Bu sayfada Clue ne demek nedir clue hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi clue resimleri yazıları türkçesi ne demek clue ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller clue hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Clue nedir English: Jale doesn't have a clue about what she should say to him. Turkish: Jale'nin ona ne söylemesi gerektiği hakkında bir ipucu yoktur. English: I had no clue what to do. Turkish: Ne yapacağıma dair en ufak b...
Clued nedir up : Çok bilen. Bilgili. Clue in : İpucu vermek. up : İspiyonlamak. Gammazlamak. Bilgilendirmek. Clew clue : İpucu. Sarmak. him a clue : Ona ipucu verdi. Ona yol gösterdi. Ona işaret gösterdi. Ona çıtlattı. Clueless : Bilg...
Clueing nedir in : İpucu vermek. Clue up : İspiyonlamak. Gammazlamak. Bilgilendirmek. clue : İpucu. Sarmak. Gave him a clue : Ona çıtlattı. Ona yol gösterdi. Ona işaret gösterdi. Ona ipucu verdi. no clue : Fikri yoktu. Tahminde bulunamı...
Cluelessly nedir : Bir problemin çözümü için ipucu olmaksızın. Tamamen bihaber olma. Bilgisiz. İpucusuz. Saf olma. Masum ve şüphelenmeyen olma. İşaretsiz. Cahil. Budala. Cluelessness : Cahillik. Bilgisizlik. Sözcükler, direkt olarak Cluele...
Clues nedir English: A really perceptive person can figure out a whole situation with just a few clues. That's the kind of person I want you to become. Turkish: Sezgileri gerçekten kuvvetli bir insan bütün bir durumu sadece birka...
Clue in nedir : Yumak. Bilgi vermek. İz. Hamak ipi. Topak. Tüyo. İşaret. İpucu. Karine. Aydınlatmak. In : İç. Gelmiş olan. Dahili. İçine. İktidardaki. Halinde. İçeri. İçeriye. İçinde. Olarak. [#Clue up : Gammazlamak. Bilgilendirmek. İsp...
Clue up nedir : İz. Şipka. Tüyo. Topak. Yumak. Anahtar. Bilgi vermek. İşaret. Karine. Aydınlatmak. Clue in : İpucu vermek. [#Clued : Bilgi vermek. Aydınlatmak. Clued up : Bilgili. Çok bilen. : İşaret. Aydınlatmak. İpucu. Tüyo. Karine. H...
Clued up nedir : Bilgi vermek. Aydınlatmak. A bite and a sup : İki lokma yemek. İki yudum bir şey. [#Aaup : Öncelikli olarak profesörlerin akademik özgürlüğünü korumaya kendini adamış amerikan kuruluşu. American association of university...
Clueless nedir English: It's unlikely she's as clueless as you think. Turkish: Muhtemelen düşündüğün kadar salak değil. English: Ali is clueless. Turkish: Ali ümitsiz. English: Ali really is clueless. Turkish: Ali gerçekte...
Cluelessness nedir : Tamamen bihaber olma. Budala. İpucusuz. Masum ve şüphelenmeyen olma. Saf olma. İşaretsiz. Bir problemin çözümü için ipucu olmaksızın. Cahil. Bilgisiz. Cluelessly : Ağzı açık bir şekilde kalarak. Bir şeyden kuşkulanmayara...