Bu sayfada Bound ne demek nedir bound hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi bound resimleri yazıları türkçesi ne demek bound ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller bound hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Bound nedir English: A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace. Turkish: Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı. English: Ali boarded a train bound for Tokyo. Turk...
Bound electron nedir : Kalgımak. Kısıtlamak. Sıçramak. Zıplamak. Bağlı. Sınırlarını çizmek. Sekip geri gelmek. Kuşatmak. Sınırlamak. Zıplaya zıplaya gitmek. Electron : Fizik, kimya, nükleer enerji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında ...
Bound object frame nedir : Sınırlarını çizmek. Bağlı. Kısıtlamak. Zıplamak. Sıçramak. Kuşatmak. Sektirmek. Kalgımak. Sınırlamak. Sekip geri gelmek. Object : Doğal çevresinden olduğu gibi alınarak incelenmek üzere dersliğe ya da deney odasına getir...
Bound state nedir : Sınırlarını çizmek. Sektirmek. Zıplaya zıplaya gitmek. Kalgımak. Bağlı. Sekip geri gelmek. Kuşatmak. Zıplamak. Kısıtlamak. Sınırlamak. State : İhtişam. Duru. Eyalet. Hal. Debdebe. Görkem. Bir dizgenin ölçülebilen tüm öze...
Bound to happen nedir English: It was bound to happen that way. Turkish: O şekilde olması zorunluydu. : Bağlı. Zıplaya zıplaya gitmek. Sınırlamak. Sınırlarını çizmek. Sıçramak. Sekip geri gelmek. Sektirmek. Kalgımak. Kısıtlamak. Zıplamak. ...
Bound up in nedir : Bağlı. Zıplamak. Kısıtlamak. Sekip geri gelmek. Sınırlarını çizmek. Sınırlamak. Sektirmek. Kuşatmak. Zıplaya zıplaya gitmek. Kalgımak. In : Çok moda olan. İç. De. İktidardaki. İçine. Dahili. Mevsimi gelmiş. Tutulan. İçer...
Bound variable nedir : Zıplaya zıplaya gitmek. Sekip geri gelmek. Bağlı. Sıçramak. Kuşatmak. Kısıtlamak. Zıplamak. Sektirmek. Sınırlamak. Sınırlarını çizmek. Variable : Kararsız. Bilgisayar, eğitim, ekonomi, fizik, kimya, iktisat, sosyoloji, v...
Boundaries nedir English: The boundaries which divide Life from Death are at best shadowy and vague. Who shall say where the one ends, and where the other begins? Turkish: Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. ...
Boundary nedir English: This river forms the boundary between the two prefectures. Turkish: Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur. English: The Rhine is the boundary between France and Germany. Turkish: Ren, Fransa ve Al...
Bound by an oath nedir : Sınırlamak. Bağlı. Sekip geri gelmek. Sektirmek. Sıçramak. Kısıtlamak. Sınırlarını çizmek. Kuşatmak. Zıplaya zıplaya gitmek. Kalgımak. By : Kadar. Yan. Aşkına. İkinci derecede. Yakın. Geçecek biçimde. Geçip. Geçişli biçi...
Bound column nedir : Bağlı. Kısıtlamak. Sınırlarını çizmek. Kuşatmak. Zıplamak. Zıplaya zıplaya gitmek. Sekip geri gelmek. Sıçramak. Kalgımak. Sektirmek. Column : Kolon. Destek. Direk. Makale. Köşe yazısı. Basamak. Takla atarak birbirinin om...
Bound item nedir : Zıplaya zıplaya gitmek. Sınırlarını çizmek. Kısıtlamak. Sekip geri gelmek. Kalgımak. Sektirmek. Sıçramak. Sınırlamak. Kuşatmak. Bağlı. Item : Haber. Bent. Parça. İşlem maddesi. Sınar. Bilgisayar, bilişim, eğitim alanları...
Bound set nedir : Sektirmek. Zıplamak. Bağlı. Kısıtlamak. Kuşatmak. Zıplaya zıplaya gitmek. Kalgımak. Sınırlamak. Sekip geri gelmek. Sınırlarını çizmek. Set : Ayarlamak. Dönem. Göstermek. Öbek. Bir odayı ya da kapalı bir alanı gösteren de...
Bound to nedir English: Ali is bound to lose the race. Turkish: Ali kesinlikle yarışı kaybedecek. English: Ali is bound to know where Mary is. Turkish: Ali Mary'nin nerede olduğunu bilmek zorunda. English: He is bound to pass t...
Bound to unknown type nedir : Bağlı. Zıplamak. Kalgımak. Sıçramak. Sektirmek. Sınırlamak. Kısıtlamak. Zıplaya zıplaya gitmek. Sınırlarını çizmek. Sekip geri gelmek. To : Kala. -e göre. E. Oranla. -mek -mak (mastar). İla. Kadar. Ya. -e kadar. Arasında...
Bound up with nedir : Sıçramak. Zıplaya zıplaya gitmek. Kısıtlamak. Kalgımak. Sektirmek. Kuşatmak. Zıplamak. Bağlı. Sınırlarını çizmek. Sınırlamak. With : -lı. Sayesinde. -e karşın. İle ilgili. -la. Birlikte. İle. Beraberinde. Yanına. Nedeniy...
Bound vector nedir : Zıplamak. Sınırlamak. Sekip geri gelmek. Zıplaya zıplaya gitmek. Sektirmek. Bağlı. Sıçramak. Sınırlarını çizmek. Kısıtlamak. Kuşatmak. Vector : Portör. Yönleç. Yöney. Tam olarak tanımlanabilmesi için büyüklüğünden başka ...
Boundaries of settlement area nedir : Bir ülkenin il, ilçe, bucak gibi ikincil yönetim yörelerini belirleyen ve birbirinden ayıran sınır. Ülke sınırları. Sınırlar. Hudut. Yönetim yöresi sınırı. Of : -den övünerek bahsetmek. -nın. -nin. -dan. Hakkında. -den. ...
Boundary beacon nedir : Hudut. Çeper. Sınır. Ara hattı. Limit. Sinir. Son. Had. Kenar. Beacon : Trafik lambası. İşaret. Yol gösteren sinyal. Havaalanlarındaki işaret ışıkları. Fener. Yol göstermek. İşaret koymak. Radyofar. İşaret ışığı. İşaret ...