balıkların çıban hastalığı. Özel etkeninden doğan ve çoğunlukla ölüme yol aç...

Boiled beef nedir : Kaynatılmış. Kaynamış. Haşlanmış. Haşlama. Beef : Şıkayet etmek. Sızlanıp durmak. Mızırdanmak. Sığır eti. Sızlanma. Yakınmak. Dırlanmak. Adale. Sızlanmak. Et. [#Boiled beef and cabbage : Haşlanmış sığır eti ve lahana. Bo...

Boiled chicken nedir : Kaynamış. Kaynatılmış. Haşlanmış. Haşlama. Chicken : Civciv. Korkak. Korkudan çekinmek. Korkak kişi. Bulada. Tavuk. Piliç. Toy. Piliç eti. Korkak davranmak. [#Boiled beef : Haşlanmış sığır eti. Haşlama sığır eti. Boiled ...

Boiled egg nedir English: I want a boiled egg. Turkish: Kaynamış bir yumurta istiyorum. English: I have a boiled egg for breakfast every day. Turkish: Her gün kahvaltıda haşlanmış yumurta yerim. English: Do you want a boiled egg ...

Boiled ham nedir : Kaynamış. Haşlanmış. Kaynatılmış. Haşlama. Ham : Amatör telsizci. Artist. Jambon. [#Gösterişçi. Domuz karkasının arka bacağı. kürlenmiş, pişirilmiş ve dumanlanmış domuz arka bacak eti. domuz jambonu. hlk. veteriner hekim...