Bu sayfada Deal ne demek nedir deal hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi deal resimleri yazıları türkçesi ne demek deal ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller deal hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Deal nedir English: A great deal has happened since that time. Turkish: O zamandan beri çok şey oldu. English: Ali decided that it wasn't n...
Deal a new game nedir : Vurmak. Ele almak. Dağıtmak. Patlatmak. Vermek. Oyun kağıdı dağıtmak. İş yapmak. Anlaşma. Miktar. Alışveriş etmek. A : Atom ağırlığ...
Deal in futures nedir : Ele almak. Patlatmak. İlgilenmek. Meşgul olmak. Oyun kağıtlarını dağıtma. Kağıt dağıtmak. Oyun kağıdı dağıtmak. Kağıtları dağıtma s...
Deal somebody a blow nedir : (bir sorunla) ilgilenmek. Anlaşma. Miktar. Ele almak. Uğraşmak. Uyuşturucu işi yapmak. Değinmek. Alışveriş etmek. [#Vurmak. Davranm...
Deal wood nedir : Oyun kağıtlarını dağıtma. Kağıtları dağıtma sırası. İş. Vurmak. Alışveriş etmek. Miktar. İş yapmak. Değinmek. (bir sorunla) ilgilen...
A great deal of nedir English: He has a great deal of experience. Turkish: Onun epey tecrübesi var. English: Ali made a great deal of money last year....
A great deal nedir English: Ali is in a great deal of pain. Turkish: Ali epey acı içinde. English: Ali knows a great deal about me. Turkish: A...
Business deal nedir English: I keep a daily record of my business dealings. Turkish: İş ilişkilerim hakkında günlük kayıt tutarım. : Olay. Şey. Tica...
Close the deal nedir : Yakın. Çevirmek. Son vermek. Son söz. Son. Yummak (göz). Kapanmak. Sonuç. Kapatmak. The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılı...
Entertain a great deal nedir : Oyalamak. Misafir etmek. (misafir) ağırlamak. Avutmak. Eğlendirmek. Ağırlamak. Aklında bulundurmak. İzaz etmek. Konuklamak. İkram e...
Have suffered a great deal nedir : Etmek. Bulunmak. Buyurmak. Elinde bulunmak. Sahip olmak. Göz yummak. Yapmak. Dolandırmak. -si olmak. Yaptırmak. Suffered : İzin ver...
New deal nedir English: I thought we came here to discuss a new deal. Turkish: Yeni bir anlaşmayı görüşmek için buraya geldiğimizi düşündüm. : ...
No deal nedir : Olumsuz oy. Aleyhte oy. Olumsuz karar. Red. Sahne çerçevesinin iç yüzünde, yukarıda, sağ ve sol yanlardaki dizi ışıtaçların tümü. Y...
Premium deal nedir : Pay belgitlerinin çıkarılış ederlerini aşarak ulaşdığı değer. güvence yaptıranın ödediği ücret. beğenilen bir işe, bir yapıta karşı...
Raw deal nedir English: Tom definitely got a raw deal. Turkish: Tom'a kesinlikle haksız muamele gördü. : Soğuk ve rutubetli. Olmamış. Toy. Açık...
Wheel and deal nedir : Dönmek. Gitmek (tekerlekli bir araçla). Çark. Daireler çizerek dönmek. Gitmek (tekerlekli bir araç). Yuvarlanmak. Pedal çevirmek. Ç...
Dealbation nedir Sözcükler, direkt olarak Dealbation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler. : Y...
Dealcoholization nedir Sözcükler, direkt olarak Dealcoholization ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirle...
Dealers nedir English: This car dealership has very thin profit margins. Turkish: Bu araba bayiliğinin çok ince kar marjları var. English: I h...
Dealerships nedir : Yetkili satış bayii. Satıcılık. Bayilik. Wholesale dealers : Toptancı. [#Dealers : Satıcı. Krupiye. Bayiler. Borsada kendi hesabına...
Deal a blow nedir : Uğraşmak. Alışveriş etmek. Vermek. Ele almak. Patlatmak. İş yapmak. Paylaştırmak. Uyuşturucu işi yapmak. Vurmak. İlgilenmek. A : (h...
Deal a blow at somebody nedir : Oyun kağıtlarını dağıtma. Uyuşturucu işi yapmak. Oyun kağıdı dağıtmak. Kağıtları dağıtma sırası. [#Vurmak. Patlatmak. Meşgul olmak....
Deal in nedir English: The political systems of Britain and Japan have a great deal in common. Turkish: İngiltere ve Japonya'nın politik siste...
Deal out nedir English: Ali doesn't want to make a big deal out of it. Turkish: Ali bunun dışında büyük bir anlaşma yapmak istemiyor. English: ...
Deal with nedir English: Ali decided to make a deal with Mary. Turkish: Ali Mary ile bir anlaşma yapmaya karar verdi. English: Ali didn't know h...
A good deal of nedir English: She spent a good deal of money on her vacation. Turkish: O, tatiline çok para harcadı. English: They drink a good deal ...
A good deal nedir English: He looks a good deal better today. Turkish: O, bugün çok daha iyi görünüyor. English: He feels a good deal better than ...
Big deal nedir English: I don't know what the big deal is. Turkish: Büyük anlaşmanın ne olduğunu bilmiyorum. English: It's a big deal to me. ...
Close a deal nedir : Avlu (okul, kilise). Kapatmak. Kapamak. Kadans. Göğüs göğüse kavga. Son. Son söz. Çevirmek. Yakın. A : Argonun simgesi. Amperin sim...
Dirty deal nedir : Kirlenmek. Muzur. Bozuk. Aşağılık. Pisletmek. Bulaştırmak. Kirli. Lekelemek. Müstehcen. Rezil. Deal : Uyuşturucu işi yapmak. Meşgul...
Fair deal nedir English: I offered Tom a fair deal. Turkish: Tom'a adil bir anlaşma önerdim. : Festival. Panayır. Açık tenli. Çarşı. Geçici sata...
Make a deal nedir English: We were able to make a deal with them. Turkish: Onlarla bir anlaşma yapabildik. English: I'll make a deal with you righ...
No big deal nedir English: It was no big deal, really. Turkish: Gerçekten büyük bir anlaşma değildi. English: It's no big deal, you know. Tur...
Package deal nedir : İçindeki eşyayı dış etkilerden koruyarak bir arada tutan, dağıtım ve pazarlamayı kolaylaştıran ve içeriği hakkında tüketicilere bil...
Pull a fast deal nedir : İltimas. Zorlu tırmanış. Çekiş. Kenara parketmek. Çevirmek (iş). Yudum. Gelmek. Kenara çekmek (araba). Torpil. Koymak. A : La (müzi...
Square deal nedir : Uymak. Beraberliği sağlamak (spor terimi). Kare yapmak. Doğrultmak. Düzeltmek. Kare. Karelemek. Üstiki. Alan. Ayarlamak. Deal : Kağ...
Wrap up a deal nedir : Sermek. Bürümek. Sarmak. Sargı. Örtü. Şal. Sarmalamak. Katlamak. Yaymak. Bürünmek. A : Bir. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. İngili...
Dealcoholisation nedir Sözcükler, direkt olarak Dealcoholisation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirle...
Dealer nedir English: The convicted drug dealer was willing to comply with the authorities to have his death sentence reduced to a life sentence. ...
Dealership nedir English: This car dealership has very thin profit margins. Turkish: Bu araba bayiliğinin çok ince kar marjları var. : Bayilik. S...