Bow nedir English: I don't want to bow down to him. Turkish: Ona boyun eğmek istemiyorum. English: Ali took off his jacket and untied his bow tie. Turkish: Ali ceketini çıkardı ve papyonunu çözdü. English: Ali is fiddling ...

 
 
 

Bow bells nedir ne demek

Bow bells nedir : Baş. Başıyla selamlamak. Reverans yapmak. Yay. Boyun eğme. Baş eğmek. Pruva. Eğilmek. Boyun eğmek. Başla selamlama. Bells : Çan sesi. Çanlar. Geniş paçalı pantolon. Çınlama. Tennessee eyaletinde yerleşim yeri. [#Bow and ...

Bow down nedir English: I don't want to bow down to him. Turkish: Ona boyun eğmek istemiyorum. : Reverans yapmak. Baş eğmek. Çekilmek. Reverans. Boyun eğme. [#Eğmek. Yay. Başla selamlama. Boyun eğmek. Eğilmek. Down : Beri. Çökmek. Y...

Bow legged nedir ne demek

Bow legged nedir : Baş. Baş eğmek. Başla selamlama. Yay. Boyun eğme. Reverans yapmak. Reverans. Eğmek. Başıyla selamlamak. Pruva. Legged : Bacaklı. Ayaklı. [#Bow and arrow : Yay ve ok. Bow and scrape : Sahte bir saygı göstermek. El pençe d...

Bow out nedir : Başıyla selamlamak. Baş. Başla selamlama. Çekilmek. Eğilmek. Reverans. Boyun eğme. Pruva. Baş eğmek. Yay. Out : Kendini belli etmek. Dışarı. Dışarı atmak. Nakavt etmek. Çıkarmak. Dışarı çıkarmak. Bayılmak. Dışarıda. Kovm...

Bow saw nedir : Boyun eğme. Baş. Boyun eğmek. Reverans. Çekilmek. Yay. Başla selamlama. Eğilmek. Reverans yapmak. Baş eğmek. Saw : (testereyle) kesmek. Bıçkı. Bıçkı ile kesmek. Doğramak. Özdeyiş. Biçmek. Testere boyuna kesmek. Testere. ...

Bow the knee nedir ne demek

Bow the knee nedir : Reverans yapmak. Başıyla selamlamak. Pruva. Çekilmek. Boyun eğme. Boyun eğmek. Eğmek. Başla selamlama. Yay. Eğilmek. The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek...

Bow to nedir English: The little girl made a polite bow to me. Turkish: Küçük kız beni başıyla kibarca selamladı. English: He made a polite bow to his teacher. Turkish: Öğretmenini kibarca selamladı. English: Somebody's elbow...

Bow wave nedir : Eğmek. Reverans. Yay. Çekilmek. Baş eğmek. Boyun eğmek. Boyun eğme. Başıyla selamlamak. Reverans yapmak. Başla selamlama. Wave : El etmek. Özdeğin, erke niteliğini taşımak ve alan görünümünde ortaya çıkmak koşuluyla, par...

Bow and arrow nedir ne demek

Bow and arrow nedir English: Koyomi bought a bow and arrows. Turkish: Koyomi bir yay ve oklar satın aldı. : Pruva. Baş. Eğilmek. Eğmek. Reverans. Çekilmek. Yay. Başıyla selamlamak. Baş eğmek. Başla selamlama. And : Ve bu yüzden. Ve. Bir ...

Bow and scrape nedir ne demek

Bow and scrape nedir : Boyun eğmek. Eğmek. Baş eğmek. Eğilmek. Başıyla selamlamak. Çekilmek. Başla selamlama. Pruva. Reverans. Boyun eğme. And : Ayrıca. Bir de. Ve bu yüzden. Sonra. Da... da... ya da de... de. İle. Daha sonra. Hem... hem de. M...

Bow compass nedir ne demek

Bow compass nedir : Eğmek. Yay. Reverans. Başla selamlama. Reverans yapmak. Boyun eğme. Pruva. Baş. Baş eğmek. Eğilmek. Compass : Bir çemberin özeğindeki bir iğne üzerine oturtularak yatay düzlem içinde erkince dönebilen ve çemberin çevresi...

Bow in nedir : Boyun eğme. Boyun eğmek. Başla selamlama. Yay. Eğmek. Eğilmek. Reverans yapmak. Reverans. Çekilmek. Başıyla selamlamak. In : İçeri doğru yönelen. Dahili. İçine. Halinde. İçeriye. De. İç. Olarak. Tutulan. Da. [#Bow and ar...

Bow legs nedir : Eğmek. Boyun eğme. Boyun eğmek. Eğilmek. Reverans yapmak. Başıyla selamlamak. Pruva. Başla selamlama. Reverans. Yay. Legs : Bacaklar. [#Bow and arrow : Yay ve ok. Bow and scrape : Yağ çekmek. Aşırı saygı gösterisinde bul...

Bow out of nedir ne demek

Bow out of nedir : Boyun eğmek. Yay. Baş. Başla selamlama. Eğilmek. Reverans. Çekilmek. Boyun eğme. Eğmek. Pruva. Out : Dışarı çıkarmak. Kendini belli etmek. Kovmak. Ortaya çıkmak. Çıkarmak. Yanmak. Dışarıda. Meydana çıkmak. Dışarı atmak. ...

Bow sprit nedir ne demek

Bow sprit nedir : Başla selamlama. Eğilmek. Çekilmek. Boyun eğmek. Başıyla selamlamak. Baş. Baş eğmek. Pruva. Boyun eğme. Yay. Sprit : Filiz. Tomurcuk. Seren. Açevele. Açavele gönder. [#Bow and arrow : Yay ve ok. Bow and scrape : Aşırı sa...

Bow tie nedir English: Ali is fiddling with his bow tie. Turkish: Ali papyon ayarları ile oynuyor. English: I've forgotten how to tie a bow tie. Turkish: Bir papyonu nasıl bağlayacağımı unuttum. English: Ali took off his jacke...

Bow to the inevitable nedir ne demek

Bow to the inevitable nedir : Baş eğmek. Başıyla selamlamak. Boyun eğmek. Pruva. Yay. Çekilmek. Reverans. Eğmek. Reverans yapmak. Eğilmek. To : Göre. Kadar. -mek -mak (mastar). E. -e göre. E doğru. İla. Ye. Karşı. Oranla. [#The : Belgili tanımlık. Be...

Bow window nedir ne demek

Bow window nedir : Boyun eğme. Başıyla selamlamak. Baş. Baş eğmek. Reverans yapmak. Eğilmek. Yay. Eğmek. Başla selamlama. Pruva. Window : Bir şeyi yapmak için elverişli zaman bölümü. Vitrin. Pencere menüsü. Bilgisayar, sinema, televizyon a...

 

Copyright © 2007-2022 ileilgili.org • Her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizden faydalanırken, lütfen sitemizi kaynak göstermeyi unutmayın.
Hakkındaİletişim