Crumb

Crumb nedir English: There is a crumb in his beard. Turkish: Onun sakalında bir kırıntı var. English: Pass me the broom and dustpan, please. I spilled some crumbs on the floor. Turkish: Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yer...

Crumbers nedir : Masa süpürgesi. Tesviye bıçağı. Crumbed : Ekmek içi. Kırıntı. Bilgi kırıntısı. Değersiz kimse. Zerre. Galetaya bulamak. Ekmek kırıntısı. Ufalamak. Parça. [#A crumb of : Kırıntısı. Bread crumb : Ekmek ufağı. Ekmek kırıntı...

Crumbiest nedir : Un ufak olan. Ufalanan. Crumbing : Değersiz kimse. Ufalamak. Zerre. Kırıntı. Bilgi kırıntısı. Ekmek kırıntısı. Parça. Ekmek içi. Galetaya bulamak. [#A crumb of : Kırıntısı. Bread crumb : Ufalanmış ekmek. Ekmek kırıntısı....

Crumble nedir up : Un ufak olmak. Küçük parçalara ayrılmak. Crumbles : Düşmek. Ufalamak. Yıkılmak. Parçalamak. Parçalanmak. : Dağılan. Ufalanan. Crumbliest : Dağılan. Ufalanan. [#Crumbliness : Çok kolay bir biçimde küçük kırıntılara dağ...

Crumbles nedir up : Küçük parçalara ayrılmak. Un ufak olmak. Crumble : Harab olmak. Un ufak olmak. Parçalamak. Çok küçük parçalara ayırmak. Ufalamak. Ufalanmak. Çökmek. Parçalanmak. Ekmek vb ufaltmak. Yıkılmak. : Ufalanan. Dağılan. Crumb...

Crumbliest nedir : Dağılan. Ufalanan. Crumbliness : Kolayca dağılabilirlik. Gevreklik. Kolaycan dağılma. Çok kolay bir biçimde küçük kırıntılara dağılma niteliği. [#Crumbling : Ufalanan. Pelet yemin özel makinelerden geçirilip küçültülerek...

Crumbling nedir English: Why are you crumbling this bread? Turkish: Neden bu ekmeği ufalıyorsun? of the ore : Töz kırma. Feed crumbling : Biri hızlı diğeri yavaş devirle çalışan dişli iki silindir arasından yemlerin geçirilmesiyle da...

Crumblings nedir of the ore : Töz kırma. Feed crumbling : Yem ufalama. Biri hızlı diğeri yavaş devirle çalışan dişli iki silindir arasından yemlerin geçirilmesiyle daha ufak parçalara dönüştürülmesi. : Ufalanan. Ufalanır. Pelet yemin özel ...

Crumbs nedir English: Pass me the broom and dustpan, please. I spilled some crumbs on the floor. Turkish: Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yere bazı kırıntılar döktüm. of information : Çok az bilgi. Bilgi kırıntısı. Küçük bilgi ...

Crumbed nedir : Masa süpürgesi. Tesviye bıçağı. Crumbers : Tesviye bıçağı. Masa süpürgesi. [#A crumb of : Kırıntısı. Bread crumb : Ufalanmış ekmek. Ekmek kırıntısı. Ekmek ufağı. : Bilgi kırıntısı. Ufalamak. Galetaya bulamak. Ekmek içi. ...

Crumber nedir : Tesviye bıçağı. Masa süpürgesi. Crumbed : Galetaya bulamak. Bilgi kırıntısı. Parça. Zerre. Ekmek kırıntısı. Kırıntı. Ekmek içi. Ufalamak. Değersiz kimse. [#A crumb of : Kırıntısı. Bread crumb : Ekmek kırıntısı. Ekmek ufa...

Crumbier nedir : Un ufak olan. Ufalanan. Crumbing : Değersiz kimse. Ekmek içi. Bilgi kırıntısı. Kırıntı. Zerre. Ekmek kırıntısı. Parça. Galetaya bulamak. Ufalamak. [#A crumb of : Kırıntısı. Bread crumb : Ekmek ufağı. Ekmek kırıntısı. Ufa...

Crumbing nedir : Un ufak olan. Ufalanan. Crumbiest : Un ufak olan. Ufalanan. [#A crumb of : Kırıntısı. Bread crumb : Ufalanmış ekmek. Ekmek ufağı. Ekmek kırıntısı. : Değersiz kimse. Galetaya bulamak. Ekmek içi. Ufalamak. Kırıntı. Zerre. ...

Crumble up nedir : [#Yıkılmak. Un ufak olmak. Düşmek. Harab olmak. [#Parçalamak. Ekmek vb ufaltmak. Çok küçük parçalara ayırmak. [#Ufalamak. Crumbles : Düşmek. Parçalanmak. Parçalamak. Ufalamak. Yıkılmak. bite and a sup : İki yudum bir şey...

Crumblier nedir : Ufalanan. Dağılan. Crumbliness : Kolaycan dağılma. Gevreklik. Kolayca dağılabilirlik. Çok kolay bir biçimde küçük kırıntılara dağılma niteliği. [#Crumbling : Ufalanan. Pelet yemin özel makinelerden geçirilip küçültülerek...

Crumbliness nedir : Parçalanır. Pelet yemin özel makinelerden geçirilip küçültülerek kırıntı yem durumuna getirilme işlemi, kırıntılaştırma. Kırıntılaştırma. Ufalanma. Dağılan. Ufalanır. Granül durumuna getirme. Ufalanan. Crumbling of the o...

Crumbling of the ore nedir : Ufalanır. Kırıntılaştırma. Ufalanma. Granül durumuna getirme. Ufalanan. Dağılan. Parçalanır. Pelet yemin özel makinelerden geçirilip küçültülerek kırıntı yem durumuna getirilme işlemi, kırıntılaştırma. Of : Den. Yüzünden...

Crumbly nedir : Parçalamak. Ekmek vb ufaltmak. Çok küçük parçalara ayırmak. Ufalamak. Çökmek. Harab olmak. Parçalanmak. Ufalanmak. Düşmek. Yıkılmak. Crumble up : Un ufak olmak. Küçük parçalara ayrılmak. [#Crumbles : Parçalamak. Yıkılmak...

Crumbs of information nedir : Sürpriz ve şaşkınlık haykırışı. Of : Karşı. -nın. -in. -den övünerek bahsetmek. Yüzünden. İle ilgili. Li. Nin. -dan. Hakkında. [#Information : Danışma. Doğanın nesne ve olayları üzerinde kuramsal ya da görgül yoldan öğre...