Bump

Bump nedir English: Ali accidentally bumped into Mary and apologized. Turkish: Ali kazara Mary'ye çarptı ve özür diledi. English: The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much! Turkish: Çocuğun başında büy...

Bump function nedir : Küt. Tümsek. Çıkıntı. Bindirmek. Çarpma. Gümbürtü. Sarsılmak. Toslamak. Şişlik. Vurma. Function : İş görmek. İşlev görmek. Görev yapmak. Faaliyette bulunmak. Fonksiyonunu yerine getirmek. Bir değişkenin değerlerine karşı...

Bump into each other nedir : Kütlemek. Şiş. Çarpışmak. Şişlik. Aniden. Güm diye. Çarpmak. Çarpma. Çarpma sesi. Küt. Into : Ye. Haline. İçine. -a. Biçimine. E. Şekline. İçeriye. -e. -in içine. [#Each : Her. Her bir. Teker teker. Herbir. Adam başına. ...

Bump off nedir : Çarpma. Toslamak. Gümbürtü. Tümsek. Sarsıla sarsıla gitmek. Şişlik. Çıkıntı. Çarpma sesi. Aniden. Vurmak. Off : Başlangıç. Kalkmak. Azalmak. Dışında. Baş. İndirmek. Çıkarmak. Öldürmek. Soğutmak. Kapalı. [#Bump against : ...

Bump stop nedir : Şişlik. Gafleten. Toslamak. Kütlemek. Aniden. Vurma. Yumru. Bindirmek. Vurmak. Çarpmak. Stop : Savmak. Kesilmek. Önlemek. Ağız kanalının kapanması ve ciğerlerden gelen havanın patlama biçiminde dışarı itilmesiyle oluşan ...

Bump up against nedir : Şişlik. Çarpma. Çarpma sesi. Toslamak. Çarpışmak. Gümbürtü. Sarsıla sarsıla gitmek. Çarpmak. Tümsek. Aniden. Against : Mukabilinde. -e karşı. Muhalif. -e zıt yönde. Dayalı. -e değecek şekilde. Kontra. -e aykırı. Karşısın...

Bumper nedir English: Tom's car is easily recognizable since there is a big dent in the front bumper. Turkish: Tom'un arabası tamponunda büyük bir göçük olduğu için kolaylıkla tanınabilir. English: The traffic was very heavy. The ...

Bumper cars nedir : Alışılandan çok daha bol. Çarpışmada aracın olumsuz etkilenmesini önlemek için ön ve arka uç noktalarına bulunan yatay, metal parça. Önleç. Ağzına kadar dolu bardak. Bereketli şey. Çamurluk. Ağzına kadar dolu kadeh. Sıkı...

Bumper guard nedir : Alışılandan çok daha bol. Tampon. Ağzına kadar dolu kadeh. Önleç. Sıkılama makinesi. Çarpışmada aracın olumsuz etkilenmesini önlemek için ön ve arka uç noktalarına bulunan yatay, metal parça. Çamurluk. Ağzına kadar dolu ...

Bump against nedir : Vurma. Vurmak. Aniden. Çıkıntı. Sarsıla sarsıla gitmek. Kütlemek. Çarpmak. Güm diye. Gafleten. Çarpışmak. Against : Aykırı. -e karşı. Mukabilinde. -e doğru. Muhalif. Ters olarak. Dayalı. -e değecek şekilde. -e zıt yönde....

Bump along nedir : Şiş. Çarpmak. Çarpma sesi. Toslamak. Çarpışmak. Bindirmek. Çıkıntı. Çarpma. Vurma. Sarsıla sarsıla gitmek. Along : Kıyısında. Orada. Uzunluğuna. Burada. Boyunca. Oraya. Süresince. Birlikte. İleriye. [#Bump against : -'e ...

Bump into nedir English: I bump into her. Turkish: Onu çarparım. English: I bump into Tom from time to time. Turkish: Zaman zaman Tom'la karşılaşırım. : Sarsılmak. Bindirmek. Vurma. Şiş. Sarsıla sarsıla gitmek. Gümbürtü. Aniden....

Bump of locality nedir : Gafleten. Gümbürtü. Aniden. Şişlik. Çıkıntı. Güm diye. Tümsek. Yumru. Vurmak. Şiş. Of : -li. Den. -den. -nın. -nin. -den övünerek bahsetmek. Yüzünden. -in. -dan. İle ilgili. [#Locality : Yer. Muhit. Bölge. Mevki. Şehir. ...

Bump start nedir : Gümbürtü. Çıkıntı. Küt. Tümsek. Çarpmak. Bindirmek. Vurma. Toslamak. Şiş. Çarpma. Start : Başlama. İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması. Başlatmak. Futbol, bilgisayar alanlarında kullanılır. [#Bump ag...

Bump up nedir : Çıkıntı. Sarsılmak. Çarpma. Şiş. Bindirmek. Güm diye. Tümsek. Gafleten. Kütlemek. Sarsıla sarsıla gitmek. Bump up against : -'e karşı kuvvetli bir şekilde karşı çıkmak. -'e karşı çarpışmak. [#Bump against : -'e karşı çar...

Bumped nedir English: Ali and Mary bumped against each other. Turkish: Ali ve Mary birbirleriyle çarpıştılar. English: Ali and Mary bumped into each other yesterday afternoon in the library. Turkish: Ali ve Mary dün öğleden s...

Bumper car nedir : Sıkılama makinesi. Çamurluk. Önleç. Çarpışmada aracın olumsuz etkilenmesini önlemek için ön ve arka uç noktalarına bulunan yatay, metal parça. Ağzına kadar dolu bardak. Ağzına kadar dolu kadeh. Mahmuz. Tampon. Alışılanda...

Bumper crop nedir English: We had a bumper crop this year. Turkish: Bu yıl bereketli mahsülümüz vardı. : Sıkılama makinesi. Ağzına kadar dolu bardak. Alışılandan çok daha bol. Tampon. Önleç. Mahmuz. Çarpışmada aracın olumsuz etkilenmes...

Bumper harvest nedir : Çarpışmada aracın olumsuz etkilenmesini önlemek için ön ve arka uç noktalarına bulunan yatay, metal parça. Alışılandan çok daha bol. Çamurluk. Ağzına kadar dolu kadeh. Sıkılama makinesi. Önleç. Tampon. Ağzına kadar dolu ...