Bu sayfada Bore ne demek nedir bore hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi bore resimleri yazıları türkçesi ne demek bore ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller bore hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Bore nedir English: I don't want to bore you. Turkish: Canınızı sıkmak istemiyorum. English: His wife bore him two daughters and a son. Turkish: Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu English: Her efforts bore fruit...
Bore a hole in nedir : Kalibre. Delik. Sıkıcı tip. Canını sıkmak. Oyu. Sıkıntı. Bela. Usanç vermek. Kuyu. Sonda. A : Atom ağırlığı. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Miktar belirtir. En yüksek not. Pek iyi. Belirli bir tür veya nitelikteki. (...
Bore fruit nedir English: Her efforts bore fruit. Turkish: Onun çabaları meyvesini verdi. : Kalibre. Dert. Çap (mermi). Canını sıkmak. Delik. Usandırmak. Yüksek dalga. Bunaltmak. Usanç vermek. Delmek. Fruit : İbne (argo sözcük). Yemiş...
Bore the pants off nedir : Usanç vermek. Kuyu. Delmek. Başını ağrıtmak. Sıkıcı tip. Birisinin canını sıkmak. Bunaltmak. Kalibre. Sıkıcı şey. Sıkıntı. The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belgili tanımlık. Belirli veya spesifik bir kim...
Borealis nedir English: One of my dreams is to one day see the aurora borealis. Turkish: Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek. borealis : Kuzey kızıllığı. Havayuvarının üst katm...
Borecole nedir a grudge : Kin besledi. Garez besledi. Kan güttü. Düşmanlık besledi. Bore a hole : Delik delmek. a hole in : Delik açmak. Azıcık çürütmek (bir fikri). Bore bit : Matkap ucu. Taş delecek kalem. fruit : Meyve verdi. What a b...
Bored him nedir : (canı) sıkılmış. Sıkkın. Bunalmış. Bezgin. Sıkılmış. Delinmiş. Canı sıkılmış. Bıkkın. Delik. Him : O. Kendine. Ona. Onu. Kendi. (erkek) onu. [#Bored stiff : Aşırı bıkkın. Çok sıkkın. Çok sıkılmış. Ölümüne sıkkın. Bored t...
Bored to death nedir English: I was bored to death. Turkish: Ölesiye sıkıldım. English: I am bored to death. Turkish: İçim baydı. English: Ali looks bored to death. Turkish: Ali çok sıkılmış görünüyor. : Delik. Bezgin. Bıkkın. (...
Boredoms nedir consumed with boredom : Can sıkıntısından patlamak. Die of boredom : Çok sıkılmak. Sıkıntıdan patlamak. Sıkıntıdan ölmek. : Usanç. Afakan. Sıkılma. Gına. Bir soruşturu ya da görüşmenin dönümcül sınırı aşacak düzeyde uzamas...
Bore a grudge nedir : Bela. Sonda. Canını sıkmak. Sıkıcı şey. Sıkıcı tip. Yüksek dalga. Sondalamak. Başını ağrıtmak. Çap (mermi). Usandırmak. A : (herhangi) bir. Miktar belirtir. La (müzik terimi). Argonun simgesi. Bir. Herhangi bir. En iyi k...
Bore a hole nedir : Başını ağrıtmak. Bela. Delmek. Oyu. Delik. Usanç vermek. Kalibre. Usandırmak. Kuyu. Dert. A : La (müzik terimi). Belirli bir tür veya nitelikteki. Amperin simgesi. Atom ağırlığı. Miktar belirtir. En iyi kaliteyi simgeley...
Bore bit nedir : Birisinin canını sıkmak. Başını ağrıtmak. Usandırmak. Dert. Çap (mermi). Kuyu. Kalibre. Sonda. Usanç vermek. Sıkmak. Bit : Gem. Miktar. Ağırlık. İkil. İkili savmak. Uç. Kırıntı. Figüranınkinden biraz daha önemli rol; kıs...
Bore hole nedir : Çap (mermi). Canını sıkmak. Usanç vermek. Sıkıcı tip. Kalibre. Sıkmak. Başını ağrıtmak. [#Kuyu. Bela. Yüksek dalga. Hole : Çukur. Boşluk. Kazmak. Yuvasına girmek. İn. Bir yarıiletkenin buzsul örgüsünde bir eksicik yerini...
Boreal nedir English: One of my dreams is to one day see the aurora borealis. Turkish: Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek. : Kuzey rüzgarı. Poyraz. Aurora borealis : Kuzey ı...
Boreas nedir : Kuzey rüzgarı. Kuzey. Poyraz ile ilgili. Şimali. Borealis : Kuzey rüzgarı. Poyraz. [#Aurora borealis : Kuzey aydınlanması. Kuzey ışıkları. Kuzey ışığı. Kuzey fecri (renkli doğal ışıkların kuzey bölgelerde gökyüzünde beli...
Bored nedir English: Ali didn't look as bored as Mary. Turkish: Ali Mary kadar sıkılmış görünmüyordu. English: Ali got bored after fifteen minutes. Turkish: Ali on beş dakika sonra sıkıldı. English: Ali got bored after three...
Bored stiff nedir English: Ali is bored stiff. Turkish: Ali çok sıkıldı. English: You're probably bored stiff. Turkish: Muhtemelen çok sıkılmışsın. : Bezgin. Bunalmış. Delinmiş. Delik. Bıkkın. Sıkkın. Canı sıkılmış. Sıkılmış. (can...
Boredom nedir English: Boredom is his worst enemy. Turkish: Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı. English: Autistic children don't know what boredom is. Turkish: Otistik çocuklar can sıkıntısının ne olduğunu bilmezler. English: ...
Borehole nedir casing : Astar boru. Sondaj kılıfı. Boreholes : Sondaj deliği. Sondaj kuyusu. Yeryüzüne açılan delik (petrol ve maden arama ve toprak örneği alma gibi nedenlerle). Sondaj delikleri. a grudge : Kin besledi. Garez besledi. D...